“İnsan ilişkilerinde ve toplumsal barışta verilen EN BÜYÜK SAVAŞ, iletişimsizliğin ürünü olduğunu düşündüğüm CEHALET SAVAŞI’ dır.”
Sizin de etrafınızda hem paralı hem eğitimli hem de tehlikeli cahiller vardır. Cehaletin en tehlikelisi ve en komiği hatta en dayanılmaz olanı paralı cahillerle eğitimli cahillerdir. Çünkü paranın açamadığı kapı yoktur. Cahil insan parayı bazen şiddet olarak kullanırken, bazen de, gösteriş metası. Gösterişte kullanılan paralar ve eğitimlinin ukalalığı, bir noktadan sonra tahammül edilemez görgüsüzlüklere yol açar… Peygamber Efendimiz (sav)’in de yıllarca mücadele verdiği CEHALET ORDUSUNUN pek çok türü vardır toplumda:
-Hem cahil hem ukala olanlar
-Hem cahil hem de sabit fikirli olanlar
-Hem cahil hem de yaşlı olanlar
-Hem cahil hem de boş konuşanlar
-Hem cahil hem de bilgiyi reddedenler
-Eğitimli cahiller
Emin olun en tehlikeli cahiller bu son söylediğimiz gruba dâhil olanlardır. Çünkü bilerek cahilce davranmak, insanın sadece sabit fikirli ve dar kafalı olduğunu gösterir. Kendisini eğitimine rağmen geliştiremediğini gösterir. Yeniliklere kapalı olduğunu ve kendi egosunu yenemediğini gösterir. Bu kesim yani eğitimli cahiller, arkasından büyük kitleleri de sürükleyebilir. Önemli görevlere gelerek topluma zarar verebilir. Bunun örneğini tarih boyunca bazı toplumlar, savaşlarla veya devlet yönetimlerindeki cahil ve dar kafalı liderleriyle yaşamışlardır. Bunu daha da özele ve günümüze indirgeyecek olursak 3-5 aylık ya da 1-2 yıllık eğitim alarak okullarda idareci olanlar, has bel kader devlet kapısında yönetici olanlar vs vs çoğaltabiliriz bunu. Bu tiplerin eğitimli birer kara cahil olmasının nedeni; merak ve öğrenme isteğinin artık kalmaması ya da hiç olmaması ile kişinin çokbilmişliğidir. Bir de kibiri yüzünden kendini geliştirmeyi aklına getirmemesi, hata yapabileceğini düşünmemesi onları bu gaflete düşürür. Oysa herkes hata yapabilir ve buna müsaittir. Beşerdir şaşar diyor şair değil mi? İstersen zekâ küpü ol, dünyada olan her şeyi oku bitir, gelişmeye ve eleştiriye kapalıysan nafile. Bunlara TİP diyorum çünkü, toplumda böyle düşünen ve davranan insan çok olunca, bunları temsil edebilecek kadar öne çıkanlarına ve hayat boyu değişmemeye karar vermiş olanlarına TİP denir literatürde de ondan.
Aslında bu iki kelimenin yani, eğitimli ve cahil kelimelerinin yerine tam istediğimiz kelimeleri bulamamış olmamızdan dolayı mecburen bu sözcükleri kullanıyoruz. Cahil çok aşağılayıcı gibi, eğitimli de burnu çok havada gibi duruyor değil mi? Aslına bakarsanız demek istediğim de buydu. Ne cahil dediğin adamı küçümseyeceksin, ne de eğitimli adamın burnu havada olacak kardeşim. Etrafımızda ne insanlar var kaç üniversite okumuş, kaç kitap okumuş; ama deriz ya hani ADAM olamamış. Ne insanlar da var ki hiç okumamış ama hepimize beş basacak kadar kendisini geliştirmiş. Bu istisna olabilecek durum da “AİLE EĞİTİMİ” dediğimiz ve dünyanın hiçbir üniversitesinde ders olarak okutulamayan meziyetlerdendir.
Gelişmeye müsait cahiller de vardır. Bunlar kendi cahilliklerinin farkında olup, iyi niyetli, hiçbir komplekse kapılmadan bilgiye ve gelişmeye açık olurlar. Bu tarz insanlarla konuşmak ve onlara bilgi vermek diğerlerine göre çok daha kolay olabiliyor.Bu insanların eninde sonunda kendilerini bir şekilde yetiştirip geliştirdikleri görülmüştür.
Hele bir de kara cahiller ve kompleksli cahiller vardır ki; bunları hiç konuşmaya değer bile bulmuyorum aslında ama etrafımızda o kadar fazladırlar ki mecburen duyarsız kalamıyorsunuz işte. Toplumun yüz karaları diyebiliriz bunlara. Bilmedikleri konuda ısrar ederler. Az bilgileriyle yetinirler. Son derece kompleksli olurlar. Kendilerine akıl verene veya bilgili olana tahammül edemezler. Her daim yeniliklere kapalı olurlar. Sabit fikirlidirler ve değişip gelişince bir taraflarının eksileceğini düşünürler… Kendilerini kanıtlamak için sürekli söze karışırlar, aykırı düşünürler. Program program, düğün düğün, cenaze cenaze gezip hep olumsuz eleştiri yaparlar. İşleri güçleri eksik aramaktır bu zat-ı muhteremlerin… Bilgiye ve görgüye kapalı olurlar bunlar. Hatta bazıları toplumda ve grup toplantılarında çok konuşarak ÇOK BİLGİLERİYLE (!) insanları etkilemeye çalışırlar. Bir de bu TİPlerin, sizin yüzünüze karşı gülüp oynayıp da arkanızdan gıybet etmeleri yok mu? İşte o zaman tiksindiğinizin resmidir bu. Bu kadar riyakar nasıl olunuyor acaba dersiniz kendi kendinize.
Sonuç olarak insanımıza da şunu söyletirler bunlar “Cahil dostum olacağına akıllı düşmanım olsun.” Benim en çok korktuğum insanlar cahil, kompleksli insanlardır. Çünkü bu insanlar akıl ve mantığı bir kenara koyarak, değişen ruh dünyasında yaşadığı duygularıyla ve EGOlarıyla olayları değerlendirirler. Oysa bu tipler senden benden de iyi bilirler ki, KİBİR VE EGO ŞEYTANIN SEVDİĞİ EN BÜYÜK GÜNAHTIR. Bize düşen sadece ALLAH ISLAH ETSİN demektir… Selam ve saygı ile…