Kara tren, Yerköy’e 1925 yılında gelir. Bir yandan da müteahhit Emin (Sazak) yükleniciliğinde Kayseri istikametinin inşaatı devam etmektedir. Demiryolu inşaatı devam ederken Şefaatli Karanlıkdere tarafında ki tünel inşaatında kaza olur ve tünelde çalışan Şevket isimli bir işçi hayatını kaybeder. Ve bu genç ölümün ardından nişanlısı bir ağıt yakar. Ozan Çekiç Ali’nin söylediği ‘Girdim Tünele’ isimli bozlak aslında bu ağıttır.
“Tünele vardım da dayalı kürek
İçine girdim de kan gölek gölek
Ben sana ne yaptım hey kahpe felek
Daha amelenin günü gelmedi
Kanlı imiş şu yarmanın söykesi
Aldı m’ola zalim felek öykesi
Mendilini iç koynumda saklarım
Derler m’olayarin ölü soyhası”
Bununla ilgili yaptığım çalışma üzerine Şefaatli’den arkadaşım Murat Akdoğan çeşitli bilgiler aktardı. Bu dizeleri söyleyen nişanlının isminin Döne olduğunu ve her ikisininde Şefaatli Kazlıuşağı köyünden olduklarını annesinden öğreniyor. Murat’ın dedesi yani annesi Yeter Akdoğan’ın babası zamanın Konaklı muhtarı Hacı Ahmet Yazanel, bu olaydan sonra ki yıllarda ikinci evliliğini bu kişiyle yapıyor ancak eşi Döne kısa zamanda vefat ediyor. Bu ağıt aslında anlatılana göre otuz dörtlüktür. Ama bir kısmı çok önce Kırşehirli derlemeci İbrahim Özdemir ve Ozan Çekiç Ali tarafından kayda alınır. Yeter Akdoğan’ın aklında kalan iki dörtlük daha var ve şu şekilde;
“Yarmaya vardım da bir havasınan
Göçüp yüklettim kara yasınan
Berber tıraş etmiş kanlı bezinen
Seni tıraş eden ele kurbanım
Azrail tünelleri geziyo
Müteahhitler künyesini yazıyo
Arkadaşlar mezarını kazıyo
İlahi kurban olayım arkadaşlara”
Ozanın sazında ağıtlar bozlak olur. Bozlaklar zaten acılı bir uzun havadır. Keskinli Seyit Çevik’in söylediği “Türkü Yozgat’ta doğar, Kırşehir’de oyun havası olur, Keskin’de elim elim elenir” sözü de bu durumu anlatır. Alın teriyle belki de düğün parasını biriktiren Şevket’in acısı Keskinli bir halk ozanının dilinde yıllardır söylenir.
Mekânları cennet olsun.
Recep Yılmaz