(Ercan HORATA Merhumun ardından,,,, )
Bir sempozyum etkinliğinde, karşılaşmamız ve tanışma fırsatımız olmuştu.Kendisini takdim edenler sanayici ve iş adamı diye tanıtmıştılar.Otuzyedi yaşlarında iyi bir dini eğitimle kendini geliştirmiş iş alanında ülke içerisinde yetinmemiş ve ayrıca Amerika ve rusya’ya ihracat ticareti ile ticari sahada oldukça başarılı bir performans yakalamış biri idi.
Birkaç ortak mekanda tesadüf eseri rast gelmemizden sonra aramızda derin bir dostluk köprüsünün kurulmasına neden oldu . Artık bazı toleranslı saydığımız kişiler listesine girerek aramızda iyi bir diyalog ve arkadaşlık bağı kurulmuş oldu.
Haftada birkaç kezlik görüşmemizden , dostun dosta ayar çekmesi meyanında kendisinin yaşının bayağı ilerde olduğunu ve artık bir yuva kurmasının vaktinin çoktan geldiğini ve evlenmesi ve hayatını , bir hayat arkadaşı ile birleştirmesi konusunda telkinler ettim.Nihayetinde , kendisine uygun metedeyyin bir doktor hanım ile tanışma fırsatı bularak , tanışma safahati ilerleyerek bu bağ , evlilik düşüncesine döndü.
Benimde hazır bulunduğum küçük bir mecliste, kız isteme merhalesinden sonra , söz yüzüklerinin takılması esnasında babası yüzüklerin kurdelasını keseceği esnada , 17 yıldır evliliğe ikna edemedik , ama Hayrettin bey yedi ay gibi tanışma süresinde oğlumu evliliğe ikna etti bu kurdelayı kesme hakkını ona tevdi ediyorum diyerek makası bize uzattı.
Daha sonra nişan ve düğün bir yapılarak kendileri dünya evine girdiler.
Hayatın istenildiği gibi sürmediği , evliliğin ise hiç öyle anlatıldığı gibi olmadığı gerçeğiyle evlilik hayatı sekiz aylık gibi bir sürede nihayete ererek tekrar bekarlık hayatına geri döndü.
Çok yoğun iş performansına rağmen , nerde bir sohbet , nerde proğram olursa haberi olur ve katılmak için arayarak benimde proğrama dahil olmamı isterdi.
Bir seferinde Üstad Bediüzzaman Said-i Nursi’nin talebelerinden Mehmet KIRKINCI Hoca efendinin sohbetine gittiğimizde orada sohbet sonrası hocaefendiye birerbir görüşme konusunda iki üç cümle arzedince çok sevinerek , bundan sonra bu tür proğramlara seninle birlikte geleceğim , zira bire bir özel görüşme talep ediyorsun ve birebir bu kişilerle görüşme imkanımız oluyor demişti. Bilmiyordu ki , Hoca efendi ile bizim tanışmamız çok öncelere dayanıyordu.Ara sıra telefonla kendilerini arayıp hal hatır sorup dualarını alıyor ve bağımızı kesmiyorduk.
Yoğunluğa rağmen haftada iki yada üç kez , çay ve kahve bahanesiyle buluşuyor , sohbet etme imkanı buluyorduk.
Bu münasebetimiz taki geçtiğimiz hafta Perşembe gününe kadar sürdü. Şirketinin müdürü selim bey arayarak Ercan bey’in trafik kazası geçirdiğini boyun, bel kaburga ve ayak kemiklerinde kırıklar olduğunu ve hastanenin yoğun bakım servisinde müşahade altında olduğunun haberini verdi.Telefon elimde bir an kalakalmıştım şaşkınlıktan.Daha bir gün önce birlikteydik ve geleceğe dair çok güzel meseleler konuşmuştuk.
Gece yarısı geçtikten sonra sabaha karşı saat iki gibi telefonum çaldı , telefonumu açtığımda , babası Abdülhalim bey , evladımı kayb ettim evladım hakka yürüdü hayrettin diye haber edince kalkıp giyinip hastaneye gittiğimde , annesi boynuma sarılarak hıçkırıklara boğuldu.Morga girip elimle üzerindeki bezi kaldırıp yüzüne uzun uzun baktım ve ağzımdan ‘’ İNNALİLLAH ve İNNA İLEYHİ RACİUN ‘’ ayeti kerimesi döküldü . Ne hazin manzaraki bir gün önce oturarak geleceğe dair sohbet ettiğimiz dostum şimdi morgun çekmecesınde hareketsiz yatıyor.Mevlam bu görüntüyü düşmanıma göstermesin.
Hayat bu idi işte vade süre dolunca herkes yolculuğuna çıkıyor. Kimse vadesinden bir salise bile ne ileri nede geri süre tercihi yapamıyor.Ezelde yazılan ne ise o başa geliyor.
Sen ömrünü tamam ettin dostum , bize ibret almak düştü.İbret alırsak ne mutlu bize deriz eğer ibret almasak sadece vadeni doldurmuş olup yolculuğuna çıkmış olursun.
Seni unutmayacağım ve unutmayacağız kardeşim dostum ,,,,
VESSELAM
