TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Oktay Yılmaz, Salı gecesi Yozgat’ın Sarıkaya İlçesinde meydana gelen 4,3 büyüklüğündeki deprem dolayısıyla yaptığı yazılı basın açıklamasında Yozgat’ın depreme hazırlıklı olmasını istedi. 
TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Oktay Yılmaz yaptığı açıklamada şunları belirtti.  “17 Ekim 2011 tarihinde gazetelere vermiş olduğum demeçlerde deprem dersine Yozgat ili olarak iyi çalışmamız gerektiğini belirtmiştim.
24.10.2011 tarihinde Şefaatli ilçemizin Cankılı köyü merkezli 3.0 ve 11.01.2012 tarihinde Sarıkaya ilçemizin Tepedoğan köyü merkezli 4.3 büyüklüğünde depremler meydana gelmiştir.
Meydana gelen bu depremler ülkemiz ve ilimizin deprem gerçeğiyle yüz yüze olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Her ne kadar ilimiz deprem bölgeleri haritasında 3. Derece deprem bölgesinde ise de mevcut depremlerin olduğu fay hatları ve daha önce can ve mal kaybına sebep olan peyik depremini üreten fay hattına MTA tarafından hazırlanan Türkiye diri fay haritasında yer verilmemiştir.
Meydana gelen bu depremler bir gerçeği açığa çıkartmıştır. Yozgat ili ve ilçelerinin büyük bir kısmının 3. Derece deprem bölgesinde olması ve bu fayların mevcut haritalarda olmaması bu fay hatlarının deprem üretmeyeceği anlamına gelmemektedir. Yer verilmeyen ya da varlığı daha önceden belirlenemeyen fay hatlarının deprem üretmesi nedeni ile mevcut haritaların değiştirilmesini zorunlu hale getirmiştir.
İlgili kurumlar tarafından değişiklik çalışmaları başlatılmış ve bu çalışmalar halen devam etmektedir. 01.01.2011 tarihinde ülkemiz genelinde yürürlüğe giren Yapı denetimi uygulamasından önce inşa edilen binaların depreme karşı dayanıklılık durumları tam olarak bilinmemekte ve ülke genelinde olduğu gibi ilimizde de çok sayıda eski yapı bulunmaktadır.
Oluşacak depremler en çok bu eski ve uygulama yanlışlığı olan binaları yıkmakta, ne yazıktır ki can ve mal kayıplarına neden olmaktadır. İlimizde meydana gelen deprem de binalarda çatlak ve dökülmeler oluşmuştur.
Bu durum depremin büyüklüğü göz önüne alındığında durumumuzun çok ta iç açıcı olmadığını göstermektedir. Hem yeni yapılacak olan binalarda deprem yönetmeliğine uyulmalı hem de eski binaların depreme karşı dayanıklılık durumu belirlenerek durumu iyi olmayan binalarla ilgili gerekli önlemler alınmalıdır. Meydana gelen bu deprem statik projeye esas zemin etüt raporlarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir. Hazırlanan bu raporlarda nelerin belirlendiğini henüz insanlarımız tam olarak bilmemekte ve bu raporu yasal bir prosedür sanmaktadır.
Bu çalışmalar da Jeofizik Mühendisleri yaptıkları arazi çalışmaları sonucunda, deprem dalgasının binayı nasıl bir salınıma uğratacağı, yapı temelinin oturacağı zeminin gelen deprem dalgasını ne kadar büyüteceğini ve büyüyen bu dalanın yapıyı nasıl etkileyeceğini, yapının temelinin oturacağı alanın ne kadar bir yükü taşıyacağı,  gibi daha saymadığım birçok parametreyi belirlemektedir. Ayrıca bu raporlarda hem Jeoloji Mühendisleri, hem de İnşaat Mühendisleri tarafından uzmanı oldukları konularla ilgili çalışmalar yapılmakta ve  bu raporlar  Jeofizik, Jeoloji ve İnşaat Mühendisi çalışmalarını ihtiva etmektedir. Depreme dayanıklı bina yapımı zemin etüt raporu ile başlamaktadır. Hazırlanan bu raporlarda verilen değerler kullanılarak yapının inşasına başlanmaktadır. Bu konuya da bilgi sahibi olunması adına burada yer vermek istedim.
Buradan gerek Valilik tarafından yaptırılan inşaatlarda, gerekse ilimiz sınırları içerisinde Depreme dayanıklı yapıların inşa edilmesi için büyük bir özveri ve çalışma içerisinde olan Sayın Valimiz Necati Şentürk’e, Yozgat Belediye Başkanımız Sayın Yusuf Başer’e, İlçe Belediye Başkanlarına, Belediye Çalışanlarına ve sesimizi Yozgat halkına duyuran değerli Yerel gazete yönetici ve çalışanlarına şahsım ve il Başkanlığı görevini yürüttüğüm TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Adına teşekkür ederim.”dedi.
Haber: Yerköy Gazetesi