Türk Eğitim Sen Yerköy İlçe Temsilciği 16.01.2011 Pazar günü İlçe Temsilciliği seçimi yapıldı. Seçimde tek liste ile Ferhat Yılmaz seçime katılan tüm üyelerin oyunu alarak yeniden seçilip, güven tazeledi.

Yerköy İlçesi’nde yapılan, Türk-Eğitim-Sen Yerköy Temsilcilik seçiminde tek  aday olan mevcut Başkan Ferhat Yılmaz, üyelerden tam oy alarak güven tazeledi.
Tek adayın olduğu temsilcilik seçimi, Türk-Eğitim-Sen Yerköy İlçe merkezinde gerçekleşen  yoğun katılımla gerçekleşti.
Saat 09.00 ila 17.00 saatleri arasında gerçekleştirilen seçimin, Seçim Sandık Kurul Başkanı Türk Eğitim Sendikası İl Yönetim Kurulu Üyesi Cemil Kaplan gözetiminde yapıldı.
Türk-Eğitim-Sen Yerköy Temsilcisi Ferhat Yılmaz tüm üyelere teşekkür ederek, yönetim kurulu üyelerini tanıttı. Yönetim kuruluna Celal Başer, Hasan Buğra Karaca, Mustafa Atmaca, Adem Aksu, Yaşar İlgün ve Ahmet Yariçi’nin seçildiklerini belirtti.
Ferhat Yılmaz yaptığı açıklamada, “Türk Eğitim Sen’in Türkiye’nin en güçlü sendikasıdır. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Yerköy’de de Yozgat’ta da yetkili sendika Türk Eğitim Sendir. Tüm üyelerimizle güzel bir uyum ve ahenk içerisinde yaptığımız çalışmalarla yasal zeminler içerisinde üyelerimiz haklarını sonuna kadar aradık, hiçbir üyemizi yalnız bırakmadık. Onların acı v tatlı anlarında her an yanlarında olduk. Bugünden sonrada güçlü bir aile olarak tüm TES’liler el ele omuz omuza yoluna devam edecektir. TES eylemleri ve söylemleri ile eğitim çalışmalarının gerçek temsilcisidir. TES Türkiye sevdalılarının ortak adresidir. Ülkesini karşılıksız seven tüm eğitim çalışanlarını sendikamıza davet ediyoruz.
Fakat; Türkiye Kamu Sen’in yalnızca memurların özlük haklarıyla uğraşsak, onların iyileştirilmesi için mücadele etmekle görevi bitemez! Mesuliyeti bunlardan çok daha fazladır. Çünkü işmiz zor yolumuz uzun ve meşakkatlidir. Güzel ülkemiz ve fedakâr milletimiz bir kıskaç ve girdap içerisine dış güçlerin yönelttiği içimizdeki hainler tarafından çekilmeye çalışılmaktadır. Kirlenmiş medya gücü ve sahte gözyaşlarıyla baskı ve kafa karışıklığı içerisine sokulan milletimize verilen sözler unutulmuş, başta açılım olmak üzere askıya alınan birçok projeye hız verilmiştir. Habur’da ki rezalet karşısında gösterilen tepkiler üzerine ötelenen niyetler bugün yeniden ortaya çıkmıştır. Bölücü terör örgütüne yakınlığı ile bilinen bir parti ile yapılan ve içeriği kamuoyundan gizlenen görüşmelerde nelerin konuşulduğunu ve hangi pazarlıkların yapıldığını bilmiyoruz. Ancak bildiğimiz bir şey var ki! Bebek katili İmralı canisi adeta bir maistro gibi bu süreci yönetmekte demokratik özerklik, federasyon, ana dilde eğitim ve şanlı Türk Bayrağının yanına bir paçavrayı getirme talepleri gibi  daha birçok alçakça istekleri yüksek sesle ve pervasızca söylemeye başlamışlardır. Hatta o kadar azmışlardır ki İmralı ve Kandil arasına direk telefon hattı istemişler, bizimkiler şimdilik mektuba razı etmişlerdir.
Tabii ülkemize yapılanlar karşısında bizler ne yapıyoruz? PKK’nın yaptıklarına cevabını, başımıza geçirilen çuvalın intikamını, İsrail ile yapılan bir vapur dövüşü sonucu şehit edilen 9 kardeşimizin intikamını sanal alemde 3 tane artiste aldırarak bu yüce milleti televizyon başında uyutarak tatmin etmeye çalışıyoruz. Halimize batılı kargalar elbette gülüyordur. Fakat bunlar bizim için çok acı şeylerdir. Binlerce yıldır dünyanın gidişatına yön vermiş kararlı ve güçlü bir devlet kendi varlığına ve birliğine kastedenlerle müzakere değil mücadele eder,  dünya aleme ibret olsun diyerek onlara gereken cevabı verir.
Bunlar hepinizin malumu AB, Vatikan ve ABD’nin Türkiye masalarında hazırlanmış uygulamaya konulan senaryolardır. Bunu biz söylemiyoruz Almanya’nın eski başbakanlarından Helmut Kohl 2006 yılında yaptığı açıklama da ABD 20 yıl içinde Türkiye’yi bölecek diyor ve ekliyor bu bir proje değil, uygulama safhasına geçilmiştir diyerek sözlerini pekiştiriyor. Bunu da ülkemizdeki figüranları ile yapmaya çalışıyor. Yalnız bu konularda değil her konuda bir dejenerasyon ve dezenformasyon faaliyeti vardır. Ve benim güzel milletimin gözleri adeta katarakt edilerek gösterilmek istenenler gösterilmektedir. Türk Eğitim Sen bunların karşısında yıkılmayacak bir kale gibi her zaman duracak, haksızlığın karşısında hakkın kılıcı olacaktır. Daha dün KPSS hırsızlığında benim hırsızım iyidir deyip üstü örtülmeye çalışılmadı mı? Kimileri hırsızlığı ifşa ve ihbar ettiği için sendikamıza yönelik bir linç ve iftira kampanyası başlatmaya cüret ettiler. Utanmasalar hırsızlığın belgesini ortaya koyduğu için sayın genel başkanımız İsmail Koncuk beyefendiye dava açacaklardı. Yahu Allah aşkına Nasrettin hoca merhumun dediği gibi; “Hırsızın hiç mi suçu yok?” Der konuma geldik. Birileri yine durumdan vazife çıkarıp bu mücadelemize iftira ile karşılık verebilir. Onlara şu cevap herhalde yeterlidir. TES Allah’ın dinine, kitabına ve bu güzel milletin mukaddesatına samimiyetle hizmet eden herkesten Allah razı olsun der ve onlara dua eder. Fakat bu yüce değerleri sömürenlere ve bu yüce değerlere saldıranlara lanet eder.
TES temsil ettiği kesimin problemlerini gündeme getirmek için her düzeyde hiçbir denge hesabı gütmeyen ve taviz vermeyenlerin sendikasıdır.
TES yabancılaşmadan çağdaşlaşmayı esas alan milli ve dinamik bir harekettir. Biz hem Türk hem Müslüman hem de medeniyiz. İnanıyorum ki Büyük Türkiye’yi bu aşka ve aksiyona inanan ve ülkesini karşılıksız seven kadrolar kuracaktır.
TES keyfi ve hukuksuz uygulamaların karşısında hakkı hak bilip hakka tabii olan batılı batıl bilip batıldan kaçan ve onunla mücadele eden yürekli insanların sendikasıdır.
Bu dilek ve temennilerle yönetim kurulunda bulunan arkadaşlarımız ve tüm üyelerimizle birlikte güçlü bir şekilde geleceğe emin adımlarla yürümeye bu yüce milletin birliğine, kardeşliğine, dirliğine, bekasına, gelişmesine, tarihteki şanlı sayfalara yeni sayfalar ekleyecek karakterli nesiller yetiştirmek için hizmet etmeye devam edeceğiz.
Bu kutlu mücadelemizde tüm eğitim çalışanlarını bir daha sendikamıza davet ediyor hepinize teşekkür ederek Yüce Allah’a emanet ediyorum” dedi.
Haber : Ferhat KAYHAN “Yerköy Gazetesi”