Muğla’nın en özgün ve huzurlu ilçelerinden biri olan Köyceğiz, adeta doğanın bir armağanı gibi duruyor Türkiye haritasında.
Bir tarafı denizle, diğer tarafı dağlarla çevrili olan bu küçük ama etkileyici yerleşim yeri; gölü, tarihi, kaplıcaları ve eşsiz doğal dokusuyla her geçen gün daha fazla kişinin ilgisini çekiyor.
Köyceğiz’i özel kılan en önemli unsurlardan biri, elbette ki Köyceğiz Gölü. Bu göl, yalnızca Muğla’nın değil, Türkiye’nin de en özel tatlı su göllerinden biri olma özelliğine sahip. Akdeniz’e Dalyan Kanalı üzerinden açılan Köyceğiz Gölü, hem kuş gözlemcileri hem de doğa yürüyüşçüleri için ideal bir rota sunuyor. Sabah saatlerinde göl kenarında yürüyüş yaparken karşınıza çıkan pelikanlar, flamingolar ya da su kaplumbağaları, burada doğanın hâlâ korunabildiğini gösteren güzel bir örnek.
Köyceğiz’in tarihi dokusu da oldukça zengin. Antik dönemlerden bu yana yerleşime açık olmuş bu bölgede birçok medeniyetin izine rastlamak mümkün. Özellikle Kaunos Antik Kenti, bu tarihi mirasın en göz alıcı örneklerinden biri. Kaya mezarlarıyla ünlü bu kent, Köyceğiz’den kısa bir tekne yolculuğuyla ulaşılabilecek mesafede. Tarihle iç içe bir gezintiye çıkmak isteyenler için Kaunos, adeta bir açık hava müzesi niteliğinde.
Doğal güzelliklerinin yanı sıra Köyceğiz, sağlık turizmi açısından da cazip bir merkez. İlçenin Sultaniye Köyü’nde yer alan kaplıcalar, özellikle romatizmal hastalıklara iyi geldiği bilinen şifalı sularıyla ziyaretçilerine hem dinlenme hem de şifa bulma imkanı sunuyor. Kükürtlü suyun kokusu ilk anda rahatsız edici gibi gelse de, kısa süre içinde bu doğal tedavi yönteminin rahatlatıcı etkisini hissediyorsunuz.
Köyceğiz’in bir diğer öne çıkan özelliği ise sakinliği. Büyükşehirlerin kaotik yapısından uzaklaşmak isteyenler için adeta bir kaçış noktası burası. Trafik yok denecek kadar az, insanlar samimi ve yardımsever, yaşam temposu ise oldukça yavaş. Her şeyin telaşla aktığı bir dünyada, Köyceğiz adeta zamanın yavaş aktığı bir yer olarak duruyor. Bu da özellikle son yıllarda alternatif turizm arayışında olan gezginler için ilçeyi daha cazip hale getiriyor.
Bununla birlikte, Köyceğiz sadece yaz aylarında değil, yılın dört mevsiminde ayrı güzelliklere sahip. Baharda açan portakal çiçeklerinin kokusu tüm kasabayı sararken, sonbaharda göl kıyısındaki kızıl yapraklar tablo gibi bir manzara sunuyor. Kışın ise daha sessiz ve içe dönük bir atmosfer hâkim. Bu dört mevsimlik değişim, bölgeye hem fotoğrafçılar hem de doğaseverler için vazgeçilmez bir cazibe katıyor.
Tüm bu özellikleriyle Köyceğiz, sadece bir tatil beldesi değil; yaşamayı düşünebileceğiniz bir yerleşim yeri, bir doğa dostu cenneti, bir tarih durağı ve en önemlisi ruhunuzu dinlendirebileceğiniz huzurlu bir liman. Eğer yolunuz Muğla’ya düşerse, Köyceğiz’i listenizin başına eklemeyi unutmayın. Çünkü burası sadece gidip gezilecek bir yer değil, hissedilecek ve yaşanacak bir yer…

