Kulak tıkanıklığı, günlük yaşam kalitesini etkileyen yaygın ancak çoğu zaman geçici bir şikayettir. Duyma kapasitesinin azalması, basınç hissi, dolgunluk ve seslerin boğuk algılanması gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu durum tek kulakta olabileceği gibi her iki kulakta da yaşanabilir. Genellikle ciddi bir sağlık sorununa işaret etmese de bazı durumlarda enfeksiyon, kulak zarı problemleri veya işitme kaybı gibi daha ciddi nedenlerin habercisi olabilir.
Kulak tıkanıklığı basitçe anlatıldığında dış ortamdan gelen ses dalgalarının kulak zarına ulaşmasını engelleyen bir durumdur. Bunun nedeni kulak kanalının fiziksel olarak tıkanması olabileceği gibi, iç kulakla orta kulak arasındaki basınç dengesinin bozulması da olabilir. Bazı kişilerde bu durum kısa süreli ve hafif seyrederken, bazılarında şiddetli bir işitme sorunu ya da ağrıya yol açabilir. Özellikle uçak yolculukları, denize dalma, grip veya sinüzit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları sonrası sık görülür.
Kulak tıkanıklığı, kulak kanalında veya orta kulakta oluşan fiziksel ya da işlevsel bir engel nedeniyle dış ortam seslerinin kulak zarına ulaşmasında veya kulak içi seslerin beyne iletilmesinde yaşanan aksaklıktır. Genellikle geçici bir durumdur ve kulakta dolgunluk hissi, baskı, seslerin boğuk gelmesi, hatta bazen uğultu ya da çınlama gibi belirtilerle birlikte görülür.
Kulakta tıkanıklık, kişinin dış sesleri tam olarak algılayamamasına, kendi sesini içeriden yankılanıyor gibi duymasına ve işitme düzeyinde bariz bir azalmaya neden olabilir. Bu durum kişiyi hem sosyal olarak rahatsız eder hem de günlük yaşam aktivitelerinde aksamalara yol açabilir. Hafif tıkanıklıklar çoğu zaman kendiliğinden geçerken, bazı durumlarda tıbbi müdahale gerekebilir. Özellikle tıkanıklık uzun süre devam ediyorsa veya ağrı, ateş, akıntı gibi belirtilerle birlikteyse vakit kaybetmeden kulak burun boğaz (KBB) uzmanına başvurulmalıdır.
Kulak Tıkanıklığı Belirtileri Nelerdir?
Kulak tıkanıklığı, genellikle kişinin günlük hayatında hemen fark ettiği bir rahatsızlıktır. En yaygın belirti, kulağın bir şeyle kapalıymış gibi hissedilmesidir. Bu durum bazen ani gelişirken, bazı durumlarda ise yavaş yavaş ilerleyebilir. Belirtiler, tıkanıklığın nedenine ve kulak içinde hangi bölgenin etkilendiğine bağlı olarak farklılık gösterebilir.
Tıkanıklık, tek başına olabileceği gibi başka semptomlarla da birlikte seyredebilir. Özellikle kulakta enfeksiyon veya iç kulak problemleri varsa, işitme kaybına ağrı, çınlama ya da baş dönmesi eşlik edebilir. Kimi zaman kişi sesleri duyabilir ama net algılayamaz; sanki kulak pamukla tıkanmış gibi hisseder. Bu tür rahatsızlıklar sosyal iletişimi de zorlaştırabilir. Kulak tıkanıklığıyla birlikte görülebilecek yaygın belirtiler şunlardır:
- Tek veya çift taraflı işitme azalması
- Kulağın dolu veya kapalı hissedilmesi
- Seslerin boğuk duyulması
- Basınç ya da baskı hissi
- Uğultu veya çınlama (tinnitus)
- Kendi sesinin içeriden yankılanması (otoakuzi)
- Kulakta ağrı veya zonklama (özellikle enfeksiyon varsa)
- Baş dönmesi ve denge kaybı
- Kulak akıntısı (bazı iltihaplı durumlarda)
Bu belirtiler birkaç saat içinde kendiliğinden geçebileceği gibi, günlerce sürebilir ya da zamanla şiddetlenebilir. Özellikle ağrı, ateş, kötü kokulu akıntı gibi belirtiler eşlik ediyorsa mutlaka kulak burun boğaz uzmanına başvurulmalıdır.
Kulak Tıkanıklığı Neden Olur?
Kulak tıkanıklığı birçok farklı nedenle ortaya çıkabilir. Bu nedenler kulak yapısındaki mekanik engellerden solunum yolu hastalıklarına, dış ortam basıncındaki değişimlerden enfeksiyonlara kadar uzanır. Sebep ne olursa olsun, tıkanıklık duyma kapasitesini etkileyebilir ve çoğu zaman rahatsız edici bir basınç hissiyle birlikte seyreder. Kulak tıkanıklığının nedenlerini anlamak, doğru çözüm yolunu belirlemek açısından son derece önemlidir. Kulak tıkanıklığına yol açan başlıca nedenler şu şekilde sıralanabilir:
- Kulak kiri (buşon) birikimi: En sık görülen nedenlerden biridir. Kulak kendi kendini temizleyen bir yapıya sahiptir; ancak bazı kişilerde kulak salgısı (serumen) dışarı atılamayıp birikerek kulak kanalını tıkayabilir.
- Basınç değişiklikleri (barotravma): Uçakla seyahat, dağa çıkma veya denize dalma gibi ani basınç değişikliklerinde, orta kulakla dış ortam arasındaki basınç dengesi bozulabilir. Bu durum özellikle östaki borusunun işlevini yerine getiremediği durumlarda belirginleşir.
- Üst solunum yolu enfeksiyonları: Sinüzit, grip, nezle gibi hastalıklar sırasında oluşan mukus birikimi östaki borusunu tıkayarak kulaklarda dolgunluk hissine yol açabilir.
- Orta kulak iltihabı: Enfeksiyon sonucu kulakta sıvı birikmesi ve iltihap gelişmesi tıkanıklık yapabilir. Özellikle çocuklarda yaygındır ve ağrıyla birlikte seyreder.
- Östaki borusu disfonksiyonu: Orta kulak ile burun arkasını birleştiren östaki borusu, kulakta basınç dengelemesi sağlar. Bu yapının iltihap ya da alerjik reaksiyonlar nedeniyle çalışamaması, kulak tıkanıklığına neden olabilir.
- Alerjik rinit ve saman nezlesi: Burun ve geniz bölgesindeki şişlik ve mukus üretimi östaki kanalını etkileyerek kulak basıncını artırabilir.
- Kulak zarı problemleri: Zarda delik, çökme ya da kalınlaşma gibi durumlar sesin iletimini etkileyebilir.
- Yabancı cisimler: Özellikle çocuklarda boncuk, pamuk parçası gibi cisimlerin kulak içine kaçması fiziksel tıkanıklık yaratabilir.
- İç kulak hastalıkları ve tümörler: Nadir olmakla birlikte işitme sinirine baskı yapan tümörler veya meniere hastalığı gibi iç kulakla ilgili rahatsızlıklar da tıkanıklık hissine neden olabilir.
Bu nedenlerin her biri farklı belirtilerle seyredebilir ve farklı tedavi gerektirir. Bu yüzden kulak tıkanıklığı uzun sürerse veya tekrarlayıcı hale gelirse mutlaka uzman kontrolü önerilir.
Kulak Tıkanıklığı Nasıl Geçer?
Kulak tıkanıklığının giderilmesi öncelikle altta yatan sağlık sorunun doğru tespit edilmesine bağlıdır. Tedavi planlaması soruna göre farklılık arz eder. Bu bakımdan, kulak tıkanıklığına en sık yol açan nedenlere göre tedavide alınacak önlemler aşağıdaki gibi özetlenebilir:
Buşon Tedavisi
Sağlıklı kişilerde kulak kiri herhangi bir klinik belirtiye yol açmadığı takdirde, kulak salgılarının müdahale edilerek temizlenmeye ihtiyacı yoktur. Kulak salgıları çene eklemi ve mimik kaslarının hareketleri sayesinde kulak yolundan zamanla dışarı atılır. Bununla birlikte, tozlu ortamlarda çalışmak, kulak karıştırılması, kulak içine sık sık su kaçması gibi koşullarda kulak salgıları daha fazla salgılanabilir. Bu gibi durumlar buşon gelişimini artırır.
Buşon tedavisinde biriken salgının yumuşamasını sağlayarak atılımını kolaylaştıran gliserin veya borik asit içerikli temizlik solüsyonları kullanılır. Sertleşmiş buşon kitleleri hekim tarafından yapılan müdahalelerle ekipman yardımıyla temizlenebilir.
Enfeksiyonlara Bağlı Durumların Tedavisi
Dış kulak veya orta kulak iltihaplanmaları ile üst solunum yolu enfeksiyonlarında etkene göre uygun ilaç tedavisi verilir. Bakteriyel enfeksiyonlarda etkenin hassas olduğu uygun antibiyotik tedavisi en sık başvurulan yöntemdir. Bunun yanında burun ve orta kulak salgılarını azaltılmasına yönelik burun içine uygulanan dekonjestanlar, antihistaminikler, anti-inflamatuvar ilaçlar ve kortikosteroid içerikli burun spreyleri tedavide yer alabilir. Burun boşluğunun suyla veya temizlik solüsyonlarıyla sık sık yıkanması, nemlendirilmesi ve temizlenmesi yararlıdır. Sigara gibi tahriş edici maddelerin tüketimine son verilmelidir. Yine enfeksiyon süresince bol sıvı alınması salgıların yumuşatılması adına faydalıdır.
Alerjiye Bağlı Durumların Tedavisi
Kulak bölgesinde veya burun boşluğunda gelişen alerjilerde sıklıkla alerjik reaksiyonu yatıştıracak anti-inflamatuvar ilaçlar, antihistaminikler ve kortikosteroid içerikli burun spreyleri ile tabletlerin kullanımı etkilidir. Tedavinin başarısı için kişinin alerjen maddelere maruziyeti en aza indirilmelidir.
Basınç Değişimi Tedavisi
Yolculuk esnasında yaşanan basınç değişimlerinde çeşitli önlemler alarak kulak problemlerinin gelişmesi engellenebilir. Bu doğrultuda irtifa değişimleri sırasında sakız çiğneme, ağzı açık tutma, yutkunma veya esneme hareketleri östaki borusunu açık bırakarak orta kulak basıncının dengelenmesine yardımcı olur. Bunun yanında tıkanmanın giderilmesi için Valsalva manevrası adı verilen, burnun parmaklarla sıkılması ve ağzın kapatılması esnasında burundan nefes vermeye zorlanma hareketi uygulanabilir.
Bu durumların dışında karşılaşılan sağlık sorunlarına bağlı tıkanmalarda ilgili hastalığa yönelik spesifik tedavi yöntemlerinden yararlanılır.

