YouTube

  • DOLAR
    %0,28
  • EURO
    %-0,13
  • ALTIN
    %0,44
  • BIST
    %-0,06
Zirai Kombinalar ve Numune Çiftlikleri

Zirai Kombinalar ve Numune Çiftlikleri

Tarım alanında devletçilik ilkesinin kendini gösterdiği uygulamalardan Zirai Kombinalar (devamında aldığı isimle Devlet Üretme Çiftlikleri) İkinci Paylaşım Savaşı’nın koşullarıyla birlikte ekim seferberliği ve tohum ıslahı gibi konularla Anadolu’nun bakir topraklarına yayılmıştır. Nüfusun büyük çoğunluğunun kırsalda yaşaması ve bu nüfusun istihdam edilmesi tarımda devrim gibi kararların alınmasını gerektiriyordu.
İkinci Paylaşım Savaşı koşullarında yaşanan kıtlık tehlikesini en aza indirmek amacıyla çıkarılan 3780 sayılı Milli Korunma Kanunu çerçevesinde 1942 ile 1945 yılları arasında 13 adet Zirai Kombina kurulmuştur. Bu işletmeler Kırşehir’de (Malya ve Çiçekdağı), Ankara’da (Polatlı ve Bala), Konya’da (Altınova, Başkuyu, Gözlü ve Özden), Sivas’da (Ulaş), Amasya’da (Gökhöyük), Samsun’da (Gelemen), Niğde’de (Kocaş) ve Urfa’da (Ceylanpınarı) bulunan çiftliklerdir. (İlhan Tekeli-Selim İlkin, Devletçilik Dönemi Tarım Politikaları)
Milli Korunma Kanunu kredisinden alınan 10 milyon liralık kredi ile genellikle kurak olduğu için boş bırakılmış olan 1 milyon 674 bin dekarlık arazide kurulan Zirai Kombinalardan Malya Kombinası 155 bin dekarlık, Çiçekdağı Kombinası ise 16 bin dekarlık kültür arazisinde faaliyete geçmiştir.
1950 yılında isimleri Devlet Üretme Çiftlikleri olarak değiştirilen Zirai Kombinalar, üretimin dışında bölge köylüsüne yeni teknikte tarım uygulamalarını tanıtmak, tohum ve damızlık hayvan temin etmek, istihdam sağlamak, mesleki eğitim gibi görevler de üstlenmişlerdir. 1984 yılında ise TİGEM olarak yapılandırılan bu çiftliklerden bazıları Çiçekdağı örneğinde olduğu gibi birkaç aileye peşkeş çekilmiştir.Cumhuriyet tarımının numune çiftlikleri bu şekilde tekelleşmenin ve tasfiyeninbir numunesi haline getirilmiştir.
Türkiye Tiftik Cemiyeti
Cumhuriyetin tarım alanında öncü olması için oluşturduğu numune çiftlikleri ve numune ağıllarının bir başka örneği de tiftik keçisinin ıslahı ve tiftik üretimi alanında olmuştur. Bu doğrultuda Türkiye Tiftik Cemiyeti, 1930 yılında kurulmuş ve Ankara Lalahan’da tiftik keçisi yetiştiriciliği, tiftik üretimi ve yerli ırk çalışmaları yapmaya başlamıştır. Cemiyet Başkanı uzun bir süre Yozgat Milletvekili Süleyman Sırrı (İçöz) olmuştur. Üretimin artması üzerine Yerköy bölgesinde mera ve çiftlik arayışına girilmiştir.
Daha önce Ziraat Vekâlet’ine (Tarım Bakanlığı) ait bir numune çiftliği olan Bayazıtoğlu Çiftliği 1940 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye Tiftik Cemiyeti’ne tahsis edilmiştir. 1942 yılında ise Yerköy Bayazıtoğlu Çiftliği artık tiftik keçisi üretimi ve ıslahı yapılan bir yer olmuştur.
1965 yılında Beyazıtoğlu Deneme Hayvanları Yetiştirme Çiftliği Müdürlüğü’ne daha sonra ki yıllarda ise Hayvancılık Araştırma Enstitüsü’ne dönüştürülen çiftlik 2000’li yıllarda kapısına kilit vurularak atıl bir yer haline getirilmiştir.
Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren uzunca bir süre büyükbaş ve küçükbaş ırk yetiştiriciliği yapmış, kırsal kalkınmaya hizmet etmiş ve bölge insanına büyük katkılar sunmuş olan çiftliğin büyük kısmı üniversiteye devredilmiştir.
Bugün sahip olduğu potansiyelin çok altında ve geri planda bir durumdadır.
Zirai Donatım Kurumu
Ülke tarımının en pahalı girdisi haline gelen gübrenin gündemde olduğu bu günlerde bir zamanların Türkiye Zirai Donatım Kurumu’ndan bahsetmemek olmaz. Seksen yıl sonra halen kıvançla anılan Köy Enstitüleri gibi anılması gerekenbu kurum 1944 yılında tarım alet ve makineleri ile gübre ve tarımsal mücadele gibi girdileri çiftçilere ulaştırmak için kurulmuştur.4604 sayılı kanun ile kurulan Türkiye Zirai Donatım Kurumu’nun görevleri üçüncü maddede “Ziraatta kullanılan her türlü alet, makine, vasıta ve malzemeyi, ilaç ve ilaç maddelerini, suni gübreleri imâl ve istihsal etmek; bunları ve tohumluk, damızlık, iş ve irat hayvanlarını iç ve dış piyasalardan tedarik ederek peşin veya taksitle satmak.”diye ifade edilmektedir. Kısa zamanda Adapazarı fabrikasıyla traktör ve zirai alet üretimini başlatmıştır.
Neoliberal düzenin her şeyi tüccar satacak mantığıyla yaptığı özelleştirmelerden payını alarak 2003 yılında tamamen tasfiye edilmiştir.
Ulusal tarımdan ithal tarıma sürüklenen Türkiye’nin sanki ‘ilk yağmalanacaklar listesi’ yapılmış gibi ilk tasfiye edilen kurumlarındandır.
Cumhuriyetin halkçılık, devletçilik gibi ilkeleri ve o dönemin köycülük gibi çalışma programı doğrultusunda oluşturulan bu tarımsal üretim kültürünün ve tarım tesislerinin yanındabunca değerin hayata geçirilmesinde emeği olan kadroları da unutmamalı.Devrimin gölgede kalmış kadrolarından olan Şevket Raşit Hatipoğlu (1898-1973),Ziraat Vekili olduğu 1942-1946 yılları arasındaulusal kalkınma aracı olarak tarımın modernleştirilmesinde ve bilimsel bir altyapıya oturtulmasında önemli katkılar sunmuştur.Zirai Kombinaların, Numune Çiftliklerinin, Türkiye Zirai Donatım Kurumu’nun kurulduğu dönemin Ziraat Vekili Şevket Raşit Hatipoğlu’na ve bu mirası oluşturan kadrolara minnetle…

yilmaz

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Ucuz Davetiye - Davetiye Modelleri
reklam
NÖBETCİ ECZANE
Toknoloji