İstanbul’u bilenler Fatih ilçesinde bir semt adı olan  VEFA semtinin , ismini Fatih Sultan Mehmet Han döneminde yaşamış olan zamanın büyüğü olarak padişah tarafından kabul edilen Ebul Vefa hazretlerinden almaktadır.
Semt adı olarak hafızalarda kalan bu kelimenin birde , unutulmuş bir manası vardır. Eskilerde daha çok şimdilerde ender görülen manası ile vefa  ,,,,
Herkesin kendi derdine düştüğü , hayatın geçim derdi ve işten ibaret olduğu bu dünyada , dostluklarda arkadaşlıklarda komşuluklarda ve çevre münasebetlerinde unutulan bir şey varki , VEFA   ,,,
Eşler arasındaki davranışların temeli vefanın önemi özellikler büyüyktür.Nikah masasında iyi ve  kötü günde söz verildiğinde , bu sözün tutulmasının temel nedenidir , VEFA ,,,,
Vefaya geçen yaşadığım canlı bir hadise ile misal vermek , vefanın ne denli mühim bir mesele olduğunu anlatmamıza sanırım yardımcı olabilir.
Serhat 21 yaşında genç bir üniversite öğrencisi idi. Yaklaşık 6 yıl öncesinde , iki arka sokağımda ailesi ile birlikte yaşamaktaydı.Bir üniversitenin iki sınıf öğrencisi idi.Herhangi bir yerde tanışmadığım halde yolda karşılaştığımda bana selam verir hal hatır sorardı. Bu öylesine kaçamaklı selamlaşmalardan sonra artık iyice tanışıp , kanımız biribirine kaynayarak arasıra ikametimize yakın olan kültür parkının yöresel evlerinde uzun uzadıya dost işret sohbetlerine döndü. Bu sohbetlerimiz bir hayli zaman sürdü. Daha sonra belirli bir zaman görüşemedik zira ailesi biraz uzak bir ilçeye taşınmıştı. Aradan epey zaman geçtikten sonra okuldan bir kızı sevdiğini ve o kız  ile evlendiğini duydum. Ve 5 yıldır daha haber alamadım.
Geçen hafta öğlen sonrası bir cafede kahve yudumlarken , uzaktan bir gencin elinde engelli arabası ve arabada bir bayanı gezdirirken gördüm. Cafeye gelmekte olan gencin yaklaştıkça ,  5 yıl önceki izini kaybettiğim serhat kardeşim olduğunu gördüm.Tabi oda beni tanımış hal hatır sorduktan sonra , bu bayanın kim olduğunu sormadan edemedim. Bayanın eşi olduğunu evlendikten bir buçuk  yıl sonra kendi kullandığı araç ile kaza yaptığını eşinin omuriliğinden kaynaklanan rahatsızlık nedeniyle tekerlekli sandalyeyi kullandığını söyledi.
Bir anda oldukça duygulandım , Hem çok sevdiğim birini beşyıl sonra görme duygusallığımdan hemde bu genç yaşında evlenip sevdiği kadının bir tekerlekli sandalyeye mahkum kalması ve en önemliside vefanın canlı örneği olarak üç buçuk yıldır daha ilk günki gibi eşine vefa ve sadakat örnekliği göstermesine oldukça duygulandım . İçimden bu kişinin bu vefakarlığına inşallah Mevla Teala bu sevdiğini sıhhatine kavuşturur diye dua ettim.
Yıllarca aynı yastığa başkoyanlarda dahi olmayan vefa örneği bu genç yaşında bu kardeşimizde olması demek , davranışın yaş ile değil insanın mayası ile ilgisinin olmasını göstermektedir.
Vefayı belki bu anlattığımla , daha iyi ifade edebildim.
Derler ya ;  Vefa ; istanbul’da bir semt adı değil diye , gerçekten diyen doğru demiş .   ….   VESSELAM