Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

BAKAN BABASI OLMASI HAYATINI DEĞİŞTİRMEDİ

Türk siyasetinde mütevazi kişiliği

Türk siyasetinde mütevazi kişiliği ile tanınan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın memleketi Yozgat’ta yaşayan babası Mehmet Duran Bozdağ da mütevazı köy hayatına devam ediyor. Oğlu hatırı sayılır makamlara gelmesine rağmen hayatında hiçbir şey değişmeyen baba Bozdağ; “Ben çocuklarımı hiç ezmedim, okutmak için elimden geleni yaptım” dedi.
Yozgat’ın Akdağmadeni İlçesi Bahçecik Köyü’nde 6 çocukluk Bozdağ Ailesi’nin çocuklarından biri olan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın babası Mehmet Duran Bozdağ, çocuklarını büyüttüğü köyde hayatını değiştirmeden yoluna devam ediyor. Hiçbir zamana büyük şehirlere gitmeyi düşünmediğini söyleyen Baba Bozdağ, oğlunun başbakan yardımcısı olmasından sonra değişen tek şeyin artan gururu olduğunu söyledi.
Bahçecik Köyü’ndeki evinde Sabah Anadolu’yu konuk eden Baba Bozdağ, hükümetin çalışkan ve başarılı ismi Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve köydeki yaşantısını anlattı.
 
O BİZİM İÇİN ALLAH’IN VERDİĞİ BİR GURUR
 
Mehmet Duran Bozdağ, oğlu Bekir Bozdağ için, ‘Cenab-ı Hak’ın bizlere verdiği bir gurur’ dedi.
Oğlunun bakan olmasından sonra hayatında ve insanlara bakış açısından kesinlikle büyüklenmeye ve kibre yer olmadığını belirten Bozdağ ;
“Benim hiçbir şeye ihtiyacım yok Allah’a şükür. İyi kötü kendi düzenimizde yürüyebiliyoruz, onlar da elinden gelen yardımları yapıyorlar sağ olsunlar. Allah ömürlerini uzun etsin” dedi.
 
ÇİFTÇİLİK YAPIYOR
 
Türkiye’nin en başarılı siyaset adamı, başbakan yardımcısının babası olmasının köy hayatında en küçük bir değişikliğe neden olmadığını ifade eden Baba Bozdağ, günlük hayatının köyde çiftçilik yaparak geçtiğini söyledi.
Aynı zamanda emekli olduğunu belirten baba, tarlasında buğday ekip, traktör kullandığını ifade etti.
 
HER BAYRAM GELİR, ARAMADAN DURAMAZ
 
Oğlunun sık sık ziyaretine geldiğini, bayramları hiç aksatmadığını belirten Mehmet Duran Bozdağ şöyle konuştu: “Oğlum her zaman gelir, gider hiçbir bayram daha beni bırakmış değil. Hepsi gelirler, ötekiler de aynısı, kızlarım da aynısı.
Okul zamanında tatil için geldiği köyde bana yardımcı olurdu. Tarlaya götürürdüm. Bekir Bey farklı bir iş yapmadı, genellikle okulda eğitimiyle uğraştı. Öyle fazla da ezmeyi düşünmedim çocukları. Mücadeleyi ben verdim annesiyle.”
 
ÇOCUKLARIMI OKUTMAK İÇİN YURT DIŞINA GİTMEDİM
 
Baba Bozdağ, daha önce Almanya’da çalışma izninin çıkmasına rağmen çocuklarını okutmak için gitmediğini söyledi.
3 kız 3 erkek 6 çocuk sahibi olduğunu söyleyen Bozdağ, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın kardeşlerine de köyüne de oldukça düşkün duygusal bir insan olduğunu kaydetti.
 
ZİYARETÇİLERİMİZ EKSİK OLMUYOR
 
Oğlunun başbakan yardımcısı olmasının ardından Türkiye’nin farklı yerlerinden ziyarete gelenlerin sayısında artış olduğuna dikkat çeken Bozdağ şunları söyledi:
“Bekir Bey başbakan yardımcısı olduktan sonra arayanların sayısında çok aşırı artış oldu. Bu gün misafirim yok desem en az 10 kişi gelir. Bu gün sadece Yozgat’ta değil Türkiye’nin her yerinden gelen var. Kimisi milletvekilliğine aday oluyor geliyor, kimisi başka bir şey istiyor, kimi bizi sıralamaya soksun diyor, kimisi iş için geliyor, her biri bir şeyler için geliyor. Ben de gidin yanına diyorum, ne diyorsa yapar diyorum. Ben yedirip, içirip gönderiyorum gelenleri.”
 
ANKARA’YA GİT BURALARDA DURMA DİYORLAR
 
Baba Bozdağ, çevresindeki insanların ‘Ankara’ya git, buralarda durma’ şeklinde telkinde bulunduğunu fakat hem köy hayatını sevdiğini hem de gözlerinden rahatsız iki kardeşine de yardımcı olduğu için köy hayatından vazgeçmeyi düşünmediğini sözlerine ekledi.
 
BİZİM CANIMIZ CİĞERİMİZ O
 
Bozdağ Ailesi’nin köydeki komşusu ve yakın akrabası olan Hüseyin Yıldırım da köylerinden Bekir Bozdağ gibi bir devlet büyüğünün çıkmasından son derece mutluluk ve gurur duyduklarını söyledi.
Yıldırım; “Bizim canımız, ciğerimiz o. Köyümüze her zaman gelir gider. Her bayramlarda gelir. Benim akrabam olur. Çok değerli bir çocuktu, iyiydi. Hiç yaramazlığı yoktu, asaletli bir çocuktu.”