YouTube

  • DOLAR
    %0,15
  • EURO
    %0,60
  • ALTIN
    %-0,03
  • BIST
    %-0,50
Yerköylü Narin Işık’ın hayatı ağzındaki fırça

Yerköylü Narin Işık’ın hayatı ağzındaki fırça

Yerköy ilçemizde, çocuk yaşta oyun oynarken düşerek engelli kalan, 7 yıl önce de kaybettiği ağabeyinin üzüntüsü ile kollarını kullanamaz hale gelen engelli genç kadın, sağlığıyla birlikte kaybettiği mutluluğu ağzında tuttuğu resim fırçasında buldu.
13062014ısıkSağlıklı insanların yapamayacağı yağlı boya çalışmalarını ağzında resim fırçasıyla yapan engelli kadın, yaşama azmi ve resim kabiliyeti ile örnek oluyor.
Yozgat Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde 5 yıldır kalan Yerköylü hemşerimiz 35 yaşındaki Narin Işık, 3 yaşında oyun oynarken düşme sonucu vücudunun büyük bölümünü kulunlamayacak derecede engelli kalır. 2007 yılında kalp krizi sonucu kaybettiği ağabeyinin üzüntüsü ile kollarını kullanamaz hale gelen Işık, hayata ağzıyla tuttundu.
HAYATIN RENKLERİNİ
RESİM ATOLYESİNDE
BULDU
Ailesini yıllar önce kaybederek 2009 yılında gönüllü geldiği Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde daha kötü durumda olan engelleri gören Işık, kendi engelini unutarak yaşama, resim atölyesinde tanıştığı boya fırçaları ile tuttundu.
Elleri ve ayaklarını kullanamayan, tekerlekli sandalyeye ve çevresindeki insanların desteğine bağlı bir hayat süren Işık, her şeye rağmen hayatını renklendirmeyi başararak tüm engellilere örnek, yaşama kaynağı oldu.
ÖNCE UTANDI
Işık, resim atölyesinde tanıştığı resim öğretmeni Emre Tekin ile hayata bakışının değiştiğini söyledi.
“Ellerim ve ayaklarım olmadan ağzımla resim yapma, fırça tutma fikrinden ilk başlarda utandım” diyen Işık; “Allah razı olsun hocamın verdiği cesaretle. Arkadaşlar biraz benimle dalga geçti. Ama ben bu aşamayı hocamın sayesinde aştım” dedi.
DÜNYASINI
BOYUYOR
Işık, resim çalışmalarında kendi dünyasını çizdiğini söyledi.
Hayallerimi ve düşlerini ağzındaki fırçayla resmederek yaşadığını söyleyen Narin Işık, resim  çalışmaları arasında yer alan tekerlekli sandalyedeki genç kadın resminde anlatmak istediklerini şu şekilde ifade etti: “Gök yüzünden mutluluk yağmuru yağıyor. Rengarenk mutluluk yağmuru. Toprakla yağmuru avucuma toplayıp hafiften aydınlığa bakacak şekilde, hani bizim dünyamız karanlık ya, o elimdeki toprağı saçıp oradaki perdeyi daha  da aydınlatıp daha da açıp daha da mutlu olmayı istiyorum.”
KOLLARINI KAYBEDİNCE
ÇARESİZ KALDI
Ağabeyini kalp krizinden kaybedince üzüntüden 2007 yılında kollarını kullanamaz hale geldiğini söyleyen Işık, o günden sonra hayata karşı daha korkak ve ürkek olduğunu söyledi.
Çaresiz kaldığı bir anda ağzındaki fırçadan cesaret bulduğunu kaydeden Işık, şunları anlattı:
Hayatı ve yaşamayı, duygularını resimlerle anlatmayı çok sevdiğini belirten Işık; “Ağzımla resim çizerek hayata daha çok bağlanmak istiyorum. Hayatı daha çok seviyorum. Daha çok başarıya gitmek istiyorum. İnsanlara bir şeyler yapıp, üretmek, göstermek istiyorum.  Ben bunu yapıyorsam sağlıklı insanlar  daha çok çalışmaları, daha çok bizleri anlamaları, daha çok bizleri göz önünde bulundurmaları bunu istiyorum.
Sağlıklı insanlara şunu söylüyorum. Bizlerin hayatını bir gün yaşamış olsalardı bütün dünyadaki insanlar hayata pembe bakardı. Dünya pespembe olurdu. Mutluluk yaşarlardı.  Çünkü kimse kimseyi kırmak, incitmek, üzmek istemezdi. Sağlıklı insanlar hayatını boşa harcıyorlar. Ben insanlara bütün Türkiye çapında, dünya çapında benim bu ağzımda yaptığım resmi her eve girsin. Benim maddi imkanım olsa bütün dünyaya bedava dağıtsam herkesin evine huzur versin bu resimler. Bakarak kendilerini dinlesinler. Yani sağlıklarını şükredip, Allah’ına şükredip güzellikler yaşasınlar istiyorum. Ben ağzımla resim yapmayı başarıyorsam sağlıklı insanlar bizlerden daha çok çok şeyler başarabilirler.”
RESİM ÖĞRETMENİ:
“ONLARDAKİ IŞIĞI
ÇIKARMAYA ÇALIŞIYORUM”
Narin Işık ile birlikte bakım ve rehabilitasyon merkezinde kalan engellilerin resme olan ilgisini keşfeden, ortaya çıkaran Resim Öğretmeni Emre Tekin, 8 yıl önce kursa başlarken yaşadığı endişeleri, engellilerin dünyasındaki ışığı ortaya çıkarak sanata dönüştürmeyi başardığını söyledi.
Kursa başladığı ilk yıllarda engelli kursiyerlerinin durumlarından olumsuz bir hissiyata düştüğünü söyleyen Tekin, Narin Işık gibi cevherleri keşfetmesini sağlayan süreci şöyle anlattı:
“Zamanla gördüm ki ilgili olmanın sabırlı olmanın ve çok istekli olmanın başarmada çok fazla etkili. Engelli olmalarına rağmen resim yapmaya ilgili ve istekliydiler. Sadece benim yönlendirmemle bugünkü başarılarını gördüm. Narin, onlardan bir tanesi. Resme ilgisi vardı, gelip gidiyordu. Ellerini yakın dönemde kaybettiği için yapamayacağı endişesindeydi. Fakat ben Narin’in içerisinde ki bu derin isteği gördüğüm zaman, kolların olmasa bile engelimiz yine yok fırçayı kullanabileceğini söyledim. Ağzı ile denedi. O kadar güzel sonuçlar çıkarttık ki renklerdi boyamaydı kara kalemdi derken ağzı ile gerçekten bugün çoğu sağlıklı insanın yapabileceği düzeyde resimlere eriştik.”

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Ucuz Davetiye - Davetiye Modelleri
reklam
NÖBETCİ ECZANE
Toknoloji