MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yozgat programı kapsamında Yerköy ilçemizi ziyaret etti.
MHP Yerköy İlçe Teşkilatı ziyareti sonrası partilileriyle bir araya gelen Bahçeli, Hükümeti ve Recep Tayip Erdoğan’ı sert sözlerle eleştirdi.
30 Mart yerel seçimlerinin bir fırsat olduğunu ifade eden Bahçeli, vatandaşların bu fırsatı iyi değerlendirmesini ifade etti.
Bahçeli, partililerine karşı yaptığı konuşmada hükümeti eleştirerek Başbakan Tayip Erdoğan’ın Siirt’ten milletvekili seçildiği 116 günlük döneme anlatarak şu ifadelerde bulundu:
“Durup dururken, seçimler bitmiş hemen arkasından bir ilden bir milletvekili istifa ettiriliyor. Boşalan istifanın yerine bir ara seçim yaptırılıyor. Ve bir şahıs milletvekili oluyor, genel başkanı olduğu partisinde başbakanı olarak 59. hükümeti kuruyor. Dünyanın neresinde bu görüle bilir. Bu imkanı kim nasıl verebilir. Bu 116’nın karanlık noktaları nelerdir. Bunu bir türlü Recep Tayip Erdoğan, Deniz Baykal, kimseye anlatamamaktadır. Ama bunlar gerçektir. Öyleyse şimdi, bir hükümeti yıkmak için iç ve dış odaklar benimle uğraşıyor diyorsun da, milletvekili olmadan Türkiye’de iktidar olmanın yolunu bu iç ve dış odaklar hangileri sağlamıştır ki şikâyet ettiklerin şimdi o zaman sana bir iktidar vaat etmişler. Bunu niye anlatmıyorsun.”
“Hiçbir siyasi partiye bu destek nasip olmamıştır”
Tek başına iktidar olmuş siyasi parti programında seçim beyannamelerinde neyi vaat etmişse veya karşısına hangi siyasi olay çıkmış olursa olsun onu aşa bilecek bir güce sahip olduğunu ifade eden Bahçeli,
“Bugün geldi yüzde 36’dan başlayan yükseliş gide gide üçüncü dönemlerinde Recep Tayip Erdoğan beyin mecliste 326 milletvekiline sahip oldu ve yüzde 51 halkın desteği ile tek başına iktidarını, 3 üncü dönemde de devam ettirdi.
Milletimizin bu konuda yüksek bir oldu. Yakın siyasi tarihimizde hiçbir siyasi partiye bu destek nasip olmamıştır. Bir an düşünelim hep beraber mecliste tek başına iktidar ola bilmek için 276 milletvekiline sahip olmak lazım. Şimdiki iktidar 326 milletvekiline sahip demek ki kuvvetler ayrılığında yasama gücü Adalet ve Kalkınma Partisinin elin de. Bu güçler yürütme dediğimiz hükümet kurma imkanı oluşuyor ve yasamanın yanında yürütme kuvvetler ayrılığının ikinci unsuruda Adalet ve Kalkınma Partisinde. Demek ki Türkiye Büyük Millet Meclisi, hükümet bir başka ifadeyle yasama ve yürütme Recep Tayip Erdoğan’ın kontrolünde denetiminde onun elinde. Bu önemli bir siyasi güçtür.
Bu gücü akıllı kullanmak lazımdı, ülkenin geleceği için değerlendirmek lazımdı, birçok konuları bu güçlerle çöze bilir ülkeyi daha huzurlu, daha güvenli bir ortama getire bilirdi. Fakat ne olduysa, Recep Tayip Erdoğan’ın 4-5 yıllık siyasi iktidar döneminde kökünden geldiği milli görüş gömleğini bir kenara çıkarıp koydu. Onun yerine Recep Tayip Erdoğan’a yeni bir siyasi gömlek giydirdiler. İşte bu gömleği giydikten sonra Recep Tayip Erdoğan’da şöyle bir kıvrılma, kırılma ortaya çıktı. Ve içten içe güç ihtiyasına büründü ne yaptı, yasama bende yürütme bende öğle ise basını ve medyayı da demokratik toplumlarda 4’üncü kuvvet olarak görüyorsa burayı da ele geçirmemiz lazımdır dedi. Yasama, Yürütmenin yanına bu defa basını ve medyayı koyarak orada genişlemeye çalıştı.”
“Ülkeyi bir felakete götürürse bu vebalin altında sizde kalacaksınız”
AK Parti tarafından, Türkiye’nin bir felakete sürüklemesi halinde bu vebalin oy verenlerin olduğunu belirten Bahçeli, “Şimdi Adalet ve Kalkınma Partili kardeşlerim sizleri incitmek için anlatmıyorum. Gönlünüzden hala o parti diyorsanız deyin. Hiçbir mahsuru yok bize göre birlikte yürüyorsunuz yine birlikte devam edersiniz. Burayı fark edin buranın sonu ülkeyi bir felakete götürürse bu vebalin altında sizde kalacaksınız.”
“Yargı yoluyla bu şüphelerin ortadan kalkması lazım”
Son günlerde kamuoyunda yayınlanan Başbakan Tayip Erdoğan ve Bilal Erdoğan’ın konuşmaları iddiaları konusunda da açıklama yapan Bahçeli,
“17 Aralık günü sabah altı otuz ile yedi otuz arasında biraz evvel saydığım soruşturmaların başladığını duyar duymaz sekiz buçukta oğluyla konuştuğu anlaşılıyor. Oğluna diyor ki evde ne var ne yok sıfırla, amcana gönder abine gönder, şunu et bunu et vesaire. Birkaç tanesini de kendisiyle iş adamı yakın olanları söylüyor. Yasin El Kadi’yi söylüyor daha farklı şeyler söylüyor. İşte o telaş o korku zannediyorum yanlışın başlangıcı olur.
Recep Tayip Erdoğan Bey yolsuzluk ve rüşvetin üzerine gideceği yerine şimdi yolsuzluk ve rüşvet 4 bakanda şunda bunda kalmamış kendisine doğru tırmanmış. Şuan ki konuşmaları özetlerseniz burası çok tarihi bir olay olarak Türk milletinin yüz karası haline gelecektir. Bundan kurtulmak lazım. İstiyorum ki inşallah bu montaj olsun. inşallah Başbakanın evlatları biri değil alayı bu işlere karışmamış olsun. İstiyorum ki aileden kendi kardeşi bu işin içine girmemiş olsun. Eğer bunlar yanlışsa bunların belirlenmesi Yargı yoluyla bu şüphelerin ortadan kalkması lazım. Eğer bu doğruysa Sayın Başbakan yazıklar olsun sana” şeklinde konuştu.