YouTube

  • DOLAR
    %0,23
  • EURO
    %0,05
  • ALTIN
    %1,19
  • BIST
    %-0,06
HİZMET

HİZMET

hozbay1“Hizmet muvaffak olsunda yerimiz cami papuçluğu olsun..’’  diye buyurmuş son devrin büyük hak ve  kuran aşıklarından Süleyman Hilmi TUNAHAN Hzleri ( k.s.)
Hizmet ; Allah için onun yolunda dinini diyanetini ihya etmek için yapılır.
Hizmet , halis niyet ile ; emri maruf nehyi anil münker   yapmak için yapılır.
Hizmet ; hertürlü kötülüğü telkin eyleyen nefsi ıslah için yapılır.
Hizmet ; Mevla telanın uğruna kendi dünyalığından vazgeçilerek , yine onun yolunda sarf edilen emek gayret için yapılır.
Hizmet  ahireti kalkan edip dünyalık tesis etmek değildir.
Hizmet  ahireti kalkan edip kendine güç toplamak değildir.
Hizmet  ahireti kalkan edip servet toplamak değildir.
Hizmet  ahireti kalkan edip makam edinmek değildir.
Yıllar önce büyüklerimizden Mahmut GÜVELİ amcanın ağzından duyduğum şu veciz cümle darbı mesel olarak aklıma geldi ;  ‘’Hizmet eden şeref bulur , Ağalık eden hava alır. ‘’
Hizmet sahasına çıkıpda yıllarca ağalık edenleri günümüzde görmekteyiz.
Büyüklerimizden ‘’ Bir kavme olan düşmanlığınız sizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmesin ‘’  dusturunu kendimize rehber edinerek kimse hakkında zem edici olunmadan , sadece şerden eminlik hususu gözönunde bulundurularak tavır almak gerekir.
Hizmet fertleri , normalınden yanı normal insanlardan daha fazla sorumluluk duygusu içerisinde olmalıdırlar
Zira insanlara hizmet demek, başkalarına ait hakların söz konusu olduğu alanlarda iş yapmak demektir. Bu da işin içine Cenab-ı Mevlâ’nın asla affetmeyeceği kul haklarının girmesi manasına geliyor..
Hizmet ehli insanları pusuda bekleyen birinci hastalık “benlik duygusu”dur. Bu duygu çok masum şekillerde ortaya çıkar. İyi ve güzel işler yapma arzusu çok olur. Fakat kendisi olmadan bu iyiliklerin ve güzelliklerin ortaya çıkamayacağını düşünür.
Benlik duygusunun bir başka görünümü de, hizmet içinde yer alan insanın, Allahu Tealâ’nın bu iyilikleri başkalarına değil de kendisine nasip ettiğini düşünerek, ayrıcalığı olduğu zannına kapılmasıdır. Bu zanna kapılan kişi yürütülen hizmetlerde nefsini pay sahibi görür. Ayrıca çevresinde meydana gelebilecek bütün iyiliklerde kendi imzasının bulunmasını arzu eder. Bazen bununla da yetinmez; kendisinin içinde bulunmadığı hizmetleri ya kabul etmez veya bir şekilde engel olmaya çalışır. Bu davranışını da iyilik yapmak olarak telakki eder.
Bu hizmetlerde istihdam edilen insan, hikmet nazarı ile bakarak emin olmalıdır ki, layık olduğu için değil; tamamen affına vesile olsun diye ikram edilen bir lütufla, aralanan bir merhamet kapısıyla karşı karşıya bulunmaktadır. Şöyle tefekkür etmek lazımdır: “İşin içinde ben olmasaydım, hizmetler daha iyi yürüyebilirdi. Meydana gelen aksaklıkların kaynağı belki de benim nefsim.
Neticede hizmeti Allah için ve insanlığın yararı için ifa edildiğinde maksadı hasıl olmuş olabilir.Yoksa dünya ve din işinden göstermelik gayret ve meşguliyetten öte bir şey olmaz.Eğer söylediğimiz gibiyse de  Mahmut GÜVELİ amcanın dediği gibi ; ‘’ Ağalık eden havasını alır…‘’ bizim bu söze ekleyeceğimiz ise ; evet gerçektende alır .    VESSELAM

Sosyal Medyada Paylaşın:
Önceki Yazı
Sonraki Yazı

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Ucuz Davetiye - Davetiye Modelleri
reklam
NÖBETCİ ECZANE
Toknoloji