Kadınların doğurganlık sürecini etkileyen en önemli faktörlerden biri olan yumurta rezervi, yaş ilerledikçe azalma gösteriyor. Uzmanlar, özellikle 35 yaşından sonra hem yumurta sayısında hem de kalitesinde belirgin bir düşüş yaşandığını vurguluyor.
Yumurta rezervini etkileyen temel unsurlar arasında genetik yatkınlık, sigara kullanımı, stres, yumurtalıklara yönelik cerrahi müdahaleler ve kemoterapi gibi tedaviler yer alıyor. Bu faktörler, doğurganlığı olumsuz etkileyerek gebelik şansını azaltabiliyor.
Yumurta rezervinin değerlendirilmesinde ultrason görüntülemeleri ve hormon testleri önemli bir rol oynarken, erken tanı sayesinde doğurganlıkla ilgili planlamalar da daha sağlıklı yapılabiliyor.
Uzmanlar, doğurganlık için en ideal yaş aralığının 25-35 olduğunu belirtirken, yumurta sayısından çok kalitesinin belirleyici olduğuna dikkat çekiyor.
Tedavi ve korunma sürecinde ise sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, sigaradan uzak durmak ve antioksidan içeren ilaçların kullanımı öneriliyor. Bu yaşam tarzı değişikliklerinin yumurta kalitesine olumlu katkı sağladığı ifade ediliyor.
Sonuç olarak, kadınların üreme sağlığını koruyabilmeleri için düzenli kontroller yaptırmaları ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemeleri büyük önem taşıyor.