Afrika’nın kuzeybatısında yer alan ve zengin tarihi, benzersiz kültürüyle dünyanın dört bir yanından gelen turistleri kendine hayran bırakan Fas, her adımda farklı bir hikâyeyi ziyaretçilerine sunuyor. Otantik mimarisi, doğa ile iç içe geçmiş yaşam tarzı, yerel pazarların eşsiz atmosferi ve sıcakkanlı insanlarıyla bu ülke, seyahat tutkunları için adeta bir açık hava müzesi niteliğinde. Fas, sahip olduğu çeşitlilik ve derin tarihsel dokusuyla sadece bir turizm rotası değil, aynı zamanda kültürlerarası bir deneyim sunuyor.
İşte Fas’ta en çok ziyaret edilen ve her biri ayrı bir masal diyarını andıran o eşsiz yerler:
Jemaa el-Fnaa Meydanı (Câmiü’l-Fenâ): Fas’ın Kalbi Burada Atıyor
Marakeş şehrinin merkezinde yer alan Jemaa el-Fnaa Meydanı, Fas kültürünü derinlemesine hissedebileceğiniz en önemli noktalardan biri. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de yer alan bu meydan, sabah saatlerinden gece yarısına kadar süren hareketliliğiyle tam bir yaşam alanı. Müzisyenler, hikâye anlatıcıları, yılan oynatıcıları, hokkabazlar, dansçılar ve geleneksel kostümleriyle sanatçılar… Hepsi bu alanda bir araya gelerek Fas’ın kültürel zenginliğini turistlerle buluşturuyor.
Meydan çevresinde bulunan restoranlarda Fas mutfağının eşsiz lezzetlerini tatmak mümkün. Tajin, kuskus, harira çorbası gibi geleneksel yemeklerin tadına bakarken, çevredeki seyyar satıcılardan el yapımı takılar, seramikler, antika eşyalar ve yöresel kıyafetler satın alarak Fas anılarınıza bir yenisini ekleyebilirsiniz.
Majorelle Bahçesi: Doğayla Sanatın Buluştuğu Nokta
Marakeş’teki bir diğer önemli durak ise Majorelle Bahçesi. Fransız ressam Jacques Majorelle tarafından tasarlanan bu botanik bahçe, sadece doğal güzellikleriyle değil, sanatsal atmosferiyle de ön plana çıkıyor. Bahçede, dünyanın dört bir yanından toplanmış bitkiler, özellikle de kaktüs türleri dikkat çekiyor.
Bahçede yer alan, canlı mavi renkteki villa ise Kübist mimarinin bir örneği olarak Majorelle’in sanat anlayışını yansıtıyor. Bugün hem ziyaretçilere açık olan hem de huzurlu atmosferiyle nefes aldıran bu bahçe, Fas güneşi altında geçirilen yoğun bir günün ardından dinlenmek isteyenler için ideal bir yer.
Şafşavan: Mavinin Büyüsüne Kapıl
Fas’ın kuzeybatısında yer alan Şafşavan, dünya çapında “mavi şehir” olarak biliniyor. Dar sokaklarında yürürken hemen her yapının masmaviye boyandığını görmek mümkün. Şehrin maviye boyanma sebebiyle ilgili çeşitli teoriler olsa da en yaygın inanış, bu rengin hem dini bir anlam taşıdığı hem de şehri daha serin gösterdiği yönünde.
İspanyol etkisinin hissedildiği mimarisiyle Şafşavan, Arap ve Berberi kültürlerinin izlerini taşıyor. Şehirdeki dükkânlar, el işi ürünler, geleneksel Fas kıyafetleri, halılar ve seramiklerle dolu. Fotoğraf tutkunları için adeta bir açık hava stüdyosu olan bu şehir, Fas’ta mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.
El Badi Sarayı: Fas’ın Görkemli Geçmişine Yolculuk
Marakeş’te bulunan ve 16. yüzyılda Sadîler Hanedanı döneminde inşa edilen El Badi Sarayı, Fas tarihinin en ihtişamlı yapılarından biri olarak kabul ediliyor. Günümüzde büyük bölümü harabe halde olsa da sarayın mimari dokusu hâlâ etkileyici.
Sarayın avlusunda bulunan havuz ve çeşmeler, karmaşık desenlerle süslenmiş duvarlar, ziyaretçileri geçmişin büyüsüne davet ediyor. Saray zaman zaman sanat etkinliklerine ve özel davetlere ev sahipliği yapıyor. Burayı gezenler, yalnızca mimariyi değil; aynı zamanda Fas’ın tarihi zenginliğini de yakından deneyimleme fırsatı buluyor.
Suvayr (Essaouira): Okyanus Kıyısında Sessiz Bir Huzur
Atlantik Okyanusu kıyısında yer alan ve Marakeş’e yaklaşık 3 saat mesafedeki Suvayr, doğayla baş başa kalmak isteyen gezginler için mükemmel bir seçenek. Okyanus manzarasına bakan surlarla çevrili tarihi şehir merkezinde yürürken, zamanın yavaşladığını hissedebilirsiniz.
Renkli balıkçı tekneleri, martıların süzüldüğü gökyüzü ve taş döşeli dar sokaklar bu kenti masalsı bir hale getiriyor. Suvayr, rüzgar sörfü tutkunlarının da uğrak noktalarından biri. Yıl boyunca düzenlenen müzik festivalleriyle de sanatseverleri kendine çekiyor.
Aït Benhaddou: Bir Film Seti Gibi
Fas’ta en çok fotoğraflanan yerlerden biri olan Aït Benhaddou, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor ve pek çok ünlü filme ev sahipliği yapmış olmasıyla tanınıyor. Kum rengi kerpiç evlerden oluşan bu antik köy, adeta zamanın durduğu bir atmosfer sunuyor.
Atlas Dağları’nın eteklerinde yer alan bu kasaba, hem mimari dokusuyla hem de doğal güzellikleriyle ziyaretçileri büyülüyor. Çöl manzaraları eşliğinde yapılan yürüyüşler, özellikle gün batımında unutulmaz anlara dönüşüyor.
Fas Seni Bekliyor
Fas, kültür, tarih, doğa ve eğlenceyi bir arada sunan eşsiz bir ülke. Her köşesi ayrı bir hikâye barındırıyor. Eğer yeni yerler keşfetmek, farklı kültürlerle tanışmak ve unutulmaz anılar biriktirmek istiyorsan Fas rotası seni çağırıyor. Pasaportunu hazırla, bavulunu topla ve Fas’ın büyülü dünyasına adım at. Çünkü bu ülke, sadece bir seyahat değil; hayat boyu hatırlanacak bir deneyim vaat ediyor.