YouTube

  • DOLAR
    %-0,11
  • EURO
    %0,35
  • ALTIN
    %0,27
  • BIST
    %0,86
Küçük istavrit

Küçük istavrit

Küçük istavrit yiyecek bir şey sanıp hızla atıldı çapariye…
Önce müthiş bir acı duydu dudağında,
Gümbür gümbür oldu yüreği,
Sonra hızla çekildi yukarıya,
aslında hep merak etmişti denizlerin üstünü,
neye benzerdi acep gökyüzü,
bir yanda büyük bir merak,
bir yanda ölüm korkusu…
ne çare balıkçının parmakları hoyratça kavradı onu,
küçük istavrit anladı, yolun sonu…
Koca denizlere sığmazdı yüreği,
Oysa şimdi yüzerken küçücük yeşil leğende,
cansız uzanıvermiş dostlarına değiyordu minik yüzgeci…
İnsanlar gelip geçtiler önünden,  bir kedi,
yalanarak baktı gözünün içine,
yavaşça karardı dünya başı da dönüyordu.
son bir kez düşündü derin maviyi, beyaz mercanı,
bir de , yeşil yosunu..
işte tam o anda eğilip aldım onu..!
yürüdüm deniz kenarına,
bir öpücük kondurdum başına,
iki damla gözyaşından ibaret sade bir törenle saldım denizin sularına…
bir an öylece bakakaldı.!
sonra sevinçle dibe daldı gitti, tüm kederimi söküp atarak,
teşekkürü de ihmal etmemişti,
birkaç değerli pulunu, elime avuçlarıma bırakarak…
balıkçı ve kedi şaşkın baktılar yüzüme,
sorar gibiydiler, neden yaptın bunu niye…,
“bir gün” dedim;
“bulursam kendimi yeşil leğendeki küçük istavrit kadar çaresiz,
son ana kadar hep bir umudum olsun diye.”
Yazmış sevgili Namık Kemal
Günümüz Türkiyesi’ ne, Yerköy’ üne bakınca Namık Kemal’ in oldukça iyimser olduğunu düşünebilirsiniz/düşünebilirim…
Ne var ki “umut fakirin ekmeği, ye Mehmet’im ye…” diye de boşuna söylememişler.
Peki Kurtuluş Savaşı’ na giren dedelerimizin, nenelerimizin durumu bizden daha mı kötü idi ya da Sarıkamış’ta tek mermi bile atmadan karın üzerine düşen Mehmetçiklerin, diye de sorulabilir?
Tüm bunları kafamda sıralarken, geçtiğimiz günlerde iki kez köşemde okuduğunuz, sonra da köşe komşum olan Mehmet AKINCI beyefendinin de dile getirdiği “Bozok Üniversitesi Adalet MYO’ nun büyük Sorununun” TBMM Kürsüsünden MHP Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Sayın Sadir DURMAZ beyefendi tarafından dile getirilmesi umutlarımın yeşermesine neden oldu.
Bu kadar umutlanmama ve ümitlenmeme sebep olan düşüncelerimden Pazartesi günü Yerköy Belediyesi’ nin bütün çabalarına rağmen karşıdan karşıya geçerken ayakkabımı çamura kurban vermek ile birlikte birden bire uzaklaşıverdim.
Çamurların içerisinde çorabım ile adım atarken içimde umudun, istavritin ya da benden sonra gelecek nesillere en derin sevgi ve saygılarımı belirttiğimi de belirterek yazın tozunu özlemeye başladığımı birden bire fark ettim ve tekrar düşündüm; çamur mu yoksa toz mu daha iyi?

Sosyal Medyada Paylaşın:
Etiketler:
Bile Daha Deniz Kedi Niye Onu Tam Ya

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Ucuz Davetiye - Davetiye Modelleri
reklam
NÖBETCİ ECZANE
Toknoloji