Nöbetçi Eczaneler
Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, kamu çalışanlarının ve emeklilerinin yaşam standartlarının her geçen gün daha da zorlaştığını ve yoksullaştığını vurguladı.
Taşkın, maaş zamlarının gerçek enflasyona değil, beklenen enflasyona göre yapıldığını belirterek, kamu çalışanlarının enflasyona ezdirilmeden, refah içinde yaşayabilecekleri bir ücret seviyesine kavuşturulmalarını ve verilen sözlerin yerine getirilmesini istedi.
“Gerçek Enflasyon Yansıtılmalı”
Taşkın, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranlarının gerçeği yansıtmadığını, çarşıda pazarda yaşanan enflasyonun halkın yaşadığı gerçek enflasyon olduğunu ifade etti. Kamu çalışanlarının ve emeklilerinin geçinebilecekleri bir maaşa sahip olmadığının altını çizen Taşkın, “Dar ve sabit gelirli kamu çalışanları, enflasyon karşısında adeta eziliyor. Birçok çalışan, yaşamlarını sürdürebilmek için sürekli borçlanmak zorunda kalıyor. Bu durum, ekonomik olarak büyük bir buhran yaratmaktadır” dedi.
“3600 Ek Gösterge ve Verilen Sözler”
Taşkın, 3600 ek gösterge mağduriyetinin halen giderilmediğine dikkat çekerek, sağlık teşkilatlarında kadro ve unvan fark etmeksizin tüm çalışanların 3600 ek göstergeden yararlandırılması gerektiğini belirtti. Seçim öncesi yapılan vaatlere rağmen, bu konuda herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini söyleyen Taşkın, 1. derecede bulunan bazı meslek elemanlarının mağduriyetinin hala devam ettiğini vurguladı.
“Kira Yardımı ve Büyükşehir Tazminatı Verilmedi”
Seçimlerden önce büyükşehirlerdeki kamu çalışanlarına verileceği açıklanan kira yardımı ve büyükşehir tazminatının da yerine getirilmediğini söyleyen Taşkın, “Büyükşehirlerde yaşayan memurlar, maaşlarının neredeyse yarısını kiraya vermek zorunda kalıyor. Ulaşım, kira yardımı ve büyükşehir tazminatının verilmesi, bu sorunu büyük ölçüde çözecektir” ifadelerini kullandı.
“Emekli Maaşlarına Seyyanen Zam Verilmedi”
Memur emeklilerinin yaşam standartlarının giderek düştüğünü dile getiren Taşkın, “Çalışan memura verilen seyyanen zam, emekli memurlara da verilmeliydi. Ancak, ne yazık ki söz verilen bu seyyanen zam emeklilere ulaşmadı. Emekli maaşları artık neredeyse asgari ücretle eşitlenmiş durumda. Temel gıda maddeleri, elektrik ve doğalgaz gibi ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyorlar” şeklinde konuştu.
“Vergi Yükü Kamu Çalışanlarının Sırtında”
2025 yılında uygulanacak olan gelir vergisi tarifesinin de kamu çalışanlarını rahatlatmak için yeterli olmayacağını belirten Taşkın, çalışanların daha kısa süre içinde üst vergi dilimine geçerek daha fazla vergi ödemek zorunda kalacaklarını belirtti. Birçok şirketin vergi borçlarının silinmesi, vergi muafiyetleri getirilmesi gibi uygulamalarla çalışanlar üzerindeki vergi yükünün arttığını söyleyen Taşkın, bu durumun adalet duygusunu zedelediğini ifade etti.
“Kamu Çalışanları İçin Çözüm Önerileri”
Taşkın, kamu çalışanlarının ekonomik ve sosyal olarak refaha kavuşturulması gerektiğini belirterek, bazı çözüm önerileri sundu:
- Enflasyon farkları her ay maaşa yansıtılmalıdır.
- Vergi dilimleri yükseltilmeli ve vergi oranı %15’te sabitlenmelidir.
- Başlangıçta verilen seyyanen zam kök maaşa yansıtılmalı ve memur emeklilerine de verilmelidir.
- Memur ve memur emeklisine ulaşımda indirim sağlanmalıdır.
- Memura kira yardımı ve büyükşehir tazminatı verilmelidir.
- Enflasyon oranları gerçek verilere göre hesaplanmalıdır.
“Devleti Temsil Eden Memurlar Yoksulluk Sınırının Altında”
Taşkın, araştırmaların Ocak 2025 ayında açlık sınırının 30.617 TL’ye, bekar bir çalışanın aylık yaşam maliyetinin ise 41.476 TL’ye çıktığını gösterdiğini aktardı. Aynı zamanda gıda, giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık gibi temel ihtiyaçların toplam tutarının 80.940 TL’ye yükseldiğine dikkat çeken Taşkın, “Devleti temsil eden bir memurun yoksulluk sınırının altında maaş alması, sosyal hukuk devleti ilkeleriyle çelişmektedir ve bu tablo asla kabul edilemez” dedi.
Sonuç: Toplumsal Dejenarasyonu Önlemek İçin Çözüm Şart
Taşkın, enflasyonun halkın yaşam kalitesini düşürdüğünü ve satın alma gücünü yok ettiğini belirterek, “Enflasyon, toplumun değer yargılarını aşındırmakta ve toplumsal çürümeyi hızlandırmaktadır. Kamu çalışanlarının insanca yaşayabileceği bir ekonomik duruma kavuşturulması, toplumsal dejenerasyonu önlemek için tek çaredir” ifadelerini kullandı.
Kamu çalışanlarının ve emeklilerinin yoksullaşması, geniş halk kesimlerinin ekonomik açıdan zor durumda kalmasına yol açarken, çözüm bekleyen bu sorunlar, devletin sosyal sorumluluğunu yerine getirmesi için adım atılmasını zorunlu kılıyor.