Dr. Candaş Tan, meme kanserinin hem dünyada hem de Türkiye’de kadınlarda en sık görülen kanser türü olduğunu vurgulayarak, ❝Her 18 kadından biri yaşamı boyunca bu hastalıkla karşı karşıya kalabiliyor❞ dedi.
Meme kanserinin genellikle süt bezlerinde veya süt kanallarında başladığını ifade eden Tan, daha nadiren yağ veya bağ dokusunda da gelişebildiğini söyledi. Türkiye’de her yıl yaklaşık 27 bin kadına meme kanseri tanısı konulduğunu kaydeden Tan, hastalığın yeni tanı konulan kanserlerin %23,8’ini oluşturduğunu bildirdi.
Belirtiler ihmal edilmemeli
Hastalığın en yaygın belirtisinin, memede ağrısız ve zamanla büyüyen bir kitle olduğunu belirten Tan, diğer belirtileri şöyle sıraladı:
-
Memenin şeklinde veya boyutunda değişiklik
-
Meme cildinde portakal kabuğu görünümü
-
Meme ucundan gelen kanlı akıntı
-
Meme ucu veya derisinde çekilme
-
Memede kızarıklık, kalınlaşma
-
Meme ucunda çöküntü veya kabuklanma
-
Koltuk altında veya köprücük kemiği çevresinde şişlik
Tan, bu belirtilerden herhangi birinin fark edilmesi durumunda zaman kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini vurguladı.
Düzenli kontrol çağrısı
Dr. Candaş Tan, meme kanserinde erken teşhisin hayat kurtardığını yineleyerek kadınlara yönelik tarama önerilerini şöyle sıraladı:
-
20 yaşından itibaren: Ayda bir kez kendi kendine meme muayenesi
-
20–39 yaş arasında: İki yılda bir klinik meme muayenesi
-
40–69 yaş arasında: Aile hekimi veya KETEM aracılığıyla düzenli mamografi taraması
❝Bu taramalar ve muayeneler tamamen ücretsizdir. Kadınlarımızın aile hekimlerine başvurarak bilgi almaları önemlidir❞ diyen Tan, toplumsal farkındalık kampanyalarının da bu mücadelede kritik rol oynadığını ifade etti.

