Yerköy İlçe Müftüsü Ahmet İkbal Aydın, Ramazan aynı zamanda infak ayı, zekat ve fitrelerimizin verildiği bir ay olduğunu belirterek, vatandaşların üzerine düşen zekat ve fitrelerini vermeleri gerektiğini ifade etti.
Ramazan ayı içerisinde nisap miktarı zenginliğe ulaşmış herkesin fitrelerini vermesi gerektiğini söyleyen Aydın, vatandaşlar arasında fitre ve zekâtın sürekli olarak karıştırıldığını ve zekâtın ramazan ay içerisinde verilmesinin zorunlu olmadığını belirtti.
Aydın, “Fitre her müminin Ramazan ayında verme mecburiyetinde olduğu bir meblağdır. Fakir fukaraya yönelik olarak tahsil edilmiş bir şey bu. Filtrenin miktarı her yıl ramazandan evvel Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından tespit edilir. Eskiden insanların ürettiği şeylerden tespit edilirdi.
Vatandaş buğday üretimi yapıyorsa buğday üzerinden, üzüm satışı yapıyorsa üzüm üzerinden fitresini veriyordu. Fakat son zamanlarda Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu bu fitre tespitinin yöntemini değiştirip yine ayet ve hadislere uygun olarak bir fakirin sabahlı akşamlı doyum miktar olarak tespiti cihetine gitti.”dedi.
2013 yılı Ramazan-ı Şerifinde verilecek fitrelerin miktarını da 9 lira 25 kuruş en az miktar olarak tespit edildiğini ifade eden Aydın, “ Fitre 9 lira 25 kuruştan aşağı herhangi bir miktar verilemez ama fazlası serbest yani ne kadar fazla verilirse verilebilir bu konuda bir kısıtlama bulunmamaktadır.
Hali vakti yerinde olan yani nisap miktarı mala malik olmak diğer zekâtın şartı oldu gibi zekâtın zekât için gerekli olan ve kurban için gerekli olan nisap miktarı bunda da geçerlidir. Yani nisap miktarına malik olan herkes fitresini de verme mecburiyeti var.
Tabi vatandaşlar fitreyi ramazan ayında vermesi lazım. Ramazan bayramının bayram namazına kadar ramazanın sonuna kadar verilmesi eftaldir. Ama ramazanın başında verir ortasında verebilir ama en son ramazanın bitiminde bayram namazı kılınmadan evvel verilmesi çok daha uygun olur. Ama bu zamana kadar yetiştiremeyip de elinde olmadı diyelim herhangi bir sebeple veremedi bayramdan sonra da ramazandan sonra da vereceği kimseye versin verebilir.”
Çeşitli mazeretlerden dolayı oruç tutmayanların fidye vermesi gerektiğini belirten Aydın,” Bazı vatandaşlarımız çeşitli hastalıklardan dolayı oruç tutamıyorlar, oruç tutamayan vatandaşlarımız tutmadıkları gün boyunca muhtaç olan bir aileye fidye vermek zorundadır.
Şimdi fitre ayrı fidye ayrı, miktarı aynı ama fitre herkes orucu tutamayanda da tutan da fitresini vermesi lazım. Ama fidyeye gelince fidye orucu tutamayanlar verir. Örneğin ömrünün sonuna kadar hiç iyileşmesi mümkün olmayan hasta insan veyahut ta yaşlılar oruç tutmaya güçleri yetiremiyor ve iyileşme durumu zor olan kişiler tutamadıkları oruçlar için her bir gün için bir fitre miktarı verir bunun adına da fidye denir.”dedi.
Yurt dışında yaşayan vatandaşların fitre ve fidyelerin orada bulunan yetkililerin belirledikleri fiyatlara göre vermeleri gerektiğini ifade eden Aydın, “Vatandaşımız yurtdışında yaşıyorsa oradaki kazancı daha fazla ise veya oradaki ilan edilen fitre daha fazla ise yurtdışında yaşadığı için ikameti de orada olduğu için kazancı da orada olduğu için oranın şartlarına göre fitresini ve fidyesini vermesi lazım. Orada ne kadar tespit edilmişse onu vermesi lazım Türkiye’deki ölçüyü oraya tatbik etmesi doğru değil.”şeklinde konuştu.
