Ülkemizde organ bağışı oranlarının son derece düşük seviyelerde kalması, organ nakli bekleyen binlerce hasta için büyük bir sorun teşkil ediyor.
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hamdi Karakayalı, organ bağışındaki bu düşük oranların organ nakillerinin çoğunlukla canlı vericilerden yapılmasına sebep olduğunu belirterek, kadavra bağışının çok az olması nedeniyle nakillerin yüzde 90’ının canlı vericilerden yapıldığını ifade ediyor. Prof. Dr. Karakayalı, 2024 verileri temel alındığında kadavra bağışının yalnızca yüzde 10 gibi düşük bir oranda kaldığını ve bunun üzücü bir tablo oluşturduğunu vurguluyor.
33 Bin 498 Hasta Organ Bağışı Bekliyor
Sağlık Bakanlığı’nın Ekim 2024 verilerine göre; ülkemizde organ nakli bekleyen hasta sayıları her geçen gün artıyor. 25 bin 246 hasta böbrek, 2 bin 650 hasta karaciğer ve bin 477 hasta kalp nakli bekliyor. Ayrıca, akciğer ve ince bağırsak gibi diğer organ nakilleri için bekleyen hastalar da eklenince, toplam 33 bin 498 kişinin umutla organ bağışını beklediği görülüyor. Ancak Bakanlık verilerine göre, son 12 yılda beyin ölümü gerçekleşen 23 bini aşkın kişiden yalnızca yüzde 23’ünde organ bağışı yapılabilmiş. Bu düşük oranlar organ bağışının artırılması gerekliliğini bir kez daha ortaya koyuyor.
Organ Bağışıyla İkinci Bir Yaşam Şansı
Bekleme listelerindeki hastaların hayatını kaybetme riskine dikkat çeken Prof. Dr. Karakayalı, organ bağışının önemini şöyle anlatıyor: “Organ bağışındaki duyarlılık, bir ülkenin temel medeniyet göstergelerinden biridir. İnsanların bu hassasiyeti göstererek, organ nakli bekleyen kişilere ikinci bir yaşam şansı sunabileceğine inanıyorum. Bir gün kendimizin veya bir yakınımızın bu tür bir sorunla karşılaşabileceğini düşünerek hareket etmek karar vermemizi kolaylaştıracaktır.”
Zorlu Vakalar İçin Türkiye’ye Nakil Başvurusu Artıyor
Ülkemizin özellikle canlı vericili organ nakillerinde yüksek başarı oranlarına sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Karakayalı, yurt dışından birçok zorlu vaka hastanın Türkiye’ye geldiğini ifade ediyor. “Her yıl önemli sayıda yabancı hasta ülkemizde organ nakli olmak için geliyor. Yurt dışından gelen bu hastaların önemli bir kısmı, organ nakli açısından zor vakalardan oluşuyor. Ancak organ bağışının ideal olarak kadavradan yapılması gerektiği unutulmamalı,” diyen Prof. Dr. Karakayalı, bu başarıların uluslararası alanda tanındığını vurguluyor.
Kadavradan Organ Bağışı Artırılmalı
Organ bağışında temel hedefin kadavradan organ bağışını artırmak olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karakayalı, canlı verici operasyonlarının sağlıklı bireyler için de risk taşıdığını belirtiyor. “Her canlı vericili ameliyatta sağlıklı bir birey de ameliyat ediliyor ve tüm önlemler alınsa bile bu ameliyatı yapmak zorunda kalmamak, nakil ekiplerinin en büyük arzusudur,” diyor. Özellikle kalp gibi organ bekleyen hastalar için canlı vericilerin bulunmasının imkânsız olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karakayalı, kadavra bağış oranlarının toplum sağlığı konusundaki duyarlılığın bir göstergesi olduğunu ifade ediyor.
Yanlış Bilgilendirme Organ Bağışını Azaltıyor
Organ bağışının düşük seviyelerde kalmasının en temel sebebinin yetersiz ve yanlış bilgiler olduğunu belirten Prof. Dr. Karakayalı, beyin ölümü kavramının genellikle yanlış anlaşıldığını söylüyor. Beyin ölümünün, beyin fonksiyonlarının geri dönüşsüz bir şekilde tamamen durması anlamına geldiğini belirten Karakayalı, bu durumdaki bir kişinin tıbben ölü kabul edildiğini ve organlarının kısa bir süre makine desteğiyle canlı tutulabildiğini anlatıyor. Prof. Dr. Karakayalı, “Bu süreç, organ bağışı için kritik bir dönemdir ve doğru bilgilendirme ile bu konuda farkındalık artırılabilir,” diyor.
Türkiye Organ Nakli Sisteminde Güvenilir Ülkeler Arasında
Prof. Dr. Hamdi Karakayalı, Türkiye’nin organ nakli sisteminin dünyaca kabul edilen güvenli bir sistem olduğunu ve bu sistemin sıkı denetim altında tutulduğunu belirtiyor. Organ bağışının ve naklinin şeffaf bir şekilde gerçekleştiğini vurgulayan Karakayalı, halkın bu konuda daha fazla bilgilendirilmesi gerektiğini ve toplumdaki ön yargıların yıkılmasıyla organ bağışının artacağını umduklarını ifade ediyor.