Türkiye, yaz mevsiminin en yakıcı dönemlerinden biri olan Eyyam-ı Bahur sıcaklarının etkisi altına girdi. Halk arasında “cehennem sıcakları” olarak da bilinen bu dönem, Afrika’dan gelen sıcak hava akımları nedeniyle hava sıcaklıklarının aşırı yükseldiği ve nem oranının arttığı zaman dilimini ifade ediyor. Özellikle temmuz sonu ile ağustos başı arasında etkili olan bu sıcaklık dalgası, bu yıl da etkisini sert bir şekilde gösteriyor.
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş’in değerlendirmelerine göre, Türkiye temmuz ayının son haftasında Eyyam-ı Bahur sıcaklarının etkisine tamamen girmiş durumda. Türkeş, bu dönemde sıcaklıkların 40 derecenin üzerine çıktığını ve bazı bölgelerde 46 dereceye kadar yükseleceğini belirtti.
Eyyam-ı Bahur, Arapça kökenli bir tabir olup “yakıcı günler” anlamına gelir. Bu ifade, özellikle Orta Doğu ve Anadolu coğrafyasında yüzyıllardır kullanılmakta olup halk arasında bu günler “bunaltıcı” ya da “nefes aldırmayan sıcaklar” olarak tanımlanır. Geleneksel olarak temmuz ayının ortalarından başlayıp ağustosun ilk haftalarına kadar devam ettiği kabul edilir. Bu süreçte, sıcaklıklar yalnızca yüksek olmakla kalmaz, aynı zamanda nem oranının da artmasıyla birlikte hissedilen sıcaklık daha da bunaltıcı hale gelir.
Uzmanlara göre Eyyam-ı Bahur, 5 ila 7 gün sürebiliyor. Bu yılın sıcaklık dalgasının 5 gün boyunca etkisini sürdüreceği, ardından yerini nispeten daha serin hava koşullarına bırakacağı öngörülüyor. Ancak bu “serinleme” ifadesi göreceli; çünkü Eyyam-ı Bahur’un bitmesiyle birlikte sıcaklıklar tamamen düşmeyecek, sadece aşırı değerlerden normale yaklaşacak.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü de vatandaşları bu dönemde dikkatli olmaları konusunda uyarıyor. Özellikle yaşlılar, çocuklar, kronik hastalığı olanlar ve açık havada çalışan bireylerin güneşin en etkili olduğu saatlerde dışarı çıkmamaları tavsiye ediliyor. Güneş çarpması, sıvı kaybı ve ısıya bağlı rahatsızlıkların artabileceğine dikkat çekiliyor.
Özellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşan kesimler için de bu dönem zorlu geçiyor. Bitkilerin kuruması, hayvanların sıcaktan etkilenmesi ve sulama ihtiyacının artması gibi problemler Eyyam-ı Bahur’un geleneksel olarak “zor günler” olarak anılmasına neden oluyor.
Vatandaşların bu süreçte bol sıvı tüketmeleri, doğrudan güneşe maruz kalmamaları ve mümkünse serin ortamlarda kalmaları uzmanlar tarafından önemle vurgulanıyor. Türkiye’nin birçok bölgesinde mevsim normallerinin 6-8 derece üzerine çıkan sıcaklıkların, ağustos ayının ilk haftasında etkisini azaltarak normale dönmesi bekleniyor.

