Geçtiğimiz günlerde 10 Ocak gazeteciler günüydü. Bu vesileyle bu haftaki yazımı gazetecilik ve basın üzerine yazmayı istedim.
Bugün ülkemizde ve dünya da basın çok önemli konuma sahiptir. Basın doğru bilgileri tarafsız objektif şekilde dile getiren bir iletişim aracıdır.
Bizler gerçekten basına gereken önemi veriyor muyuz bu konuda kendimizi sorgulamalıyız bize her konuda bilgiler ulaştıran hayatımızın bir parçası olan basının önemini ne kadar biliyoruz bu konuyla ilgili eleştiriyi siz değerli okuyucularıma bırakmak istiyorum. Basınla ilgileneler çoğu kez güçler ayrılığı ilkesinin yanına basını koyarlar demokrasi ile ilgili görüşlerde güçler ayrılığı ilkesini benimseyen demokratik rejimlerde üç ilke vardır. Bunlar yasama yürütme ve yargıdır.
Yasama toplum adına hukuk ilkelerini belirler yürütme ise yasamanın çizdiği sınırları takip ederek ülke yönetiminin sağlanması noktasında harekete geçer. Üçüncü ilke ise yargıdır.
Yargı toplumda adaletin güvenliğin huzurun sağlanması için toplum adına suçluları cezalandırır. Son yıllarda demokrasilerini iyi işleyebilmesi adına bazı yeni ilkelere ve kuramlara ihtiyaç olduğu ve bu ihtiyaçlardan biriside basındır. Basın toplumun vazgeçilmez unsurlarından biri haline gelmiştir.
Basın ve yayın demokratik ülkelerde demokrasinin dördüncü unsuru olma yolunda ilerlemektedir. Evrensel boyutlarıyla değerlendirmek gerekirse basın özgürlüğünün olduğu ülkelerde demokrasilerin ve demokratikleşmenin önemi hemen anlaşılmaktadır. Doğru bilgilerin tarafsız bir şekilde ilkeli dürüst yayın yapan basın organları ülkenin bilgi birikiminin artmasına bireylerin ve toplumların daha kültürlü ve evrensel düşünen bireyler yetişmesine vesile olmaktadır.
Basını sadece bir gazete ya da bir televizyon olarak değerlendirmenin yanlış olduğu kanaatindeyim basın evrensel boyutlar içerisinde yayın yapan demokrasinin ilkelerini amaçları sayan ve insanların bilgilenmesi yolunda önemli atılımları gerçekleştiren ve bu önemli atılımları gerçekleştirirken de basın ilkelerini gözeten kurumlardır. Basın kitlelerin toplumların sözcülüğünü yaparak halkın dileklerinin ve taleplerini yönetenlere ileterek bu taleplerin giderilmesi yönünde devlet mekanizmasını harekete geçirir. Aynı şekilde devlette halkına ve toplumuna gerekli olan bilgilerini basın aracığıyla ifade eder. Basını değerlendirirken tek taraflı değerlendirmenin yanlış olduğuna inanıyorum basın farklı çerçevelerde farklı zeminlerde değerlendirilmeli.
Evrensel boyutlarıyla değerlendirmek gerekirse basına sansür uygulanması basının susturulması da halkın susturulması anlamına gelir yazılarımda belirttiğim üzere basın içerisinde farklı görüşler olabilir. Önemli olan bu görüşleri sağlam zeminler üzerinde tartışarak ve basın ilkelerine uyarak yapılmalıdır.
Basın ve yayının amacı görüşler üzerinde uzlaşarak daha zengin daha birikimli bir okuyucu ve dinleyici kitlesi yaratmaktır. Basının temel görevi olan bu ilkeler doğrultusunda topluma yol göstermek yayın hayatına devam etmektir. Basın toplumun yönlendirme aracıdır. Bu aracı kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak toplumları ve insanları yok saymadır.
Bu doğrultudan hareketle basın sorumluluk anlayışı içerisinde toplum gerçeklerini ve toplum hassasiyetlerini gözetmelidir. basını güçler ayrılığı ilkeleri olarak görmek istiyorsak toplum hayatına insan hayatına ve yayın hayatına gereken önemi ve hassasiyeti göstermesi gerekir.demokratik ülkelerden bahsetmek istiyorsak ilk önce o ülkelerin basınına bakmamız gerekir basın bir toplumun aynasıdır.toplumun alın teridir.basın toplumun özü sözü bilgi birikimi ve kültürüdür.yazdığım bu yazı basın ilkelerine uygun olmak birlikte basına verdiğim öneminde bir işaretidir.
10 Ocak gazeteciler gününü kutluyor gece gündüz demeden insanlara tarafsız gerçek dürüst haber sunan ve bu haberlerin doğru yorumlanması için emek veren tüm basın camiasının ayrıt etmeksizin gazeteciler gününü kutluyorum