Bozok Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Karadağ, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Güngör Yılmaz, Prof. Dr. Şenol Akın, Genel Sekreteri Prof. Dr. Uğur Kölemen ve Ziraat Fakültesi öğretim elemanları katıldı.
Programın açılış konuşmasını Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şenol Akın yaptı. Prof. Dr. Akın, sanayi devriminden önce çoğunlukla geçimlik tarım yapan insanoğlunun, sanayinin gelişimi ile daha çok üretim yapmak, ürettiklerini daha uzak noktalara ulaştırmak, depolamak, birim alandan daha çok verim elde etmek ve sürdürülebilir üretim yapmak için tarım öğretiminin önemini kavramaya başladığını söyledi.
Tarımsal öğretimin öneminin Osmanlı imparatorluğu zamanında kavrandığını ve ilk defa modern anlamda tarım eğitim ve öğretimi 10 Ocak 1846 tarihinde, İstanbul Yeşilköy’de Ayamama çiftliğinde açılan Ziraat Mektebinde başladığını belirten Prof. Dr. Akın konuşmasının devamında şunları söyledi; “Ziraat mektebi kurulduktan sonra ülkemizde tarımsal öğretim alanında önemli ilerlemeler kaydedilerek, tarım liseleri, meslek yüksekokulları, fakülteler hatta üniversiteler açılmıştır. Bu öğretim kurumları ülkemizin tarımsal kalkınmasına önemli katkılar vermiş, hâlâ da vermeye devam etmektedir. Ülkemizin tarımsal kalkınmasına katkıda bulunan Üniversitemiz Ziraat Fakültesi ise 40’a yakın öğretim elemanı ile lisans ve lisansüstü programlarında öğrenci yetiştirmektedir. Fakültemiz, başta üniversitemizin ihtisaslaşma alanı olarak seçilen endüstriyel kenevir alanı başta olmak üzere, değişik alanlarda yaptığı çalışmalar ile Yozgat ve yöresini tarımsal üretim merkezi haline getirmeyi hedeflemektedir. Son bir yıl içinde yaşadığımız pandemi süreci, ülkemizi ve dünyamızı bekleyen ciddi bir kuraklık bize çok yakın gelecekte en büyük sorunumuzun beslenme olacağını göstermektedir. Bunlar düşünüldüğünde bilimin ışığında tarımsal üretimde yeni ve sağlıklı metotlarla sürdürülebilir tarımın yapılmasının ne kadar önemli olduğu aşikârdır. Bu nedenle ziraat öğretimine çok önem vermeliyiz.” diye konuştu.
Yozgat İl Tarım ve Orman Müdürü Tanju Özkaya da yaptığı konuşmada, modern ve teknolojik tarımda istenilen seviyeye ulaşmak için çiftçilerin mutlaka tarımsal öğretimle tanışması gerektiğini belirtti. Özkaya, “Bu çerçevede Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi işbirliği ile tarım ve hayvancılık kenti olan Yozgat’ta, tarımsal üretimin artması, çiftçilerin desteklenmesi, bitki ve hayvan sağlığı hizmetlerinin sunulması ve çiftçi eğitim gibi birçok konuda çalışmalar sürdürdüklerini” söyledi.
Yozgat Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Karadağ ‘Tarım Öğretiminin 175. Yıl Dönümü Kutlama Programı’nda yaptığı konuşmada, 175 yıldır ziraat alanında geleneksel ziraattan modern ziraata varan süreç içerisinde ihtiyaçlarımızı ve zamanın getirdikleri zorunluluklara bağlı olarak Ziraat Fakültesi özelinde ne yapabiliyoruz, sorusunu sormak çok önemli. Biyolojik hayat ve bu dünyada canlılık faaliyeti devam ettiği sürece tarım ve hayvancılığa yönelik ürün ve ürünlerin sürekli gündemde ve stratejik bir değeri olacağını söyleyebilirim. Teknolojide hangi boyuta ulaşırsak ulaşalım tarım ve hayvancılıkta ciddi bir konfor sağlayamamışsanız, ileri düzeydeki tarım ve teknolojiye ulaşamamışsanız ortada mutlaka sorgulanması gereken bir durum vardır.
Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi olarak çeyrek asırdan daha fazla bir deneyimi ile bölgesel kalkınma odaklı önceliğimiz de dâhil olmak üzere Ziraat fakültesinde ve Ziraat öğretiminde ne gibi farklılıklar ortaya koyabiliyoruz, farkındalıklarımız neler? Bölgemize tarım ve hayvancılık potansiyeli çerçevesinde Ziraat Fakültemiz olarak bu alana hangi düzeyde katkı sunuyoruz, eğitim öğretimde farkındalıklar ortaya koyabiliyor muyuz? Yetiştirmiş olduğumuz Ziraat Mühendisi ve adayları rahlemizden geçirirken Türkiye’nin ziraat alanının sorun ve çözümleri ile ilgili yol haritaları çizebiliyor muyuz? Bu sorulara vereceğimiz cevaplar bu alanda sorunlarımızın çözümüne katkı sunacaktır.
Tarımsal ve hayvansal ürünler insanlığın ve canlı âlemin vazgeçilmezi. Bu yıl sulama ile ilgili sıkıntıların da yaşanacağı dikkate alındığında, modern tarımın bütün esaslarını, tarım makinalarının dahi ekonomiye kazandırılması noktasında çalışmalarımızı da işin içine katarak sürece önemli bir katkı sağlayabiliriz diye düşünüyorum.
Geçen yıl ile bu yıl Ziraat fakültemizde hem ziraat alanında sunmuş olduğumuz bilimsel katkılar temelinde daha ileride olmamız, yetiştirdiğimiz öğrencilerin donanımlı hâle gelmesi noktasında bir adım daha önde olmamız gerekiyor. Biz kendi özelimizde tarıma hangi alanda ise en iyi katkıyı sunmanın yollarını aramamız gerekir. İnşallah bir yıl sonra tarım bayramını kutladığımızda Ziraat Fakültesi özelinde eğitim-öğretimde mevcut fakültelerimiz arasında neredeyiz, bilimsel çalışmalarda neredeyiz, bölgemize neler kattık? Bunun bir envanterini çıkarıp fakültemizin ilerlemelerini ve tarım alanına katkıları çok daha ciddi anlamda sorgular hâle gelebiliriz.
Bu vesile Tarımsal Öğretimin 175. Yılını kutluyorum. Programa konuşmacı olarak katılan Ankara Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neşet Arslan Hocamıza, katılımlarında ötürü Yozgat İl Tarım ve Orman Müdürü Tanju Özkaya’ya, programın hazırlanmasında emeği geçen başta Ziraat Fakültesi Dekanı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şenol Akın’a ve tüm Ziraat Fakültesi hocalarına teşekkür ediyorum.
Çevrimiçi programda Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi emekli Öğretim üyesi Prof. Dr. Neşet Arslan, “Tarım Öğretiminin 175 Yılında Mesleğimizin Geçmişi ve Geleceği” konulu bir konferans verdi.
Prof. Dr. Arslan, tarımsal yükseköğretimin tarihsel geçmişi detaylı bilgiler vererek şunları söyledi: “İnsanlık tarihi var oldukça tarım ve ziraat mühendisliği mesleği de var olacaktır. Tarım liseleri, meslek yüksekokulları, fakülteler ve üniversiteler gibi öğretim kurumları ülkemizin tarımsal kalkınmasına önemli katkılar vermiş, bu eğitim kurumlarından yetişenler ülkemizin tarımsal üretimine çok önemli katkılarda bulunmuş, bundan sonrada bulunmaya devam edecektir.”
Ziraat Fakülteleri’nin ve Ziraat Mühendislerinin her dönem olduğu gibi bu dönemde de çok önemli görevler ifa ettiğini söyleyen Prof. Dr. Arslan, bu alandaki açıklarımızı giderip, mezunlarımıza istihdam alanları açıp, toprağa dayalı ekonomimizi canlandıracak hamleler yapmamız gerektiğini ifade ederek sözlerini noktaladı.
