Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Tendürek Dağı’nın Lavlarıyla Yok Olan Köyler Araştırılıyor

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alperen Kayserili, Dr. Öğretim Üyesi Tolga Korkusuz ve Araştırma Görevlisi Emre Sakaoğlu, 1855 yılında patlayan Tendürek Dağı’ndan akan lavların yok ettiği köyleri araştırıyor.

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr.

Ağrı‘nın Doğubayazıt ve Diyadin ilçeleri ile Van’ın Çaldıran ilçesi arasında konumlanan Tendürek Dağı’nda tarihi belgelere göre 1855 yılında bir patlama meydana gelmiş. 3 bin 532 metre yükseklikteki dağdan fışkıran lav, kül ve gazlar çevredeki köyleri ortadan kaldırmış.

 

1855 yılında Tendürek Dağı'ndan akan lavların yuttuğu köyleri araştırıyorlar

 

Patlamanın ardından bölgede kaç yerleşim biriminin lavlar altında kaldığını tespit etmek amacıyla Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alperen Kayserili, Dr. Öğretim Üyesi Tolga Korkusuz ve Araştırma Görevlisi Emre Sakaoğlu araştırma başlattı. Akademisyenler, drone kamerasıyla yapılan incelemelerde bazı bölgelerde yerleşim izlerine rastladı.

 

1855 yılında Tendürek Dağı'ndan akan lavların yuttuğu köyleri araştırıyorlar

 

Tendürek Dağı’ndaki patlama sonucunda yerleşim birimlerinin lavlar altında kaldığını belirten Dr. Öğretim Üyesi Tolga Korkusuz, “Tendürek Dağı’nda volkan lavlarının ulaştığı en uç noktalardayız. Patlayan volkanlar nedeniyle yakınımızda bir köy lavlar altında kalıyor. Lavların yavaşça aktığını ‘Aa lav akıntıları’ şeklinde isimlendiriyoruz. Burada volkanik taşların insanların evi haline geldiğini görüyoruz. Evlerin yapı malzemesinin volkanik taşlardan olduğunu gözlemliyoruz. Bir yandan volkanizma bize barınak sağlarken, bizim için potansiyel tehlike de oluşturabiliyor. Tehlikeli olduğunun sonucunu burada görebiliyoruz” açıklamasında bulundu.

 

1855 yılında Tendürek Dağı'ndan akan lavların yuttuğu köyleri araştırıyorlar

 

Bölgenin jeomorfolojik turizm açısından önemli olduğunu vurgulayan Korkusuz, “Türkiye’de benzersiz örnekler barındıran bir alandayız. Çünkü volkanik akıntıyı her yerde gözlemlemek mümkün. Erciyes’te de, Ağrı Dağı’nda da görebiliriz. Ancak yerleşim yerinin lav altında kalması gibi bir sonucu başka hiçbir yerde göremiyoruz” ifadelerine yer verdi.

 

1855 yılında Tendürek Dağı'ndan akan lavların yuttuğu köyleri araştırıyorlar

 

Geçmişten bugüne her dönemde volkanik arazilerin verimliliğine ve bölgedeki arazilerin benzer düzende olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Alperen Kayserili, şunları belirtti: “Tendürek Dağı’nda 2 bin 114 rakımdayız. Lav akıntılarıyla beraber gerçekten etkileyici bir yayılma söz konusu ve kayaçlar lavların soğuma durumlarına bağlı olarak içerisinde gaz barındırıp soğuduktan sonra çevresinde çeşitli yapılaşmaları gözlemliyoruz. Lav kül yatakları da burada kendini gösteriyor ve hemen yanında verimli tarım arazileri, yerleşim görmüş köyler bulunmaktadır. Tarihi dönemlerden beri volkanik alanların en fazla yerleşim barındıran bölgelerden olduğunu biliyorduk. Günümüzde de bu özelliğin hala devam ettiği gerçeğiyle karşı karşıya kalıyoruz.”

 

1855 yılında Tendürek Dağı'ndan akan lavların yuttuğu köyleri araştırıyorlar