Yerköy ilçesinde, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’na bağlı Ülkü Ocakları Yerköy İlçe Başkanlığı yeni hizmet binası, düzenlenen coşkulu bir törenle açıldı.
Açılış törenine, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, MHP Yozgat Milletvekilleri İbrahim Ethem Sedef, Ülkü Ocakları Yozgat İl Başkanı, Yerköy Belediye Başkanı Av. Fatih Arslan, MHP il ve ilçe başkanları, kadın ve gençlik kolları temsilcileri ile Amerika Türk Federasyonu Genel Başkanı ve çok sayıda davetli katıldı.
Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Programda ilk olarak konuşan Ülkü Ocakları Yerköy İlçe Başkanı Yıldırım Töremişoğlu, Ülkü Ocakları’nın yalnızca bir bina değil, “imanın, ahlakın ve Türk gençliğinin inançla yoğrulduğu bir mektep” olduğunu ifade etti.
Töremişoğlu, “Bugün burada sadece bir binanın değil, bir iman ocağının kapılarını açıyoruz. Burada makam yok, dava var, millet sevgisi var.” sözleriyle gençliğe yönelik inanç ve ülkü vurgusu yaptı.
Konuşmaların ardından Ülkü Ocakları Yozgat İl Başkanı söz alarak, yeni ilçe binasının hayırlı olmasını dileyip, “Yerköy’de ülkü ateşi yeniden yanmıştır, bu ateş Türk gençliğini aydınlatacaktır.” dedi.
Ardından kürsüye çıkan MHP Yozgat Milletvekili İbrahim Ethem Sedef, Ülkü Ocakları’nın milli duruşun, ahlakın ve Türk kimliğinin teminatı olduğunu vurguladı.
Açılış töreninin en dikkat çeken konuşmasını yapan MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, Ülkü Ocakları’nın Türk gençliği açısından taşıdığı öneme değinerek şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Genel Başkanımızın liderliğinde Ülkü Ocakları, milli ve manevi değerlere bağlı, şuurlu bir gençlik yetiştirmenin mücadelesini veren bir irfan ve iman ocağıdır. Ülkü Ocakları; şehitlerin emaneti, gazilerin göz nuru, vatan ve millet davasının onur nişanesidir.”
Durmaz, ülkücü hareketin zorlu dönemlerden geçtiğini hatırlatarak, “Ülkücülüğün ölümle, ateşle, zulümle sınandığı günlerde; sadece istikballerini değil, hayatlarını da davasına adayan, kimisi şehadet mertebesine erişen dava arkadaşlarımız sayesinde bugünlere geldik. Zindanları taş medreseye çeviren bu inancın, bu mücadelenin ve bu imanlı duruşun kaynağı Ülkü Ocakları’dır.” ifadelerini kullandı.
Durmaz konuşmasının devamında, Ülkü Ocakları’nın Türk gençliği için bugün her zamankinden daha hayati bir öneme sahip olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bir yanda kimliksizleştirme çabaları, diğer yanda inançsızlık, ahlaki yozlaşma ve kültürel yabancılaşma gençliğimizi kuşatmaya çalışmaktadır. Gençlerimizin ruh ve beden sağlığını tehdit eden bağımlılıklar her geçen gün artmaktadır. İşte bu çağın milli ve manevi değerlerimizi hedef alan hastalıklarına karşı yegâne çare yine Ülkü Ocakları’dır.”
Durmaz, Ülkü Ocakları’nın Türk gençliğini sağlıklı, şuurlu ve milli değerlere bağlı bireyler olarak yetiştirmek için gece gündüz demeden çalıştığını vurguladı.
“Ülkü Ocakları Genel Başkanımız Sayın Ahmet Yiğit Yıldırım’ın şahsında tüm çalışma arkadaşlarını, genel merkez yöneticilerimizi, il ve ilçe ocak başkanlarımızı tebrik ediyorum.” diyen Durmaz, yeni hizmet binasının Türk gençliği için bir okul niteliğinde olduğunu belirtti.
Sadir Durmaz sözlerini şu ifadelerle noktaladı:
“Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz bu hizmet binası, ülkücü gençliğin daha iyi şartlarda yetişmesi, milletimiz için daha faydalı işler yapması adına büyük bir kazanımdır. Ancak unutulmamalıdır ki ocağı bina değil, inanç büyütür; tuğlayı harç değil, ülkü birliği güçlendirir.
Biz ülkücü hareketin mensupları olarak biliyoruz ki bu ülkenin geleceğini inşa edecek olan ahlaklı, inançlı ve vatan sevdalısı gençlerdir. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin ‘Önce ülkem, sonra milletim’ anlayışıyla çizdiği yolda yürümeye devam ediyoruz.”
Durmaz, konuşmasının sonunda katılımcılara teşekkür ederek yeni hizmet binasının hayırlı olmasını diledi:
“Rabbim bu ocağın ateşini hiç söndürmesin. Buradan yetişecek her bir gencimizi Türk milletine, Türk devletine faydalı kılsın. Ne mutlu Türk’üm diyene, ne mutlu Ülkücüyüm diyene, yaşasın Ülkü Ocakları!”
Tören, dualar eşliğinde yeni hizmet binasının kurdelesinin kesilmesiyle sona erdi.
KAYNAK : Duran AKOĞUL

