YouTube

  • DOLAR
    %0,69
  • EURO
    %0,49
  • ALTIN
    %0,99
  • BIST
    %-0,06
Güven-siz-lik

Güven-siz-lik

gelisimhocaSelamünAleyküm. Son zamanlarda hemen herkes tarafından duyduğum kısa ama anlamı derin bir kelime. ’’Güvensizlik’’. Bu devirde babana bile güvenmeyeceksin!. Aman kızım, aman oğlum kimseye güvenme. Devir eski devir değil.. Aman yavrum kimseyle konuşma, elinden bir şey alma.. Köylün de olsa, komşun da olsa aman aman aman..
Çocuklarımızı bu kalıpta büyütüyoruz. Doğru olanı yaptığımızı düşünüyoruz. Ama bir de şöyle düşünsek. Bugünün çocuğu yarının büyüğü değil mi? Biz güzel yetiştirirsek onların döneminde güzel bir ortamları olmaz mı?  Biz uzaklaştırmıyor muyuz çocuklarımızı? Ama ne yapalım, ortalık kötü. Peki ortalığın kötülüğü kime bağlı? İnsanoğlu çiğ süt emmiş deyip işin içinden çıkanlar da var. Efendimiz Sallalahu Aleyhi Vesellem de bir insanoğluydu. O da bir annenin sütünü emdi. Ama O Peygamber!. Evet O bir Peygamber..  Her şeye verilecek bir cevabımız var değil mi? En iyisi bana dokunmayan yılan olayı. Aman bana bulaşmasın da  kim ne yapıyorsa yapsın.. Bu mu Müslüman kardeşliği.? Kardeşimizin dertleriyle dertlenmiyorsak neden yaşıyoruz ki? Birisi Eyvah! dediğinde ‘’Oh ne güzel oldu, o hak etti.’’ Hemen etiketi de yapıştıralım. ‘’Zaten şöyleydi,  belliydi böyle olacağı..’’ Kaybettiğimiz anları sanki kazanmışçasına, yanlış mutluluklar..
Bir çok insan kendisini kabuğuna çekmiş durumda.’’ Ah nerde o eski komşuluklar. Bizim zamanımız da böyle olur muydu..’’ ile başlayan sohbetler. Hayat meşakkati ölesine sarmış ki bizi, bırakın konu komşuyu kendimize, ibadetlerimize ayıracak zamanımız yok.  Ne yapıyoruz? Bu zamanlar nasıl, ne ile geçiyor ? Bir de bakıyoruz ki gün bitmiş. Geriye kalan yoğun bir günün sonunda yorgunluklar.. Kimi insanlarda falanca akrabam dedikodu yapıyor. Ne yapacağım gidip dedikodusunu dinleyip günaha mı gireyim ? Ablacım-abicim, gitsen de onu uyarsan. Belki bilmiyor, belki o kişinin sohbete ihtiyacı var. İki kelamı çok görmek de neden? O dünyalık konuştuğunda sen de bir Hadis-i Şerife söyle. O dünyaya çekerken sohbeti sen ahirete çek. Olmuyor demeyin, ben denedim. Çok da güzel oldu.
Peygamber Efendimizbir Hadis-i Şerifesin de ne kadar da güzel söylemiş. Can kulağı ile dinleyelim.
‘’Allah’a ve Ahire gününe iman eden kimse misafirine ikram etsin, akrabasına iyilik etsin,  ya faydalı söz söylesin ya da sussun.’’  Gönüller Sultanı böyle derken ‘’iyi güzel hoş da..’’  Böyle başlayan cümleler genelde konuyla zıt cümleler oluyor. İçimde, kalbimin bir köşesinde yaşlı ve bakıma muhtaç dedeler, nineler var. Aklım, fikrim ne yapmalı, nasıl yapmalı vs. düşüncelerle meşgul. O yılların kocatamamış aksine pamuklaşmış yüzlü yaşlılarımız. Rabbimiz ömür verirse bizim de sonumuz öyle olacak. Burdur’un Bucak İlçesin de bir yaşlı evine gitmiştik. Dedemiz yatalaktı, ninemiz rükuhalinde. Elleri, yüzü yumuşacıktı ninemizin. Kaç defa öptüğümü hatırlamıyorum o pamuk yüzü.. Şimdi diyorum sırada memleketimde, memleketimin dedelerinde, ninelerinde..Hep aklımda, hem dilimde.Bir sohbet esnasında arkadaşımız tarafından bir soru geldi. Ben ne yapabilirim ? Benden ne bekliyorsun ?  Bu tür soruları çok severim. Akabinde bir sürü öneriler..
Mesela ailece bir yaşlı ziyareti yapabiliriz. Anne bir kek yapar, çay demlersiniz çoluk çocuk gidersiniz bir yaşlı evine. Sobalıysa evi sohbeti de güzel olur. Çay demlenir sobanın üstünde, sohbet demlenir gönüllerde. Dedemiz eskilerden anlatır. Bir şeyi çok iyi fark edersiniz ki hiç susmazlar. Dersiniz aman başım ağrıdı.  Ama o hiç kimseyle böyle konuşmuyor. Dikkatetmeli..
Çocuklar hizmet etmeli.  Yaşlıları dinlemeli.. Mümkünse böyle yerlere götürün çocuklarınızı.  Bir gün sizin de böyle yaşlanacağınızı bilsin de sizi yalnız bırakma cesaretine bürünmesin.
Genç kardeşler özellikle erkekler için söylüyorum. Kafelere, kahvelere gideceğinize yaşlılara gidin.Soğuk kış gününde evinde sobasını yakamayan amcalar vardır. Çocuklarının ihtiyaçlarını gideremeyen dul teyzeler, mazlumlar vardır. Tamam arkadaşlarınızla zaman geçirmeyi seviyorsunuz. Onları da götürün. İnanın içiniz huzur dolar. Sen yapıyor musun sorusu kaçınılmaz oldu. Peki hocam sen yapıyor musun ? İnsan bir şeyin tadına bakmadan lezzetini alabilir mi ? Bal kavanozunu yalamaktansa neden kapağını açıp da  bir güzel yemeyelim ki ?
İkram çok önemli. Evimize gelen misafirlerimize yapacağımız ikramlar. Kendinizi çok yormadan, israfa kaçmadan yapılmalı. Size güç olmamalı. İsteksiz, zoraki yapılan ikramlar dert olur, hastalık olur. Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem buyurmuştur:
‘’Ey Ebu Zer! Çorba pişirdiğin zaman suyunu çok koy. Sonra da  komşularını gözden geçir ve gerekli gördüklerine güzel bir şekilde sun!.’’
‘’Allah’a ve Ahiret gününe iman eden kimse komşularına iyilik etsin.’’
Zaman iyilik zamanı, selamlaşma zamanı. Bir  kardeşin elinden tutup,  kardeşim şöyle bir derdin vardı nasıl oldu? Nasıl sonuçlandı? Tabi salih niyetle. Açık arayıp, yüzüne gülüp arkasından dedikodusunu yapmak çok çirkin bir durum. Allah korsun..Tamam maddi destek olamıyorsun, manevi desteğini yapabilirsin. Bu hayatta paranın satın alamayacağı şeylerin olduğunu unutmamalı. VE unutulmamalı ki paha biçilemez bir çok şeylerden belki de en güzeli güler yüz, güzel söz..
Selam ve dua  ile.. En Güzel’e emanet olun..

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

1 Yorum

  1. Türkan Hanım,Kaleminize kuvvet yazı güzel.gunlük dertlere şifa olabilecek inş..

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Ucuz Davetiye - Davetiye Modelleri
reklam
NÖBETCİ ECZANE
Toknoloji