Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
‘DEM Parti ile samimi bir görüşme yaptık’ diyen Erdoğan, ‘Sayın Pervin Buldan ile Mithat Sancar’ı Kılliyemizde ağırladık. Yapıcı ve samimi bir görüşme gerçekleştirdik. Gelecek günlerde olumlu gelişmelerin yaşanacağı bir sürece giriyoruz. Terörsüz Türkiye sürecinin olumsuz etkilenmeden başarıyla tamamlanmasını umut ediyoruz. Kanlı prangayı tamamen çıkarıyoruz. Beklenen müjdeyi vereceğiz’ ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Kıymetli misafirler, her birinizi en içten duygularımla selamlıyorum. Son günlerde maruz kaldığımız saygısız saldırılarla baş etmek zorunda kalan AK Gençliği özellikle bugün selamlıyorum. Gençlerimizi canı gönülden tebrik ediyorum.
Grup toplantımızı, şehit olan 12 kahraman askerimizin anısına düzenliyoruz. Arama kurtarma faaliyetinde yoğun metan gazına maruz kalan 19 kahraman askerimizden 12’si maalesef şehit oldu. Şehitlerimize sonsuz rahmet diliyorum. Şehitlerimiz Allah katında yaşadıklarına işaret eden Kuran ayetleriyle müjdelendiriliyor. Onlar peygamberlik makamından sonra en yüce mertebelere ulaştılar. Şehit Mehmetçiklerimizi minnetle anıyorum. Nice anıları, örnek alınacak hikayeleri var kahramanların. Tedavileri devam eden askerlerimize acil şifalar diliyorum. Bu vatan bizim şehitlerimizin emaneti.
Önce Terörsüz Türkiye ardından Terörsüz bölge hedeflerimize ulaşarak şehitlerimizi onurlandırıyor, fedakarlıklarının boşa gitmediğini tüm dost ve düşmanlara göstereceğiz. Şehitlerimizin rehberliğinde Türkiye’yi yarım asırlık musibetten kurtarıyoruz. Terör duvarı yıkıldıktan sonra her şey çok daha farklı olacak.
Sayın Pervin Buldan ile Mithat Sancar’ı Kılliyemizde kabul ettik. Yapıcı samimi bir görüşme gerçekleştirdik. Gelecek günlerde olumlu haberlerin alınacağı bir evreye giriyoruz. Terörsüz Türkiye sürecinin yol kazası yaşanmadan kirli mahviller tarafından sabote edilmeden başarılı bir şekilde tamamlanmasını umut ediyoruz. Kanlı prangayı ayağımızdan tamamen çıkarıyoruz. Beklenen tarihi müjdeyi yakında vereceğiz.
İttifak ortakları olarak ilk günden itibaren tam bir dayanışma içinde hareket ettik. Bundan sonra da yine birlikte yol yürüyeceğiz.
Son grup toplantımızdan bu yana ülke gündemini meşgul eden iki konuya değinmek istiyorum. Ormanlık alanda 1387, orman dışı alanlarda 1895 olmak üzere toplam 3282 yangın bu yıl şehirlerimizi etkiledi. Yılbaşından itibaren çıkan yangınların dörtte biri son 13 günde meydana geldi. 20 büyük yangına karşı amansız mücadele ettik.
2021’de Paris İklim Anlaşması’nı imzaladık. Devam niteliğindeki İklim Kanunu da kabul edildi ve Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Başkanlığımızın görev ve sorumluluklarını netleştirdik. Tarım yasaklanacak, çiftçi ekemeyecek gibi safsatalarla kanunu kötülemek düşüncesizliğin bir örneğidir. İklim Kanunu tamamen yerli ve milli bir kanundur. Diğer dünya ülkelerinde bulunmayan tarım alanlarımızı 1 karış toprağımızı teslim alacak güç dünya üzerinde mevcut değildir.
CHP’nin hazımsızlık kökleri 14 Mayıs 1950’ye kadar uzanıyor. Bunların hak hukuk laflarını ağızlarından düşürmediklerine bakmayın. Bunların anladığı iç ve dış güçlerin kumpaslarıyla iktidarı gasp etmektir. Biz AK Parti olarak CHP ile 2002 kasım ayından beri 18 defa sandıkta rekabet ettik. Bunlara yabancı değiliz, iyi tanıyoruz. Bu yarışı ittifak çatıları altında da sürdürdük. Seçimlerin tamamında AK Parti Cumhur İttifakı CHP’yi yenerek zafer kazandı.
6’lı masa diye tüm muhalefeti bir araya getirdiler. Yenildiler. Bay Kemal’i değil yanındaki herkesi sandığa gömdük. Seçim kazanmadan Bay Kemal’e şirinlik yapan kapı kollarını da hezimete uğrattık. Anketlere göre tarih yazacaklardı, tarih olup gittiler.
Konuşmalarında tutarlılık yok. Cumhur İttifakı olarak ülkemize her biri altın değerinde 5 yıl kazandırmakla kalmamış, milletimizin istikbalini de kurtarmışız. Bu partinin başında bir kişi var. Oturduğu koltuğu bir türlü dolduramayan zat meyhaneye ağız dolusu bağırıyor. Bir sonraki kürsüde söylediklerinin tersi saçmalıklar arka arkaya sıralanıyor. Konuşmalarında mantık örgüsü eksik. Ülkeye bir faydası yok ama en azından milleti eğlendiriyor.
Bu pespayeliğin arkasında utandırıcı başka bir manzara daha var. Yargı, tarihin en büyük hırsızlık çetesine yönelik bir soruşturma başlattı. Şikayet edenlerin, şikayet edilenlerin, rüşvet alanların hepsi CHP’li. Ahtapotun farklı illerdeki kolları deşifre olmaya başladı. Gazete ve TV’lerde yansıyanları görmüşsünüzdür. TOKİ ile yarışacak vizyon projemiz dediğimiz kooperatif skandalında hakkını mahkemede arayanlar da CHP’lilerden oluşuyor. İnşaat aşamasındayken demirden çaldıkları için skandal patlak veriyor. Söz konusu kooperatif CHP’nin örnek gösterdiği bir proje. Halk partisi olmuş haraç partisi.
Yargının tek görevi önüne gelen şikayetlerin gereğini yapmaktan ibaret. Ortada siyasi değil hukuksal bir süreç var. Bu sürecin hiçbir tarafında biz yokuz. CHP rüşvet alınırken suçu üstlendiği olayı bile utanmadan bize mal etmeye çalışıyor. Gözaltı olunca hemen siyasi operasyon dediler. Şimdi genel başkanı çıkmış şok oldum diyor. Sen bu kafayla gidersen daha çok şok olursun, en sonunda rezil rüsva olursun.
Bunlar ülkemizin en meşhur markalarından olan baklavayı da kirletmişlerdir. CHP zihniyetinin en son kurbanı baklava olmuştur. CHP hırsıza yolsuza sırf kendi partilerinden diye hoşgörülü davranabilir ama devletin hiçbir kurumu böyle yapmaz. CHP’liler şehirleri adeta haraca bağladı. Valizde olsun, baklava kutusunda olsun rüşvet aldıysanız, halkın parasını hortumuyla götürdüyseniz yargıya iz bırakmadan hesap vereceksiniz. Mecaziyen diyerek onları rahatlatıyoruz, telef olup gittiler. Biz milletimizin desteğiyle mücadelemize devam ediyoruz. Bizi engellemek için kumpastan darbeye kadar her yolu denediler. Aldıkları sınırsız uluslararası destekle bile başaramadılar.
Demokratik sistem içinde meşruiyetten ayrılmadan mücadelemizi sabırla sürdürdük. Son dönemde çıkardıkları gürültüde aynı akılda olduğumuzu gördük. Batılı ülkelere Türkiye’ye neden müdahale etmiyorsunuz diyecek kadar alçalabileceklerine şahit olduk. Bir süredir sandıkta sandık deyip duruyor. Anayasa ve seçim kanunu değişmediğine göre cumhurbaşkanı ve milletvekilliği seçimi 2028 yılında, mahalli idareler seçimi 2029 yılında yapılacak Bay Özgür. Takvimde parmağını rastgele bir tarihe basıp seçim yapılmasını demek sizin hayaliniz olabilir ama milletin öyle bir derdi yok. Milletin seçim diye gündemi yok. Bu süreyi sonuna kadar kullanacağız. Cezaevlerinden meclise tünel kazma işi siyasetin işi değildir. Dünyanın pek çok yerinde hayata geçirilen sözde devrimleri ve ardından gelen felaketleri takip ettik. Maruz kaldığımız tüm tehdit ve saldırılarda milletimizle birlikte direndik. CHP üzerinden yürütülmeye çalışılan projeyi de sahiplerinin başına geçireceğiz.

