Karanlık 15 Temmuz gecesi darbecilerin tanklarla ortaya çıktığı İstanbul Boğaz Köprüsünde kahramanca mücadele edenlerden bir tanesi de Yozgatlı İlahiyat Fakültesi öğrencisi Muhammet Emin Tekin oldu. Tekin, üzerine yağmur gibi yağan kurşunlara aldırmadan sol kolunu kaldırıp, darbecilere meydan okudu.
İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğrencisi Muhammet Emin Tekin, o karanlık geceye güneş gibi doğan kahramanlardan sadece bir tanesi oldu. Tüm şehit ve gazilerin olduğu gibi onun da bir kahramanlık hikayesi var.
YURTTAN GÖNÜLLÜ OLARAK ÇIKTI
Muhammet emin, olayların yaşandığı gece arkadaşları ile yurttan gönüllü olarak izin kağıdı imzalayıp darbecilerin karşısına boğaz köprüsünde çıktı. Olayların yaşandığı ilk anlarda boğaz köprüsü girişine yürürken üzerlerine yağan kurşunlara aldırmayan Muhammet, sol kolu havada cuntacı teröristlere karşı dik durdu.
Darbeci hainlere meydan okuyan, kurşunlarına kafa tutan Muhammet Emin, yaralandıktan sonra ne korku, ne de acı hissetmediğini söyledi.
Yozgat’ın Yerköy İlçesi’nde yaşayan Muhammet Emin Tekin ve ailesini Ak Parti İl Başkanı Harun Lekesiz, İlçe Başkanı Ahmet Yavuz ve partililer ziyaret ederek, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.
Muhammet Emin, darbe akşamına ilişkin yaşadıklarını; ‘Bir kez daha o kurşunların karşısına çıkmaktan asla tereddüt duymam” şeklinde özetledi.
O GÜN KURŞUNLARA KARŞI YÜRÜMEM GEREKİYORDU
‘O gün o duruşu sergilemem gerekiyordu, yoksa onların dediği olacaktı’ diyen Muhammet Emin, şehitlikle sonuçlanacak her türlü mücadelenin neferi olacağını söyledi.
O karanlık gece yaşananları, yurttan arkadaşları ile çıkışlarını ve Boğaz Köprüsü’nde son bulan mücadeleyi şöyle anlattı:
“İstanbul’a gideli 2-3 gün olmuştu. Küçük Çamlıca bölgesinde bir yurtta kalıyordum. O gece haberleri takip ettik, gelişmeleri izledik, heyecanlandık, dışarıya çıkmak istedik. Yurt yöneticileri dışarı çıkmamıza müsaade etmedi. Sonrasında Cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine yurtta bir kağıt imzaladık kendi irademizle dışarı çıktık. Dışarı çıktık. Önce Çamlıca Meydanında toplandık. AK Parti il başkan yardımcısı bir anonsta bulundu, ‘İl Başkanının talimatı var Boğaz köprüsüne yürüyoruz’ diye. Sonra boğaz köprüsüne ilerledik. Yarım saat, bir saat civarı yürüdük. Boğaz Köprüsünü askerler kesmişti. Bazen havaya, bazen halkın üzerine ateş ediyorlardı. Halk askerlerin üzerine yürüyerek ilerlemeye çalışıyordu. Fakat halka ateş ediyorlardı, yaralananlar oluyordu. İlginç bir atmosferdi. Oraya gidinceye kadar gözünüzde canlanmıyor. Önünüzde insanların yaralanması, ölmesi daha farklı bir psikoloji doğurdu haliyle. Sonra biz orada ilerlemeye çalıştık. Oraya kadar gitmişsiniz, ilerlemezseniz bir manası kalmıyor. Çünkü asker uzaklaştırmak için ateş ediyor, siz de yüzlerce metre uzakta kaldığınızda onlar, darbeci askerler orada kalmış oluyor. Bir anlamda darbenin kaderi de belli değil o saatlerde. Bir başarıya ulaşsalar hiç yurttan çıkmamış olsam, çok daha geride kalsam çok daha kötü hissederdim kendimi. Orada ilerlemeye çalıştık. O sırada asker havada olan sol kolumdan vuruyor. Kurşun giriyor, çıkıyor, sonra yere düşmüşüm. Tam yere düştüğümü hatırlamıyorum ama sonra vatandaş hiç tanımadığım insanlar yardımcı oldu. Araç arandı 3-5 dakika kadar. Sonrasında bir araca bindirildim ve başkent hastanesine yola çıktık.”
ONLARIN DEĞİL ALLAH’IN DEDİĞİ OLDU
O anları anlatmanın zor olduğunu söyleyen Tekin, şöyle devam etti: “Çok geri kaçmak istemedim orada. Onların dediği olmasın istedim. Allah’ın dediği olur ve oldu da. En fazla o gece şehit olursunuz, o da bizim için kötü bir sonuç değildir yani. Bir kaç saniye içerisinde olan bir hadise, orada durmuşum öyle. Çok fazla izahı, anlatabileceğim bir durum yok. Orada şuurlu bir şekilde yaptık.
Kurşun koluma girip çıkmış. Sanırım g3 mermisi, nişan alan askeri de görmedim. Sonra hastaneye kaldırılıyorum, hastanede ilk müdahaleler yapılıyor, gece Fatih Sultan Mehmet Hastanesi’ne nakledildim. Ertesi gün Ankara’ya geldim. Ailem Yozgat’ın Yerköy İlçesi’nde. Onlara ilk etapta biraz geç haber verdim. Üzüleceklerini biliyorum. Hayati bir tehlike ve çok ağır bir durum olmadığımı düşündüm. Ankara’da bir ameliyat geçirdim, kemikte kırık vardı titanyum takıldı.
Yaralandıktan sonra da ben şuurumu yitirmedim. Hastanede hadiseleri takip ettim. Haberleri takip ettim. Yanıma gelen akrabalar durumuma şaşırıyordu. Ne olup bittiğini soruyordum sürekli.”
Muhammet Emin Tekin, gerçek yüzü ortaya çıkan FETÖ Terör Örgütü’nün kumpasına düşen, başta 28 Şubat mağdurları olmak üzere pek çok masum insana yeniden adil yargılama yapılmasını istedi.
NEDEN SOL KOLUNU KALDIRDI
Tekin, sosyal medya üzerinden sıkça neden sol kolunu kaldırdığına yönelik sorular geldiğini belirterek, şu açıklamada bulundu: “Benim neden sol kolum havadaydı, bunu merak eden, soranlar olmuş. Benim sağ kolumda bir rahatsızlık var, sinirlerde doğuştan gelen doktor hatasına bağlı bazı hareketler kısıtlı. Sağ kolumu kaldıramıyorum onun için sol kol.”
NECİP FAZIL KISAKÜREK’TEN ŞİİR İSTEDİ
Muhammet Emin, o gece ambulansla hastaneye götürülürken yaşadığı ilginç bir olayı şöyle anlattı:
“Vurulduğumda ilk olarak İstanbul’da Başkent Hastanesi’ne kaldırımdım. Sonra ilk müdahaleler yapıldı, bir saat kadar sonra Fatih Sultan Mehmet Hastanesi’ne ambulansla nakledildim. O esnada ambulansta benimle ilgilenen iki hemşire vardı ve yollar tıkanık olduğu için trafik yoğundu yolculuk uzun sürdü. O esnada havayı dağıtmak, tedirgin havayı kırmak, insanları neşelendirmek adına orada ‘Mümkünse, fazla lüks sayılmazsa Necip Fazıl’ın, Üstadın şiirlerinden okuyabilir misiniz’ dedim. Tabi bu orada bir espri olarak kaldı şiir okunmadı. O geceye mahsus Allah kalbimize bir rahatlık, sekinet indirdi.
ÇOCUKLARIM, AİLEM VE BEN VATANA FEDA OLURUZ
Baba İsmail Tekin, oğlunun ortaya koyduğu kahramanlıktan dolayı gurur duyduğunu söyledi.
Darbe girişimini o gece saat 23.00’de küçük oğlundan öğrendiğini söyleyen Tekin;
“Cumhurbaşkanımızın televizyondaki çağrısı ile beraber oğlum kendi irademle ayrılmak istiyorum diye bir kağıt imzalayıp çıkmış. Ondan sonra eve döndük, gece telefonla aradı ‘Baba korkmayın, kolumu kurşun sıyırdı’ dedi. Bir taraftan gururlandık, bir taraftan da evladımın kolunun yaralanması insanı üzüyor.
O anda gururlandım. Zaten oğlum öyledir, ölümden korkmaz, doğru bildiğinden şaşmaz, neyi doğru biliyorsa peşinden gider.
Bu devlet bizim devletimiz, bu vatan bizim, bu vatanı kimseye teslim etmeyiz. Canımız pahasına, çocuklarımın, kendimin, ailemin, hepimizin canı pahasına kimseye teslim etmeyiz” diye konuştu.
LEKESİZ; “MUHAMMET DARBECİLERE KARŞI KAHRAMANCA DİK DURDU”
AK Parti İl Başkanı Harun Lekesiz de konuşmasında 15 Temmuz gecesini hatırladıkta hala tüylerinin ürperdiğini, kabullenemediğini söyledi.
Muhammet Emin Tekin’in o gece sol kolunu kaldırarak, darbecilerin kurşunlarına aldırmadan kahramanca bir duruş sergilediğini söyleyen Lekesiz, şunları kaydetti:
“Böylesine bir ihanetin planlandığına ilişkin işaretler alıyorduk ama ihanette akıllarımızı zorlayacaklarına hiç ihtimal vermiyorduk. İhanette sınır tanımayacaklarına ihtimal vermiyorduk. Ama elhamdülillah orda ateş edilir pozisyonda dimdik elini kaldırarak milleti temsilen biz buradayız, biz burada olduğunuz sürece bizi geçemezsiniz, en iyi ihtimalle bizi şehit edersiniz yaklaşımına sahip olan bir millet 15 Temmuz gecesi bu hainlere tokadı indirerek yere serdi. Hamdolsun bu gün bu ziyarette de bunu bir kez daha gördük, gerek ailesinde gerek kardeşimizdeki o gururu biz de yaşayalım diye bu ziyareti gerçekleştirdik, hem geçmiş olsun dileklerimizi iletelim istedik. Teşkilatım adına kardeşime, ailesine geçmiş olsun diyorum. Rabbim şifalar versin.”