Adıyaman’daki 42 yaşındaki Ganime Topbaş, Kahramanmaraş’taki depremin enkazı altında ailesinin sesini duymasının onu cesaretlendirdiğini ve “Biz kurtulduk ama Adıyaman silindi, geçmişimiz silindi” diyerek gözyaşı döktü.
Topbaş ailesi, deprem anında 5 katlı apartmanın 1. katında bulunuyordu ve deprem sonrası yaralı olarak Yozgat Şehir Hastanesi’ne götürüldü. Baba Seyfettin Topbaş, deprem sırasında çocukların bağrışmasıyla birbirine ulaştıklarını ve kendi çabasıyla enkaz altından çıktığını anlattı. Topbaş, enkaz altında eşinin sesini duymasına rağmen ulaşamamış ve yardım istemek için çevreden yardım istemiş. Daha sonra telefonunu görüp yardım isteyen eşini ve iki çocuğunu bulmuş.
Topbaş, depremin insanları çok büyük bir felaket yaşattığını ve Rabbimin kimseye böyle bir acıyı tekrar göstermemesi dileğinde bulundu.
Adıyaman’dan Yozgat’a gelmiş olan baba Seyfettin Topbaş (44) ise büyük bir felaket yaşadıklarını söyledi.
“Rabbim kimseye tekrar göstermesin” diyerek anlattı: “5 katlı binanın birinci katında bulunuyorduk. Uğultulu bir sesle uyandık ve çocuklarımızın bağrışması ile birbirimize ulaştık. Annesi çocuklarımızı koltuklarının altına almış ve ben de onları kendimi geçmiştim. Tavan bizim üstümüze çökmüştü. Kendi güçlerim ile enkaz altından çıktım. Eşimin sesini enkaz altından duyabiliyordum ama ulaşamıyordum.
Bir buçuk saat boyunca onları ulaşmak için mücadele ettik. Yardım istedim ama zifiri karanlık vardı ve herkes kendi sorunları ile ilgileniyordu. Moloz altında telefonumu buldum ve yardım istedim. Arkadaşlarım, dostlarım, akraba ve diğer insanlar uğraştık. İlk olarak eşimi enkaz altında buldum ve iki çocuğum da yanındaydı. Küçük çocuğumun kolona dayanmıştı ve kolondaki yükü kaldırmak için içeri girdim. O kolonu kırdılar ve yavaş yavaş çıkardık. Rabbim kimseye böyle bir acı göstermesin, bir daha.”
