Uzun bir aradan sonra tekrar Yerköy Gazetesinde bizlere köşe hazırlayan kıymetli kardeşim Ferhat Kayhan’a buradan teşekkür ediyorum. Sizlerle haftada bir günde olsa bile aynı yazılarda buluşmak bizlere onur vermektedir.
Gündem üzerine konuşacak olursak , Elazığ depremi gündemi işgal etmektedir.Elazığ’da deprem sonrasında, vatandaş ile devletin el ele vermesinden dolayı, her hertürlü zorluğun üzerinden nasıl gelineceğini sanırım dünya kamu oyuna gösterebilmiş olduk.
Dünyada özellikle Orta Doğudaki yanan ateşten sönme gibi bir durum söz konusu değildir.Doğu Akdenizde ipler gerilmiş vaziyette ve durumun vehameti Libya’dan izlenmektedir.
Dünyada buna benzer hadiseler olurken, bizlerin birbirimizi iyi anlamamızı,iş hayatında hem okulda hem toplumda anlatacak olduklarımızdan ziyade anlattığımızda karşı tarafın ne anladığından mesul olarak ferdi, toplumsal vazifelerimizi iyi şekilde yapmamızı unutmalıyız.
Özellikle büyük şehirlerde, sabahları toplu taşıma araçlarındaki davranışlar kişinin o günkü yaşamına etki etmekte, negatif enerji ile gününü sonlardırmaktadır. Yada sabah kahvaltı masasında televizyondan izlediğimiz sabah haberleri insanın sinirlerini germektedir. Bu tür olumsuzluklar kişinin gündelik hayatını etkilemektedir.
Gecici bu yaşamda, insanlar ömürlerini birbirlerini iyi sürdürmesini, komşuluk, anne baba ve aile yaşamlarında nazikane içerisinde olmasını, yardıma muhtaç kimselere yardım edilmesini bunun insanlara sağlayacağı menfi etkinin zevkine doyum olmaz…..!!!!
Geçen günlerde İstanbul maltepe’de 18 yaşındaki bir çocuğun elinde bıçağı ile öz annesini 18 yerinden bıçaklıyarak yaralı bakmasını izlediğimde , içimden gelen bir ses şunu ifade etti, BU İNSANLARA BÖYLE NE OLDU Kİ , BU VAHŞETİ SERGİLEYEBİLMEKTEDİR diye. Neticede insanın 9 ay karnında taşıyan, küçüklüğünde büyüten ve aldığı mükafakat bıçak darbeleri……!!!
İnsanları yetiştirirken özüne dökülecek gübredeki farklılığı sanırım büyüdüğünde gözlemlen mektedir.Milli ve dini duygulardan yoksun seküler yapıdaki kişilerden her türlü edepsizlik ve insani duygulardan yoksun bir nesil yetişebilmektedir..
Toplumu bu konularda negatif duruma düşüren media, siyaset, ekonomik ve sosyal sorunların temelinde insan yetiştirilmemesi umdesi taşımaktadır.Batı bu konuda sıfırı tüketmiş, alıcağı son şeklinde, dibi boylamıştır.
Bunun gibi toplumsal negatif konularda MEDYA, SİYASET, EĞİTİM ve AİLELERE vazife ve görevlerde düşmektedir. Devlet bu konuda demokrasi adına tarafsız olamaz ve düzenleyici yasa koyuculuğu üzerinden siyasete önemli görevler düşmektedir.
Selçuklu ve Osmanlının sloganı olan İNSANI YAŞAT Kİ , DEVLET YAŞASIN sözünün yansıdığı yerleri, günümüzde yaşadığımız negatif hadiseler neticesinde daha iyi görmekteyiz.
ŞİMDİLİK ALLAH’A EMANET OLUNUZ…. !!!