Girişimsel radyolojinin bir dalı olan embolizasyon yöntemi, kanser tedavilerinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu yöntem, tümörlerin damar yoluyla beslenmesini engelleyerek yok edilmesini sağlar. Özellikle karaciğer kanserlerinde etkili bir tedavi yöntemi olarak kullanılan embolizasyon, karaciğer dışında diğer organlardaki tümörlerde de uygulanabilmektedir.
Embolizasyon işlemi, anjiyografik bir yöntem olup, hastalıklı damarlara tıkayıcı maddelerin verilmesiyle gerçekleştirilir. Bu işlem genellikle bir saat sürer ve hastanın durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Özellikle cerrahi müdahale mümkün olmayan durumlarda embolizasyon tedavisi tercih edilmektedir.
Radyoembolizasyon ise embolizasyonun bir türü olup, tümör damar yatağına radyoaktif izotop içeren mikroküreciklerin verilmesi esasına dayanır. Bu yöntem sayesinde yüksek dozda radyasyonun tümör içine uygulanması mümkün olmakta ve komşu dokulara zarar verme riski en aza indirgenmektedir.
Son dönemde embolizasyon tedavilerinin selim rahim urları ve prostat büyümesi gibi hastalıklarda da kullanıldığı görülmektedir. Bu tedavi yöntemleri, hastaların yaşam sürelerini uzatmak ve yaşam kalitelerini artırmak amacıyla önemli bir rol oynamaktadır.
Tümör hücrelerinin zamanla farklı formlara bürünebileceği ve tedaviyi zorlaştırabileceği bilinmektedir. Bu nedenle, embolizasyon tedavileri gibi minimal invaziv yöntemlerin önemi giderek artmaktadır. Tıp alanındaki gelişmeler sayesinde tümörlerin kılık değiştirme becerileri üzerine çalışmalar da devam etmektedir.
Embolizasyon yöntemi, günümüzde kanser tedavilerinde önemli bir yer tutmaktadır. Yapılan çalışmalar, bu tedavi yöntemlerinin etkinliğini ve hasta memnuniyetini desteklemektedir. Kaynaklara dayanarak hazırlanan bu bilgiler, embolizasyon yönteminin önemini ve etkisini vurgulamaktadır.