YouTube

  • DOLAR
    %0,16
  • EURO
    %0,20
  • ALTIN
    %0,18
  • BIST
    %3,10
Yerköyümüzde Ve Ülkemizde Gençlik Nereye Gidiyor…

Yerköyümüzde Ve Ülkemizde Gençlik Nereye Gidiyor…

27032013gencÇok klasik ve basit bir cümle gibi görünen bu yazı başlığımız, küçük ilçemizde son yıllarda yaşanan cinnet ve cinayet vakıalarından sonra aslında ne kadar ciddi ve düşündürücü bir konu olduğu gerçeğiyle karşı karşıya getiriyor bizi.
İlçemizde geçen sene parkta çıkan kavgada vahşice öldürülen Alparslan kardeşimizin acısını ve şaşkınlığını üzerimizden atamadan bu yıl da 22.03.2013 Cuma akşamı yeni bir cinnet ve cinayetle sarsıldık maalesef. “Ayanoğlu Mahallesi Hastane Kavşağı’nda evine gitmekte olan 26 yaşındaki Ahmet K. ile arkadaşı Gökhan B. henüz belirlenemeyen bir nedenle tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine Gökhan B. (25), belinde bulunan silahla Ahmet K.’nın arkasından 3 el ateş etti. Vücuduna isabet eden kurşunlarla ağır yaralanan Ahmet K. kaldırıldığı Yerköy Devlet Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Gözaltına alınan Gökhan B. emniyette yapılan sorgulamanın ardından adliyeye sevk edilirken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.” Bunlar basın organlarında bir paragraf olarak verilip geçilen haberler haline geldi. Bunların yanında gençlerin defalarca gasp, hırsızlık, zararlı madde satışı vs yaptıktan ve yakalandıktan sonra tekrar sokaklara dönerek kaldığı yerden devam etmesi de Yerköy’deki gençlik potansiyeline neler oluyor diye düşündürüyor insanı. Sizi bilmem ama beni ciddi ciddi düşündürüyor hemşerim ne yalan söyleyeyim…
 
Geçmişte yapılan bir ankette “Ünlü bir Türk büyüğü söyleyin dendiğinde, Türk gençliğinin yüzde seksenine yakını “İlhan Mansız” demiş. Yani bir gençlik düşünün ki bu gençlik Bilge Kağanların, Metehanların, Barbarosların, Yavuzların, Kanuni ve Fatihlerin, Atatürklerin gençleri olacaklar ve dünyanın gidişatına yön veren bu atalarından haberdar olmayacaklar. Ama bir futbol takımında oynayan kişilerin şeceresini dahi sayacaklar. Bu cehalet ve müptezelleşmenin en somut örneklerini hayatımızda önemli bir yere sahip olan radyolarda bile görüyoruz.
Radyo …’nın dj’lerinden Muzo lakaplı spikerin gençlerle alay ederek yaptığı radyo söyleşilerinde bu çok sorumsuz ama bir o kadar sorunlu gençlerin muhabbetine tanık oluyoruz maalesef. Hele bir seferinde spiker Muzo, bugüne dek girdiği sınavları bahane ederek, kitap okumaktan bihaber bir gençle makara yapıyordu. Israrla gencin üzerine gidiyor ve “Hiç olmazsa bir Ömer Seyfettin okumuşsundur.” diyor. Gencin Ömer Seyfettin’i tanımadığını görünce de espriyi patlatıveriyor.
Gelecek hafta sizin oraya gelecek, imza günü varmış. Artık bir kitabını alır imzalatırsın!!!
Gençten yanıt şu şekilde geliyor :  – Tabi, abi almam mı? Mutlaka gideceğim imza gününe…

Spikerin ikinci söyleşisi ise Mersin’de yaşayan bir gençle. Spiker Muzo;    – “Dünyanın en büyük transatlantik’i Mersin’e geldi, gördün mü?” sorusuna gencin yanıtı   – “O da ne?” olunca Muzo’dan ikinci bomba geliyor hemen.  – Ben bu transatlantik’i tanırım. Hayli nüfuzlu biridir. Sen sınava da gireceksin, özellikle eğitim alanında bir hayli etkisi vardır. Gel seni tanıştırayım, faydası olur!!!
Aslına bakarsanız, ilk bakışta insanı gülümseten bu iki anekdot aslında Türk toplumu olarak nereye geldiğimizi açıkça gösteriyor. Sanırım karikatürlere konu olacak bu kara mizah örnekleri, üniversite sınavlarında 30 bin gencin geçen sene nasıl sıfır puan aldığının da yanıtı olsa gerek… Hal buyken bu gençlere sorsanız yemin ederim tüm futbol takımlarının ilk onbirini ve yedeklerini, nereli olduklarını, yaşlarını, ilgi alanlarını hatta kız arkadaşlarını dahi biliyorlardır. Bilmekle kalmayıp, paldır küldür her maça gidip kavga gürültüyle onları destekleyerek rahatlıyorlar. Pardon unuttuk, arada sırada birbirlerini de öldürmüyor değiller.  Maç için  “bedava bilet” yüzünden gencecik insanlar birbirini bıçaklıyor ya bu ülkede. Ne hale geldi bu gençlik!!!
Toplumumuzdaki sosyal ahlak bittikçe, sosyal adalet de bitiyor? Kısa yoldan köşe dönmeler, çalışarak elde edemediğini, şiddetle mafya ve çeteleşme yoluyla elde etme zihniyeti nasıl bu kadar hızla yayılıyor ve özellikle de gençleri pençesine alıyor ? O yüzden soruyorum “ Türk gençliği nereye gidiyor ?
Yerköy gençliği nereye gidiyor? ” diye…
 
Toplum olarak özellikle de GENÇLER OLARAK bu kadar mı duyarsız olduk örfümüze, ananelerimize, dinimize, kültürümüze, atalarımıza? Gençlerin iletişim ve bilişime dair olanakların da etkisiyle bizlerden daha kültürlü, donanımlı, sorgulayıcı, daha fazla düşünen, daha iyi ve kaliteli müzik dinleyen, sanatı daha fazla seven, çok spor yapan, edebiyata, kültüre, kendi öz değerlerine daha meraklı bir kuşak olacağını umuyoruz değil mi? Ama gördüğümüz gibi, sadece ummakla ve beklemekle olmuyor kardeşim bunu anlamak gerekiyor. Anlayınca bununla da kalmayıp, bu husustaki her taşın altına gücümüz yettiğince elimizi sokmamız gerekiyor. Bananecilikle bahanecilikle nereye kadar, sadece şikayet etmekle nereye kadar gidecek bu durum.
Ta ki bir genç daha ölünceye kadar mı?  Yeni cinnetler getirilip yeni cinayetler işleninceye kadar mı devam edecek bu pervasızlığımız ey Yerköy halkı, ey Türk Milleti?  Her ana-baba, her aile kendi içinde bir özeleştiri yaptı mı? Her öğretmen her memur, her esnaf bu konuda üzerine düşeni yaptı mı? Sorumluluklarımızın farkında mıyız? Farkındaysak neden uyarmıyoruz, harekete geçmiyoruz, sorumlu olmuyoruz. Farkında değilsek bu daha da kötü… Biz gençlere ne veriyoruz? Onları nasıl denetliyoruz, nelere ve nerelere nasıl yönlendiriyoruz?
Bu ülke neler yaşadı, ne sancılar çekti hepimiz gördük veya okuduk yakın tarihimizde. Gençliğin bu sancılı geçiş dönemlerinde, onlardan sürekli şikayet etmek ve durup pervasızca ve duyarsızca beklemek yerine; onlar için gelecekteki nesillerimizin ve kültürümüzün sağlıklı devamı için bir şeyler yapalım. Tarihini ve ülkesinin gerçeklerini bilmeyen gençleri boş yere “Nereye gidiyorlar?” diye suçlamayalım. Biraz da hatayı kendimizde arayıp onlar için, kendi çocuklarımızın geleceği için sosyal ve kültürel faaliyetlere; müzik, resim, tiyatro vs kurslara; farklı yaş ve gruplarda sportif aktivitelere yönlendirelim onları. Böylece onlardaki enerjiyi doğru bir yola yönlendirerek harcamalarını sağlayalım. Bunu veli olarak, öğretmen olarak, esnaf olarak hep birlikte yapmalıyız ve desteklemeliyiz. Yoksa daha çok genç birbirini öldürür ve harcar… Selam ve saygı ile…
 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Yorum yapılmamış

  1. son yıllarda özellikle son on yıldır ilçemiz yerköy tamamen madede bagımlıgına teslim olmuş durumda zaten ülke olarak zor günlerden geciyoruz gerek milli gerekse dini degerlerimiz üzerinde yapılan tahribatlar ve milletimizin buna seyirci kalması yetmezmiş gibi kendi kültürümüze küfr eden bir nesil yaratılmakda bunlar elbette gelecek için kaygı verici olaylar tabikide seyirci kalmamalıyız yazınızda belirtiginiz gibi daha parkda işlenen cinayetin şokunu atamamışken birde bu vaka.peki bu konuda yetkililer neler yaptı acaba faili yada failleri yakalamakla iş bittimi bu suca karışanlar yine sokaklarda ahkam kesmekde uyuşturucu baronluguna özenmekteler yahu yerköy emniyeti,savcısı hakimi ne iş yapıyor bence salla başı al maaşından başka bişey yaptıkları yok,bu maddeleri satan belli alan belli git gidede kullanan sayısı cogalmakda illa bu olayların peşine düşülmesi için akp ilçe başkanı ahmet yavuzun mhp ilçe başkanı aslan bozkurtun,chp ilçe başkanı sancak yılmazın,damı cocugu ölmeli zaten belediye başkanını saymaya gerek yok nasılsa cuma gider ankaraya pazartesi döner,kardeşim belediyecilik parttaym yapılan bi iş degil madem ek iş yapacaktın senin neyine belediyecilik

    • yaşanan olayları önlemek sorunları ortadan kaldırmak için herkez üstüne düşen vatandaşlık görevini yapmalı diye düsünüyorum . toplum insanı nasıl ne şekilde kabul ediyorsa o şekide insanlar yönünü belirliyor empati kabiliyetimizi arttirmak insanları anlamak ve yardımcı olmak geekiyor . olaylara objektif bakmak gerekiyor yandaşlık ve tarfcılık yerıne bırlık ve beraberligi öneriyorum . sayfanın yöneticisi yazımı dikkate alırsan sevinirim .

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Ucuz Davetiye - Davetiye Modelleri
reklam
NÖBETCİ ECZANE
Toknoloji