Nöbetçi Eczaneler
Salavat, İslam dininde oldukça önemli bir yere sahip olan bir dua şeklidir. Türkçede “rahmet” ve “barış” anlamına gelen “salât” ve “selâm” kelimelerinin birleşimiyle oluşan bu terim, genel olarak “salavât getirme” veya “salvele” olarak da anılmaktadır. Salavat çeşitleri arasında en yaygın ifadeler “aleyhi’s-selâm”, “aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm” ve “sallallâhu aleyhi ve sellem” şeklinde yer almaktadır. Bu ifadeler, Peygamber Efendimiz’e olan sevgi ve bağlılığın bir göstergesidir.
Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah, müminlere salavat getirmelerini emretmiştir. “Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin.” (Ahzâb, 33/56) ayeti, bu ibadetin önemini vurguladığı gibi, müminlerin duyduğu rahmet, bereket ve merhamet dileğinin de bir ifadesidir.
Salavatın Önemi
Salavat, dua esnasında Allah’a hamdetmenin ve Resûlüne salavat getirmenin gerekli olduğunu bildiren hadislerle desteklenmektedir. Peygamber Efendimizin tavsiyelerine göre, dua eden kişinin önce Allah’a şükredip ardından ona salavat getirmesi gereklidir. Bu durum, dua kalitesini artırarak, niyetlerin kabul edilmesine vesile olmaktadır.
Cuma günleri salavat getirmek, özel bir değerlendirmeye tabi tutulur. Resûlullah (sas) bu günlerde, “O günde bana çok salavât getirin, çünkü sizin salavâtınız bana arz olunur.” (Ebû Dâvûd, Salât, 200, 201) buyurmuştur. Bu ifadeden de anlaşılacağı üzere, Cuma günleri salavat getirmek, dinî bir vazife olarak görülmektedir.
Salavat Getirmenin Feragatleri
Salavat getiren kişilerin, dualarının kabul olacağına dair birçok hadis de bulunmaktadır. “Bana bir kez salavât getirene Allah, on kez salavât getirir.” (Müslim, Salât, 70) ifadesi, salavat getirmenin ne denli mühim olduğunun altını çizmektedir. Bu, müminler için bir neşe ve destek kaynağıdır.
Salavat, aynı zamanda kişinin kendisinin de temizlenmesine ve arınmasına vesile olmaktadır. Resûlullah (sas), “Bana salât ve selâm getirin. Çünkü bu sizin için bir arınmadır.” (İbn Hanbel, II, 364) diyerek, salavatın ruhsal bir ferahlama ve arınma amacı taşıdığını belirtmiştir.
Salavat getirmek, İslam kültüründe derin bir mazisi olan bir ibadet şekliyken, müminlerin Peygamber’e olan bağlılık ve sevgilerini ifade ettikleri bir ritüeldir. Hem bireysel hem de toplumsal olarak bu geleneğin sürdürülmesi, İslam toplumu için büyük bir önem taşımaktadır.
