Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Safer Ayı: Anlamı, Tarihi ve Uğursuzluk İnancı Üzerine Derinlemesine Bir İnceleme

Safer Ayı, İslam takviminde ikinci ay olup, Cahiliyye döneminden günümüze kadar uğursuzlukla ilişkilendirilen bir dönem olarak bilinmektedir. Ancak İslam, bu inancı tamamen reddeder ve Safer Ayı’nın diğer aylardan hiçbir farkı olmadığını vurgular. Peki, Safer Ayı’nda gerçekten uğursuzluk var mı? Bu yazıda, Safer Ayı’nın anlamını, tarihsel kökenlerini ve İslam’daki yerini detaylıca inceleyeceğiz.

Safer Ayı, İslam takviminde ikinci ay olup, Cahiliyye döneminden günümüze

Safer Ayı, İslam’ın hicri takviminde Muharrem Ayı’ndan sonra gelen ikinci aydır. Kamerî ya da hicri takvime göre, 12 ayın 2. sırasında yer alır ve bu ay, tarih boyunca birçok kültür ve inanç sistemi tarafından farklı şekillerde değerlendirilmiştir. Safer Ayı’na dair merak edilen pek çok konu ve bununla bağlantılı olan “uğursuzluk ayı” inanışı, hem halk arasında hem de İslami kaynaklarda uzun süredir tartışılmaktadır. Bu yazıda, Safer Ayı’nın anlamı, tarihsel bağlamı, İslami dönemdeki yeri ve halk arasında yerleşen uğursuzluk inancına dair yapılan yanlış anlamaların detaylarına inilecek ve Safer Ayı ile ilgili olarak yapılan yaygın hurafelere karşı İslam’ın ne gibi öğretiler sunduğuna odaklanılacaktır.

Safer Ayı Nedir ve Anlamı Nedir?

Safer, kelime anlamı olarak Arapçada “boş kalmak”, “boşluk”, “sararmak” gibi çeşitli anlamlara gelir. Ayrıca, bazı kaynaklarda, “karında yaşayan kurtçuk” ya da “sarılık” anlamına da gelmektedir. Safer Ayı’nın adı, Arapların eski dönemlerinde, yani Cahiliyye dönemi olarak bilinen dönemde, bu ayla ilişkilendirilen birtakım olaylara dayanmaktadır. İslam öncesi dönemde Araplar, Safer Ayı’nı bazı olumsuzluklarla ilişkilendirirlerdi.

Cahiliye döneminde Safer Ayı’nın anlamı ve önemi farklı şekillerde açıklanmıştır. Bir görüşe göre, Araplar bu ayda sıkça savaşa çıkarlardı ve bu savaşlar sırasında evler boş kalır ya da saldırılara uğrayan evlerin eşyaları çalınır, boşaltılırdı. Bu yüzden bu ayın ismi “boşluk” anlamına gelirdi. Diğer bir görüş ise Safer Ayı’nın adının “sararmak” anlamıyla bağlantılı olduğunu ve bu ayda veba hastalığının yayılması nedeniyle insanların yüzlerinin sarardığını belirtir. Bazı kaynaklar ise, Safer isminin Yemen’deki Saferiyye adlı bir panayıra dayandığını ve bu panayıra katılmayanların aç kalacağı inancının bu adı pekiştirdiğini ifade etmektedir.

Cahiliyye Döneminde Safer Ayı ve Uğursuzluk İnancı

Cahiliye dönemi, Araplar’ın çok sayıda hurafe ve batıl inancı benimsemiş olduğu bir dönemdi. Bu dönemde insanlar, hayatlarındaki olumsuz olayların sebeplerini doğaüstü güçlere, yıldızlara ve uğurlu ya da uğursuz kabul ettikleri zaman dilimlerine bağlarlardı. Safer Ayı, bu dönemde uğursuzlukla özdeşleştirilmiş bir aydı ve bir dizi hurafe ve batıl inanışa dayanıyordu.

Cahiliye Arapları, yıldızların insan hayatı üzerindeki etkisini oldukça ciddiye alırlardı ve bu dönemde yıldızların gökyüzündeki hareketlerinin, hastalıkları, felaketleri ve insanlara yönelik çeşitli kötü olayları tetiklediğine inanırlardı. Aynı şekilde, bu dönemde Safer Ayı, hastalıklar, ölüm ve diğer felaketlerin çoğaldığı bir dönem olarak görülüyordu. Bu nedenle Safer Ayı, evliliklerin uzun ömürlü olmayacağı, başlanan işlerin olumsuz sonuçlanacağı ve insanların bu dönemde başlarına uğursuzluklar geleceği şeklinde betimlenirdi. Bu tür inançlar, Cahiliyye Arapları tarafından birer korku unsuru olarak yaşatılmaya çalışılıyordu.

Safer Ayı ve İslam: Uğursuzluk İnancının Reddedilmesi

İslam, Cahiliyye dönemindeki bu tür batıl inançları güçlü bir şekilde reddetmiştir. İslam, Allah’a inanç ve tevekkülü esas alırken, tabiat olaylarının ya da yıldızların insan yaşamı üzerinde herhangi bir doğrudan etkisi olmadığına vurgu yapmıştır. Safer Ayı’nın uğursuzlukla özdeşleştirilmesi de, İslam tarafından tamamen reddedilmiştir.

Hz. Muhammed (s.a.s.) Safer Ayı ile ilgili olarak şunları söylemiştir: “Safer (ayının) uğursuzluğu diye bir şey yoktur.” (Buhârî, Tıb, 19). Bu hadis, Safer Ayı’na dair Cahiliyye döneminin hurafelerini net bir şekilde çürütmektedir. İslam, bu tür batıl inançları yasaklamış ve insanların olaylara doğrudan bir ilahi perspektiften bakmalarını öğütlemiştir. İslam’a göre, hiçbir zaman dilimi ya da yer, insanın başına kötü olaylar gelmesine neden olamaz. Musibetler, yalnızca Allah’ın iradesiyle olur ve bunların sebepleri, insanların günlük yaşamlarıyla doğrudan ilişkilidir.

Safer Ayı’na Özel İbadet ve Dua Var Mıdır?

İslam’da Safer Ayı’na özel bir ibadet ya da dua yoktur. Hz. Peygamber (s.a.s.)’in günlük ibadetleri ve duaları, Safer Ayı da dahil olmak üzere her zaman yapılır. Örneğin, her gün yapılan farz ibadetler, nafile namazlar, zikirler ve dua etmek, Safer Ayı’nda da geçerlidir. Bunun dışında, bu aya özgü bir ibadet ya da dua, ne Peygamber Efendimiz (s.a.s.) tarafından ne de İslam alimleri tarafından tavsiye edilmiştir.

Safer Ayı’na İslamî Dönemde Verilen İsimler

İslam, Safer Ayı’nın uğursuzlukla ilişkilendirilmesine karşı çıkarken, bu ayın anlamını daha pozitif bir şekilde tanımlamak amacıyla bazı yeni isimler de ortaya çıkmıştır. Bu ay, bazen “Saferü’l-Hayr” (Hayır Ayı) ya da “Saferü’l-Muzaffer” (Zafer Ayı) olarak da anılmıştır. Bu, Safer Ayı’nın aslında diğer aylardan farklı olmadığı ve insanların bu ayda iyi ve kötü olayların yalnızca Allah’ın takdiriyle meydana geleceği inancını pekiştirmiştir.

Sonuç: Safer Ayı ve Uğursuzluk İnancının Reddi

Safer Ayı, İslam inancına göre herhangi bir uğursuzlukla ilişkilendirilmemelidir. İslam, insanların başlarına gelen tüm olayları, Allah’ın iradesi doğrultusunda şekillendiğine ve insanın bu olayları sabırla karşılaması gerektiğine vurgu yapar. Safer Ayı’nın uğursuzlukla ilişkilendirilmesi, tamamen Cahiliyye dönemine ait eski hurafelerdir ve İslam bunları reddeder. Bu nedenle, Safer Ayı’nda ne bir uğursuzluk vardır, ne de bu ayda başımıza bir musibet geleceğine dair bir inanç doğru olabilir.

Safer Ayı, tıpkı diğer aylarda olduğu gibi, Müslümanların hayatlarında bir fırsat ve rahmet ayıdır. Müslümanlar, bu ayda da Allah’a yakınlaşmak için dua eder, ibadetlerine devam eder ve tüm zorlukları sabırla karşılamaya çalışırlar. Uğursuzluk ve benzeri inançlardan uzak durarak, her zaman Allah’ın takdirine rıza göstermeleri gerektiği unutulmamalıdır.