Yerköy Belediyesi, yarım asırdan bu yana ele alınmamış, dokunulmamış, habis hale, kanser haline gelmiş bir işe yani alt ve üst yapıya el attı.
Bu, seçim bildirgesinin de içinde yer alıyordu ve Yerköy’ de bu işe karşı çıkacak bir Allahın kulunu dahi bulamazsınız.
Üstelik en son bu işe el atmış Sayın Nazif Erbaş beyefendide konu her açıldığında ve kendisinden sonra hiç kimsenin bu işe kalkışması yönündeki yorumlara tatlı tatlı gülüyor ve ardından da ekliyor: “Fena çalışmıyor Sayın Mehmet Ağaoğlu, bunu kendisine de fırsat oldukça söylüyorum.”
Derken iki kez ertelenen ihale kışın ortasında tamamlandı ve ilk kazma Sinema Sokağına vuruldu, derken Hükümet, Yozgat Caddeleri, Kırşehir Caddesine kadar geldi dayandı.
Yazın tozu, kışın çamuru ile tanınan Yerköy’e bu kış çamuru katmerli bir şekilde geldi, su kesintileri de cabası…
Ne var ki her türlü gelişmenin, ilerlemenin, medeniyetin bir bedeli vardır ve bu bedeli, maliyeti bir kuşak öder, o kuşakta 2011-2012 yıllarında burada yaşayan ve yaşatılan bizlere düştü…
Bunun iyi tarafından bakacak olursak, yazın uzun geçen günlerine ya da Ramazan’ a denk gelmemesi, günleri kısa ve bol sulu kışa gelmesi kanaatimce Sayın Belediye Başkanının ve ekibinin en büyük şansı olarak gözüküyor.
Bu arada Yerköy’de kulaktan kulağa yayılan ve adının şerefiye olduğunu dahi bilmeyenlerin itirazı, Belediyenin kendilerinden kimi yerde 600, kimi yerde 1.200 TL gibi oranlara ulaşan ücretleri tahsil etmesi konusunda odaklaşıyor.
Sahi nedir bu şerefiye (Değerlenme vergisi) ?
Kamunun karar ve etkinlikleri sonucunda, belli bir yerdeki taşınmaz malların artan değerleri üzerinden yerel yönetimlerin aldığı bir tür taşınmaz vergisidir…
Kamu tüzel kişilerinin özellikle belediyelerin altyapı ve bayındırlık hizmetlerinden dolayı bazı kişilerin mal varlıklarının değeri artar.
Yeni yolların açılması, mevcut yolların daha iyi hale getirilmesi, park ve bahçelerin kurulması gibi faaliyetler, yapıldığı yerlerdeki gayrimenkullerin değerini artırır.
Bu değer artışının sebebi belediye hizmetleridir. Belediye gelirleri arasında bulunan “Harcamalara Katılma Payı”, yapılan hizmeti finansa etmek amacı ile alınmaktadır.
Yani Yerköy’ de yaşanan hemşerilerimizin % 80’ i Büyükşehir hatta ve hatta yurt dışı görmüş olmalarına ve buraları Yerköy ile kıyaslamalarına, neden bu tür hizmetlerin kendi memleketlerinde olmadıklarına hayıflanmaları yerine yapılanlara katkıda bulunmalarına neden itiraz ediyorlar biliyor musunuz?
Çünkü hizmetler bugüne kadar karşılıksız olarak kendilerine gelmiş ve vermeden almayı herkes ister.
Ne yazık ki bu durumda yumurta ile tavuk gibi ya da dönme dolap gibi biri olmadan diğeri olmaz noktasına doğru bizleri götürür.
Siz katılmazsanız, yerel yönetimin kasası tam takır kuru bakır olunca hizmet de gelmiyor, gelemiyor, geliri olmayan bir yerel yönetimde maaşları bile ödemekte zorlanırken, neden şurada burada var, bizde yok sorusunun cevabını vermektedir.
Şimdi sevin ya da sevmeyin, kabul edin ya da etmeyin, vekâleti Sayın Başkana ve ekibine verdiyseniz sonucuna da katlanacaksınız, başka da yolu yok.
İller Bankasından alına paralar nerede diye soranlara da bilebildiğim kadarı ile şunu söyleyeyim, o paralarla da arıtma tesisleri kurulacak ve Yerköy’ün atık suları tarla ve bahçelerde kullanılacak, AB’ ye uygun çevresel dönüşüm sağlanacak.
Uzun lafın kısası, pamuk eller cebe, ister isteyin ister istemeyin, ister hoşlanın ister hoşlanmayın, hiç de fark etmez…