YouTube

  • DOLAR
    %0,21
  • EURO
    %-0,11
  • ALTIN
    %0,27
  • BIST
    %0,69
17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü

17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü

17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü nedeniyle bir açıklama yapan Yerköy Toplum Sağlığı Başkanı Dr. Ali Alparslan Uyar, hipertansiyonun (yüksek kan basıncı), tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yaygın ve önemli bir kronik hastalık olduğunu belirtti.
13032014uyar1Yerköy Toplum Sağlığı Başkanı Dr. Ali Alparslan Uyar, hipertansiyon konusunda farkında lığı artırmak, sebep olduğu sorunlara dikkat çekmek, kişilerin ve toplumların hipertansiyon konusunda bilinç düzeyini artırmak amacıyla Dünya Hipertansiyon Birliği (WHL) tarafından 2005 yılından itibaren 17 Mayıs gününün Dünya Hipertansiyon Günü ilan edildiğini ifade etti.
Kan basıncının yüksekliğini bilmenin tek yolunun ölçmek olduğunu belirten Dr. Uyar, şöyle konuştu: “Çünkü, yüksek kan basıncı (hipertansiyon) çoğu kez belirti göstermeden gelişmekte olup, ülkemizde yüksek kan basıncına sahip insanlarımızın yarıya yakını hastalığın farkında bile değildir. Hipertansiyon, yaşam tarzı değişiklikleri başta olmak üzere risk faktörlerinin azaltılması gibi önlemlerin alınması ve gerektiğinde ilaçların düzenli kullanılması ile kontrol altına alınabilir bir hastalıktır. Ancak, bu hastaların yüzde 15’i bir ilaç kullanmamaktadır. İlaç kullanan hastaların da yaklaşık üçte birinin tansiyonu kontrol altında değildir. Bunun sebebi de kişilerin düzensiz ve eksik ilaç kullanmış olmasından kaynaklanmaktadır.”
“Yaş ilerledikçe görünme sıklığı artıyor”
Hipertansiyonun yaşla birlikte arttığına dikkat çeken Dr. Uyar, şunları söyledi: “18 yaş üstü erişkin insanların üçte birinde hipertansiyon varken, bu sıklık 65 yaş üstünde dörtte üçe çıkmaktadır. Bu nedenle yaş ilerledikçe daha sık tansiyon ölçülmeli, kan basıncı yüksekliği tespit edilir edilmez de gerekli önlem alınmalıdır.”
“En iyi reçete korunmadır”
Asıl hedeflenenin, kan basıncı yüksekliği oluşmadan gerekli önlemleri alarak hastalanmayı önlemek olduğunu söyleyen Dr. Uyar, şunları kaydetti:
”Bunların başında yaşam tarzı değişiklikleri dediğimiz önlemler gelmektedir. Hareketli bir yaşam sürerek hipertansiyondan korunmak mümkündür. Eğer masa başı bir iş yapıyorsak günlük 30-45 dakika arasında bir yürüyüş faydalı olacaktır. İşlenmiş ve hazır gıdaları azaltarak daha fazla sebze ve meyve tüketip hem formunuzu koruyup hem de kan basıncının yükselmesine engel olabiliriz. Hipertansiyona yol açan ve risk oluşturan aşırı tuz tüketimi de ülkemiz için ciddi bir sağlık sorunu olup, sağlıklı yaşam için önerilen günlük tuz tüketim miktarı 6 gram iken, ülkemizdeki günlük kişi başı tuz tüketimi ortalama bu rakamın 3 katı olan 18 gramdır. Bu nedenle, ekmekten başlanarak tüm yiyeceklerde tuz kısıtlanmasına gidilmelidir.”
Belirtileri
Dr. Uyar, hipertansiyonun bir bireyde hiç belirti vermeden bulunabileceği gibi özellikle ense kökünde zonklama tarzında baş ağrısı, bulantı, kusma, burun kanaması, uyuşukluk, yorgunluk, kulak çınlaması, bulanık görme, gözlerde kararma, kulakta uğultu, çarpıntı hissi gibi belirtiler de gösterebildiğini söyledi.
Dr. Uyar, yüksek kan basıncından korunmak için önerileri şöyle: “ağır ve yağlı yemekler, tuz, sigara, alkol ve aşırı kilolardan korunmak, düzenli egzersiz yapmak, kan basıncını düzenli ölçtürüp kaydetmek, hekimin vereceği ilaçları düzenli kullanmak gerekmektedir. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı tarafından hipertansiyon dahil kalp ve damar hastalıklarına yol açan risk faktörlerinin önlenmesi ve kontrolü için; obezitenin önlenmesi, tuz tüketiminin azaltılması, alkol ve tütün kullanımının azaltılması, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin teşvikine yönelik önleme ve kontrol programları yürütülmektedir. Kalp ve damar hastalıklarının erken tanısı ve etkili tedavisi için sağlık iş gücü planlaması, e-reçete uygulaması, akılcı ilaç kullanımının yaygınlaştırılması gibi birçok çalışma da devam etmektedir.”
 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Ucuz Davetiye - Davetiye Modelleri
reklam
NÖBETCİ ECZANE
Toknoloji