Eğitimde başarıdan bahsedilirken kullanılan en önemli benzetme “sacayağı” kavramıdır. Eminim sizlerde “Eğitim de başarı için üçlü bir sacayağı vardır. Bunlar öğretmen,öğrenci ve velidir.” tarzında cümleleri çok sık duymuşsunuzdur.Bu yazıda sizlerle eğitimdeki başarı için bu sayılan üçlüyü içine alan bir etkinliğimizden bahsetmek istiyorum.
Öncelikle bizler tarafından “ Veli Ziyaretleri ” olarak planlanan ve isimlendirilen etkinliğimizin öğrenciler tarafından “ Ev Gezmesi ” öğrencilerimizin bizimle birlikte ziyarete gelemediği için evde kalan küçük kardeşleri tarafından ziyaretlerimizde genelde zeytinyağlı sarma ikram edildiği için “ Yaprak / Sarma Yeme ” olarak isimlendirildiğini belirterek başlayalım…İsim farklı olsa da sonuçta yaptığımız etkinlik aynı.
Etkinliği gerçekleştirirken belki de en önemli referans noktalarımızdan biri “ Sıla – i Rahim ” di.Yani “ Yakın Akrabayı Ziyaret ”. Daha önce burada rehberlikle ilgili yer alan iki yazıda (1 ,2 ) Kur’an-ı Kerim ve Sünnetten örnek uygulamalarımızın olması gerektiğini ifade etmiştim.Bu etkinliği o kapsamda örnek uygulama olarak ta değerlendirebilirsiniz.Aslında bu etkinliğin çok farklı biçimlerde uygulandığını sizlerde görmüşsünüzdür. Bizim sınıf içi bir etkinlik ve rehberlik faaliyeti olarak planladığımız bu etkinliği ilköğretim ikinci kademe olarak düşünürseniz üç aşamaya ayırdık.Altıncı sınıfta etkinliğin birinci aşaması “ Tanışma ” , yedinci sınıfta ikinci aşama olan “ Kaynaşma ” sekizinci sınıfta üçüncü ve son aşama olarak “ Vedalaşma (Helalleşme) ” düşüncesiyle ziyaretlerimiz gerçekleştirmeyi planladık.
Veli Ziyaretlerinin birinci aşamasında öğrenci beş sene süren ilköğretim birinci kademeden mezun olup yeni bir öğretmene kavuştuğu için hem öğrenci hem de veliyi tanıma açısından tanı(ş)ma düşüncesi vardı.İkinci aşamada artık veli ve öğrenci tanındığı için gelişme bölümü olarak düşünüldü.Son aşamayı da ziyaretleri sonlandırma ve vedalaşıp helallik isteme olarak düşündük.Ve şu ana kadar ilk iki aşamayı Allah’a şükürler olsun kazasız belasız tamamladık.Ayrıca bizim için son derece önemli bir husus olan katılımcılar konusuna da dikkat ettik.Veli Ziyaretlerine giderken sınıf olarak ve idareci bazında değil grup bazında ve öğretmenler olarak gittik.Yaklaşık otuz öğrencinin olduğu sınıfı beş gruba ayırıp sırasıyla her hafta iki gruptan dört öğrenciyi ziyaret ettik.Ziyaret giderken de resmi bir hava olmasın diye idareciden ziyade öğretmen ve grup arkadaşlarını tercih ettik.
Burada parantez içi olarak belirtmemiz gereken bir husus var.Bu ziyaretlerin bazen okul müdürü veya müdür yardımcısı beraberinde birkaç öğretmenle beraber gerçekleştirildiğini görüyoruz.Bu tür işin içinde öğrencinin arkadaşının olmadığı durumlar sanki bir teftiş geçiriyormuş gibi ziyarete resmi hava katabilir.Bu sebeple öğrencinin arkadaşlarının da olduğu sivil bir ziyaret etkinliği daha samimi ve sıcak bir havaya taşıyacaktır.
Veli Ziyaretlerinin birinci aşamasını geçen sene tamamladıktan sonra bu sene öğrencilerle beraber etkinliği değerlendirdiğimizde bir çok eksiğimizin olduğunu gördük.Mesela ziyaretlere elimiz boş gitmiştik.Aileyle beraber bir fotoğrafımız yoktu.Bir konu üzerinde sohbet etmemiştik.Ziyaret sonrasında değerlendirme yapmamıştık vs vs.Her işin bir ilk acemiliği olur derler.Biz de ilk aşamada bu acemiliği yaşadık.Ama bu sene ikinci aşamada geçen seneki bir çok eksiği giderdiğimize inanıyorum.
* Öncelikle ziyaretlere elimizde hediye ( çikolata) ile gittik.
* Hep beraber fotoğraf çektirdik.(Bunları hem basılı olarak öğrencilere dağıtmada hem de
müzik eşliğinde video klip hazırlamada kullandık.)
* Veli Ziyaretlerimizi haberleştirdik.(Başlangıcını ve bitişini iki kez haber yaptık.)
* Ziyaret edilen aileyle hep beraber bir konu zerinde sohbet ettik.
* Ertesi gün grup öğrencileriyle ziyareti sözel olarak değerlendirdik.
* Ziyaretler tamamlanınca anket yaptık.
Yaklaşık 2 ay süren bu etkinlikte 29 velimizi/öğrencimizi de evlerinde ziyaret ederek ikinci aşamayı tamamladık.Allah izin verirse seneye son aşamayı da tamamlayarak planladığımız gibi etkinliğimizin sonuçlanmasını hem sınıf kültürü oluşturma hem güzel bir hatıra/iz bırakma hem de öğrenci motivasyonunu sağlama noktalarında bir çok faydasını göreceğimize inanıyoruz.
1997 yılı yapımı Paul Rudnick’in yazdığı Frank Oz’un yönettiği “In & Out (Vücut Dili)” (http://www.imdb.com/title/tt0119360/) filminde başrol oyuncusu Kevin Kline’nın canlandırdığı karakterin çok güzel bir duası vardı:
“Allah’ım beni iyiye,daha iyiye, en iyiye ulaştır.”
Buyurun Kevin’ın duasına amin demeye…