Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Astım Hakkında Bilinmesi Gereken 9 Bilimsel Gerçek: Tanı, Tedavi ve Kontrol Sürecinde Doğru Bilgiler

Gençlerde daha sık görülen kronik bir hastalık olan astım, belirtileri ve tedavi süreçleri nedeniyle toplumda sıkça yanlış anlaşılıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, astıma dair en çok merak edilen 9 bilimsel bilgiyi açıklayarak, hastalığın doğru yönetilmesi için önemli uyarılar yaptı.

Gençlerde daha sık görülen kronik bir hastalık olan astım, belirtileri

Astım, genellikle 40 yaş altı genç bireylerde teşhis edilen kronik bir solunum yolu hastalığıdır. Genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve yaşam tarzıyla yakından ilişkili olan bu hastalık, havayollarında kronik iltihaplanmaya neden olur. Ancak toplumda astım hakkında pek çok yanlış bilgi bulunuyor. Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, astım konusunda sıkça karşılaşılan kafa karışıklıklarını gideren, bilimsel temelli 9 önemli bilgiyi paylaştı.

1. Sigara Kullanımı Astımda Hayati Risk Taşıyor

Astım hastalarında sigarayı bırakmak, hastalığın yönetiminde kritik öneme sahiptir. Hamilelikte sigara kullanımı, çocuklarda astım riskini artırırken, aktif ve pasif sigara maruziyeti astımın kötüleşmesine, hastaneye yatışlara, KOAH gelişimine ve solunum fonksiyonlarında bozulmaya neden olabiliyor. Sigaranın bırakılması, akciğer fonksiyonlarının iyileşmesini sağlarken, havayollarındaki iltihaplanmayı da azaltıyor. Pasif sigara maruziyetinin engellenmesi ise astımın kontrol altına alınması için etkili bir adım.

2. Astım Kronik Bir Hastalıktır ve Kendiliğinden Geçmez

Astım, havayollarında uzun süre devam eden inflamasyonun (iltihap) yol açtığı bir hastalıktır. Nefes darlığı, öksürük, hırıltılı solunum ve göğüste baskı hissi gibi belirtilerle ortaya çıkar. Bu belirtiler mevsim değişiklikleri, alerjen maruziyeti, hava kirliliği ve viral enfeksiyonlarla şiddetlenebilir. Hastalık tamamen ortadan kalkmaz, ancak ilaçlarla kontrol altına alınabilir.

3. Astımda Remisyon Var, Ama Tam İyileşme Yok

Astımda hastalık belirtilerinin tamamen kaybolması ve ilaç ihtiyacının en az bir yıl olmaması “baskılanma” veya “remisyon” olarak adlandırılır. Ancak bu, astımın tamamen iyileştiği anlamına gelmez. Havayollarındaki inflamasyon genellikle devam eder ve hastalık tekrar alevlenebilir. Bu nedenle düzenli takip ve tedavi önemlidir.

4. Her Alerjen Astımı Tetiklemez

Astım hastalarının tamamının tüm alerjenlerden korunması gerekmez. Önemli olan, hangi alerjenin hastanın şikayetlerini artırdığıdır. Bazı alerjenler hastada şikayet yaratmayabilir ve bu durumda gereksiz koruma önlemlerine gerek kalmaz.

5. Astım, Başka Hastalıklarla Karışabilir

Özellikle çocuklarda astım, üst solunum yolu öksürük sendromu, yabancı cisim aspirasyonu veya doğumsal kalp hastalıklarıyla karışabilir. Yetişkinlerde ise KOAH, bronş genişlemesi, ses teli hastalıkları, kalp yetmezliği gibi hastalıklarla benzer belirtiler gösterebilir. Astım ile KOAH ayrımı bazen zordur; astım genç, sigara içmeyenlerde daha sık görülürken, KOAH daha ileri yaşta, sigara içenlerde ortaya çıkar.

6. Astım İlaçları Bağımlılık Yapmaz

Astım tedavisinde kullanılan ilaçlar uzun süreli kullanım gerektirebilir; ancak bu durum bağımlılık olarak değerlendirilmemelidir. İlaçlar, hastalığın kontrol altına alınması için kullanılır. Şikayetler tamamen ortadan kalktığında, hekim önerisiyle ilaç dozu azaltılabilir veya sadece ihtiyaç halinde kullanıma geçilebilir.

7. İlaçların Doğru Kullanımı Başarı İçin Kritik

İlaçların etkili olabilmesi için doğru teknikle kullanılması gerekir. Yanlış kullanım, ilaçların akciğerlere ulaşmamasına ve hastalığın kontrol edilememesine yol açar. Bu durum, hastaların gereksiz yere farklı ilaçlar kullanmasına veya acil müdahaleye ihtiyaç duymasına neden olabilir. Hekimlerin, hastaların ilaç kullanım tekniklerini düzenli kontrol etmesi önemlidir.

8. Her Astım Hastasında Alerji Bulunmaz

Astımın birçok alt tipi bulunur. Alerjik astım çocuklarda sık görülürken, yetişkinlerde alerjik olmayan astım tipleri yaygındır. Obeziteye bağlı astım ve diğer tipler alerjik olmayan gruba girer. Bu nedenle her astım hastasının alerji testi yaptırması şart değildir.

9. Astım Tanısında Alerji Testleri Her Zaman Gerekmeyebilir

Alerji testleri, astım tanısını koymada standart bir yöntem değildir. Ancak tedaviye yanıt vermeyen hastalarda ve farklı tedavi seçeneklerinin değerlendirilmesi için önem taşır.


Astımın Kontrol Altına Alındığını Gösteren 4 Önemli Gelişme

  • Gündüz belirtilerinin haftada iki kezden az görülmesi

  • Gece uyandıran semptomların olmaması

  • Kurtarıcı ilaç kullanımının haftada iki kereden az olması

  • Günlük aktivitelerde kısıtlama olmaması

Astım kontrol altındaysa hastalar normal yaşamlarını sürdürebilir, spor yapabilirler. Ancak aşırı soğuk veya hava kirliliği olan ortamlardan kaçınmak gerekir.


Astımda Sık Görülen 4 Şikayet

  • Öksürük

  • Nefes darlığı

  • Hırıltılı solunum

  • Göğüste baskı hissi

Tek başına öksürük varsa astım dışı başka nedenler (geniz akıntısı, reflü, ilaç yan etkileri) düşünülmelidir. Kesin tanı için solunum testleri şarttır.


Astım Tedavi Seçenekleri

  • Nefesle alınan inhaler ilaçlar (bronş genişletici ve steroidler)

  • Ağız yoluyla alınan ilaçlar

  • İnhaler tedavilerle kontrol sağlanamayan hastalarda biyolojik tedaviler (cilt altına enjeksiyon)

  • Alerjik astımda immünoterapi (cilt altı veya dil altı alerji aşıları)

  • İleri ve kontrol altına alınamayan hastalarda bronşiyal termoplasti (bronşlara uygulanan radyofrekans tedavisi)


Astım, hayat boyu süren ancak uygun tanı ve tedaviyle başarılı şekilde kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Sigaranın bırakılması, ilaçların doğru kullanımı ve düzenli takip, hastaların yaşam kalitesini artırır. Doğru bilgiler ışığında hareket etmek ve uzman kontrolünde olmak, astımlı bireylerin sağlıklı ve aktif bir yaşam sürmesini sağlar.