Sevgili okurlar biliyorsunuz geçtiğimiz gün CUMHURİYET BAYRAMIMIZ’ın 90. Yılı kutlamaları yapıldı. Tüm ülkemizde olduğu gibi ilçemizde de çeşitli etkinliklerle kutlanan milli bayramımıza maalesef ki halkımızın iştiraki pek yoktu. Yerköy Stadyumu tam olarak dolmamıştı bile. Oysa bizim çocukluk ve gençlik yıllarımızda değil stadın içerisinde, etrafında bile yer kalmazdı o güzelim etkinlikleri ve coşkulu kutlamaları izleyecek…
Bir TÜRK DEVRİMİ olarak addedilen CUMHURİYET, bir vatanın evlatlarının kanıyla ve canıyla bir araya getirdiği egemenlik tuğlalarını üst üste koyarken harcı; alın teri, hürriyet ve özgürlükle yoğurmasıdır. Tam bir varoluş hikâyesidir Cumhuriyet. O yüzden CUMHUR’un yani halkın bayramıdır bu. Cumhuriyet de “Halkın kendi iradesiyle kendi yönetenlerini seçmesi ve kendi kendini yönetmesi.” Anlamına gelir. Yani halkın kendi bayramıdır aslında bu bayram. Ne bir kişiye ne de bir kesime aittir bu bayram; yalnızca halkın kurtuluş ve yeniden doğuş bayramıdır. Kimler canını vermedi ki bu yolda, Cumhuriyet uğruna.
Büyük umutlarla gelindi 29 Ekim 1923’e, büyük hayallerle hayata geçirildi Cumhurun bayramı. Kadın erkek fark etmeden halka eşit söz hakkı verildi. Halka güven, insanlığın yeşeren ümitlerine damla damla can suyu oldu. Şehitlerimizin kanına karışmış alın teri, milletimizin kardelenleri oldu Cumhuriyet’in ilanıyla.
Millet, kendi eliyle damarlarındaki asil kanı toprağa su gibi dökerek kazandığı eşi benzeri olmayan Cumhuriyet’i karanlıktan aydınlığa uzanan bir el gibi tutmuştur o zamanlarda. Tüm dünyaya enkazdan, bir gökdelenin nasıl imar edildiğinin resmini göstermiştir Cumhur dediğimiz halkımız. Bizim ülkemizi örnek almışlardır dünya devletleri Cumhuriyet’in kazandırdıkları ve kazanımları sayesinde. Şimdi bizlerin sıradan bir gün gibi yaşadığımız ya da sıradanlaştırdığımız bu bayramın kıymetini, onun için kendini feda eden şehitlerimiz anlar ancak. Herhalde ilçemizde dün formaliteden ibaret olarak kutlanan bayramı görselerdi haklarını emin olun bizlere helal etmezlerdi.
Cumhuriyet, Atamızın içinde alev alev yanan en büyük arzuydu. Atatürk böyle bir ideali yerine getirdiği için bu günü, bu kutsal günü bayram olarak ilan etti. Böylece 29 Ekim 1923 huzurlu ve mutlu yaşanacak günlerin habercisi, başlangıcı ve nice bayramların yaşanacağının işareti oldu.
Koskoca bir yılda bir günle mi hatırlanmalı olanlar, o şehitler, o vatanseverler? Bu insanlara gösterdiğin saygıyı, verdiğin değeri bir günde değil yılın her gününde göstermelisin Ey Türk Milleti!
Kelimelerle ifade edemeyiz Cumhuriyet’i; ne kadar anlatsak bitiremeyiz. Onu gerçek manasıyla yaşayanlar ve yaşatanlar anlar ancak. Cumhuriyet kitaplarda, statlarda ya da balolarda göstermelik olarak değil; çağdaş ve çalışkan beyinlerde, sevgi ve sadakat dolu kalplerde yaşasın…
Ey TÖRÜK BODUNG (EY TÜRK MİLLETİ) !
“Atatürk’ün verdiği değerler karşısında, bu kadar anlamsız ve değersiz olmamalı gelecekler.
Elbet birgün değerini anlamalı vatanın.
Canını vatan için verip toprak altında yatanın.
Atalarımız değil miydi, kendi elleriyle damarlarındaki o asil kanı,
Gözünü kırpmadan bu toprağa dökerek kazandığı Cumhuriyet’i;
Karanlıktan aydınlığa uzanan bir el gibi tutan.
Eğer bunu anlayamayacak kadar acizsen de
VAR GİT SEN UTAN…