Türkiye’nin terörsüz bir geleceğe doğru ilerlemesi hedefiyle kurulan komisyon, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında bugün ilk toplantısını gerçekleştirdi. Komisyonun adı “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” olarak belirlendi.
İlk toplantı oldukça uzun sürdü. Komisyonun bir sonraki toplantısının 5 Ağustos 2025 Cuma günü saat 14.00’te yapılacağı belirtildi.
Komisyonun çalışma usul ve esasları oy birliğiyle kabul edildi. Amacı, terörsüz bir Türkiye için toplumsal bütünleşmeyi güçlendirmek, milli dayanışmayı ve kardeşliği pekiştirmek, özgürlük, demokrasi ve hukukun üstünlüğü konularında çalışmalar yapmaktır. Gazi Meclisi’nin çatısı altında oluşturulan komisyon, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında 5 Ağustos 2025 tarihinde TBMM Tören Salonu’nda toplanarak ilk toplantısını gerçekleştirdi.
Komisyon, ülkemizin geleceğini belirleyecek önemli bir sürecin takipçisi olacak, barışı kalıcı kılacaktır. Ayrıca, ihtiyaç duyulan yasal düzenlemeleri belirleyerek kanun teklifleri üzerine çalışacak ve kamuoyunu sürece ilişkin bilgilendirecektir.
Toplantıda, siyasi parti grupları ve grupu olmayan siyasi partilerin temsilcileri sürece ve komisyonun önemine dair görüşlerini paylaştılar. Bu ilk toplantıda komisyonun çalışma usul ve esasları oy birliğiyle kabul edildi. Komisyonun adı, “Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” olarak belirlendi. Komisyon, bir sonraki toplantısını, 5 Ağustos 2025 Cuma günü saat 14.00’te TBMM Tören Salonu’nda gerçekleştirecektir.
İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya, Millî Savunma Bakanı Sayın Yaşar Güler ve Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanı Sayın İbrahim Kalın’ın kurumları adına yürüttükleri çalışmalar ve güncel gelişmeler hakkında komisyonu bilgilendirmek üzere davet edildiler. Komisyon çalışmalarına ilişkin bilgilendirmeler, yalnızca Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tarafından yapılacaktır.”


48 kişilik komisyonun açılışında konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Yarım asırdır milletimizin başına bela olmuş terör illetinden kurtulmak için tarihi bir dönüm noktasına geldik. Ülkemizin önünü tıkayan karanlık dönem milletimizin feraseti ve devletimizin kararlılığıyla geride kalıyor. Biz bu komisyonda yeni bir anayasa yazmıyoruz ama kardeşlik cümleleri kuracağız.” dedi.

Kurtulmuş’un konuşmasından önemli satır başları şöyle: “Milletlerin tarihinde öyle anlar vardır ki yalnız o günü değil, yarını da şekillendirir. Yarım asırdır milletimizin başına bela olmuş terör illetinden kurtulmak için tarihi bir dönüm noktasına geldik. Milletimiz nasıl birlik içinde hareket ettiyse bugün de aynı karar ve inançla bu sorunu çözecektir.
Bu komisyon aziz milletimizin geleceğine dair umutların yeşermesinin başlangıcıdır. Milletin iradesini temsilen yeni başlangıca şahitlik ediyoruz. Komisyonumuz ülkemizin enerjisini tüketenlerin provoke ettiği meseleye yeni bir gözle bakma iradesinin yansımasıdır. Meclis’in halkın sesi olma yanında kardeşliğin teminatı, çözümün meşru adresi olduğunu hatırlatma yeridir. Örgütün kendini feshederek silahların susturulmasıyla başlayan süreç aziz milletimizin meselesidir.

Bu komisyon kardeşliği kalıcılaştırmaya, farklılıkları zenginlik kabul etmesini sağlayan bir çağrıdır. Ayrılık fitnesine milletimiz itibar etmemiştir. Terör bu topraklarda uzun yıllarca sadece canlarımızı almadı, emeğimizi, umudumuzu da çaldı. Enerjimizi içerideki karanlıkla boğuşmakla geçirdik. Birçok yapının ülkemizin önünü yıllarca kesmeye çalıştığına şahit olduk.

Yeni bir dönemin eşiğindeyiz. Siyasetin, düşüncenin ve vicdanın daha çok konuştuğu bir dönem olmak zorundadır. Ortak acılarımızı ortak umuda çevirmek için buradayız. Özgürlüğün, eşitliğin ve adaletin imkânlarını ve gücünü daha yüksek sesle konuşmanın zamanı gelmiştir. Attığımız her adım bu kadim coğrafyada barış ve kardeşliği tahkim etmek üzerine olmalıdır. Terörsüz Türkiye, terörsüz bölge demektir. Türk-Kürt kardeşliği coğrafyamızın asli kodudur. Kardeşliğimiz sadece savaş meydanlarında değil, acıda ve mutlulukta birlikte yürümektedir.
Ülkemizin önünü tıkayan karanlık dönem milletimizin feraseti ve devletimizin kararlılığıyla geride kalıyor. Biz bu komisyonda yeni bir anayasa yazmıyoruz ama kardeşlik cümleleri kuracağız.
Şahit olduğumuz süreç bir pazarlığın asla sonucu değildir. Milletimizin kararlılığının sonucudur. Eğer terör belasıyla uğraşmak zorunda olmasaydık nice okullar, üniversiteler, hastaneler çok daha önce inşa edilebilirdi. Bugün iftihar ettiğimiz savunma teknolojilerimize belki çok daha erken zamanlarda ulaşabilirdik. En ağır bedel canla ödenmiştir. Manevi kayıplar unutulmaz acılarımızdır. Canlarını pahasına bu vatanı savunan kahramanlar bu sürecin manevi mimarlarıdır. Atacağımız her adımda onların emanetine sadık kalacağımızı ifade ediyoruz. Bu sürecin parçası olan herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. Katkı veren herkes bu memleketin mayasında kardeşlik olduğunu göstermiştir.

Milletin taleplerinin siyasal zeminde buluşması, koordinasyonun yürütülmesi huzur için elzemdir. Tartışmanın mecrası TBMM ve bugün oluşturduğumuz bu komisyondur. Bugün burada TBMM’de temsil edilen bütün siyasi partilerin temsilcileri bulunmaktadır. Toplumun yüzde 98’inin temsil edildiği siyasi iradenin yansımasıdır. Milletimizin her adımdan haberi olmasının hakkı vardır. Her adımda şeffaflık olmalıdır.
Bu süreç Türk’ün de Kürt’ün de ortak geleceğini ilgilendiren bir beka meselesidir. Komisyonumuz müzakereci bir istişare organı olarak hareket edecektir. Farklı fikirlerin ortak akıl içinde birleşmesini sağlayacak anlayışla çalışacaktır. Bu sürecin en önemli hususlarından birisi de toplumsal psikolojinin doğru şekilde yürütülmesidir. Hedefimiz sadece asgari müştereklerde birleşmek değildir. Silahın tamamen bırakılmasıyla birlikte yasal düzenlemelerin önerilmesi ve hazırlanması da bu komisyonun görevlerindendir. Meclis’in manevi gücü, temsili yapısı provokasyonlara karşı en güçlü kalkanımız olacaktır. Provokasyonlar olabilir. Çalışmalarımıza sadece siyaset kurumu değil, toplumun diğer kesimleri de dahil edilecektir. Üniversitelerin, STK’ların katkıları olumlu olacaktır. Hiç kimse dışarıda bırakılmamalıdır. Bu masa milletin vicdanıyla, aklıyla, irfanıyla ve inancıyla kurulmuştur. Demokratik, çoğulcu ve herkesin kendisini ait hissettiği bir Türkiye’yi inşa edeceğiz.”

