Eğitim Bir-Sen Yerköy İlçe Temsilcisi Aydın Bora, 17 Aralık tarihinde yolsuzluk operasyonu adı altında gerçekleştirilen operasyon gün geçtikçe daha da derinleştiğini söyledi.
Sürecin geldiği noktada sorumluluk hisseden bir sivil toplum örgütü olarak basın bildirisi hazırladıklarını ifade eden Eğitim Bir-Sen Yerköy İlçe Temsilcisi Aydın Bora, şu ifadelerde bulundu;
“Öncelikle, her türlü darbelere, vesayete karşı olan bir sivil toplum kuruluşu olarak belirtmek isteriz ki; Yolsuzluğun savunulacak bir tarafı olamaz. Eğer ortada bir yolsuzluk varsa, yetimin hakkını zimmetine geçirenlere, hukuk adil bir şekilde cezasını verecektir ve dahi ahi rette de cezalarını bulacaklardır,
Ancak; 17 Aralık’tan bu yana izlediğimiz gelişmelere bakıldığında operasyonun salt bir yolsuzluk operasyonu olmadığı bunun arkasında Türkiye’yi hedef alan küresel bir operasyon olduğu bütün çıplaklığıyla ortadadır. Birbiriyle ilgisi olmayan ayrı ayrı olaylar, yolsuzluk operasyonu kılıfında sunularak aynı anda gündeme getirilmiş ve halkın meşru oylarıyla seçilmiş olan meşru hükümeti sarsmak ve yıkmak hedeflenmiştir.
Demokratik yollarla hedefine ulaşamayacağını çok iyi bilen dış aktörler ve iç bağlantıları Danıştay saldırısıyla, 27 Nisan muhtırasıyla, Gezi provokasyonuyla yakalayamadıkları yıkım zeminini, 17 Aralık Operasyon süreciyle yakalamaya çalışmaktadır.
Son 11 yılda Büyüyen ve gelişen Türkiye, bölge ülkelerine ve dünya mazlumlarına verdiği destekle, bölgesel lider ve küresel aktör olma yolundaki kritik eşiği aşarak küresel güçleri, Siyonist güç odaklarını rahatsız etmiş ve nemalarını kesmiştir.
Çift rakamlı enflasyonu ve krizlerin vurgunlarını özleyen faiz lobileri alıştıkları soygunları yapamaz olmuşlardır.
Türkiye’yi aydınlık geleceğe taşıyacak devasa projeler ve askeri alandaki millileşme politikası uluslararası şirketleri ve küresel güçleri rahatsız etmiştir.
Türkiye’de ötekileştirilmiş kesimlere sağlanan hak ve özgürlükler, yıllarca ülkenin kaymağını yiyip ‘ % 95 oy alsanız da iktidar olamazsınız’ diyerek, kendi oyunu Anadolu insanının oyundan değerli gören sözde seçkinler halkın gelişmesinden rahatsız olmuşlardır.
Tarih boyunca Milletin iradesiyle iktidara gelemeyen ve gelmekten de ümidini kesen işbirlikçi siyasetçiler antidemokratik yollardan medet umar olmuşlardır.
Dünya basınının önünde “One minute” tokatını yiyen İsrail intikamını almak için yanıp tutuşmaktadır.
Korkularından, kaygılarından, kavgalarından ve kamplaşmalarından kurtulan Türkiye, küresel rekabetin kirli paydaşlarında kaygı ve korku üretmiştir. Yaşadıklarımız, bu kaygı ve korkuları gidermeyi hedefleyen, küresel operasyona yön veren senaryonun farklı sahneleridir. Başbakan üzerinden Türkiye’nin yakın ve uzak geleceğini kuşatmayı hedefleyen küresel operasyona, bilerek destek verenler de eylem ve tutumlarıyla destek olduklarını göremeyenler de millet nezdinde netleşmeye başlamıştır.
Hak ve özgürlükler alanında bunca kazanımlar sağlanmışken, memleketimizin doğusuyla batısı barış ve kucaklaşma sürecine girmişken, ekonomik göstergeler ve büyüme hızı dünyanın imrendiği bir trend yakalamışken, ülkenin tekerine çomak sokmak, bilmeden yapılırsa gaflet, bilerek yapılırsa kelimenin tam anlamıyla ihanettir.
Meselenin yolsuzluk olmadığının açıkça ortaya çıkması ve sürecin bir devlet krizine, bir ekonomik krize doğru götürülmek istenmesi üzerine artık “dur!” deme vaktinin geldiğine inanıyoruz. Ülkemizde iktidarların belirlenmesinde sandık dışında bir yöntemin uygulanmasına, bu uğurda yapılan psikolojik ve kolluk operasyonlarına sonuna kadar karşıyız.
Milli iradeyi temsil eden Merhum Menderes, Özal, Erbakan ve Yazıcıoğlu’na reva görülen zulüm geleneğinin, milletimizin oyuyla iktidara gelen sayın Başbakan’ımıza da uygulanmasına asla izin vermeyeceğiz.
Şunu herkesin bilmesini isteriz ki, Ülkemizde onurlu bir insan olmanın, özgür olmanın, milli ve manevi değerlere sahip olmanın ödenmesi gereken bir bedeli varsa,bizler bu bedeli hep birlikte ödemeye hazırız.
Gün, “Büyük ve Güçlü Türkiye” ideali için yeniden kucaklaşma günüdür. Bu yolda bütün gücümüzle mücadele edeceğimizi kamuoyuna ilan ediyoruz. Tarih boyunca ferasetiyle hakkın ve hakikatin yanında yer almış olan milletimizin, kendisini ve ülkesini hedef alan küresel operasyonu bozguna uğratarak, üzerine düşen görevi yine yerine getireceğine inanıyoruz” dedi.