Peyami Safa, Türk edebiyatının yetiştirdiği oldukça önemli ve etkin yazarlarından birisidir. Nasyonalizm Sosyalizm Mistisizm kitabında der ki:
“İki ülke arasında mutlak barış yoktur. Biri diğerinden daha güçlü olduğunu hissediyor ise en kısa sürede güçlü olanın güçsüz olana müdahalesi yakındır ve kaçınılmazdır.”
Bu durum geçtiğimiz hafta yaşandı; üçlü saç ayağından İmralı canisini Hükümet kanadı ikna etmek için çırpınırken, Diyarbakır’ da seçilmiş yeminsizlerin gruplarının da aralarında olduğu bilinen bazıları demokratik özerklik cür’etini göstermiş ve son ayak olan pkk ise kamu işçilerini kaçırmaktan, polis ve asker gençlerimizi yani gencecik fidanlarımızı kandil gecesi kandilden gelerek şehit etti…
Tam da Peyami Safa üstadın teorisini güçlü ve kararlı duramayan bir otorite boşluğu nedeni ile ispat edecek bir ortam oluştu, diye bazıları sevinmeye başlarken Türk Milletinden aldıkları sert ve anlamlı tepkiler nedeni ile neye uğradıklarını şaşırdılar…
Durum, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton tarafından da kınandı ancak açılım (Ki her ne ise sizi bilmiyorum ama ben halen açılımın açılımını bilmiyorum) hususunda ise “Yola devam!” demekten kendisini alamadı…
Malum, BOP çalışmaları sekteye uğrayacak değildi ya !…
Bir taraftan da dağdaki pkklı, Adadaki pkklının Devlet ile yaptığı görüşmelerin kendilerini bitirmeye yönelik olduğunu açıklayarak medya kanalı ile açıkça meydan okudu…
Tüm bu gelişmeler olurken, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü son gelişmelerin kararlılıklarını arttırdığını belirtti.
Demek ki daha önce terörle mücadelede çok da kararlı değillerdi…
Bu işin yarımı, çeyreği, tamı, fazlası, eksiği nedir bilmem ne var ki pkklı bayıkın yaptığı açıklamalara bakılır ise “Yakılan ateş öyle bir ateş ki, hem anaların” hem de bizlerin yüreğini dağladı ve kendisinin de belirttiği gibi unutulacak gibi değil…
Yani artık şu oldukça açık, dağdaki, ovadaki, şehirdeki ve adadaki siyaset hamlelerini istemiyor, o halde canı ne istiyor?
Kendi yöntemleri ile mücadele, eh buna da olur, demek gerekir.
O halde 30 yılı aşkın bir süredir devam eden ve sonuçlanmayan, sonuçlanamayan kırsaldaki adı bir türlü konmamış olan savaşımız devam edecek…
Bu arada Ana Muhalefet Partisi Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ nun “Ordu moralsiz!” sözüne de katılmak mümkün değildir.
Nasıl olsun?
İşi, profesyonelce savaşmak olan bir Kurumun birkaç mensubunun tutuklu olması neyi değiştirir ki?
Dikkatli ve uyanık olmamız gereken günlerden geçiyoruz…
Hem hava çok sıcak hem de dağlar…
Allah yavrularımızı korusun, gözü dönmüş çapulcu canilere de bir daha fırsat vermesin İnşallah…