Tüm Türkiye’de etkisini artıran sıcak havanın Ramazan ayına rast gelmesi ve günlerin uzunluğu özellikle hasat döneminde tarlada çalışmak zorunda olan Anadolu çiftçisini zora sokuyor. Kızgın güneşin altında tarlasındaki mahsulü kaldırmanın mücadelesini veren eli nasırlı Yozgat çiftçisi, açlığa ve susuzluğa deyim yerinde ise meydan okuyor.
Türkiye’nin en önemli tarım bölgelerinden olan Yozgat’ta hasat her ne kadar teknolojik imkanlarla yapılsa da kızgın güneşin altında bir yandan hasat yapıp, diğer yandan oruç tutan çiftçi, büyük bir hayat mücadelesi veriyor. Şehirde insanlar klima altında serinleyip, tatil yörelerinde denize girerken onlar kızgın güneşin altında buğday başaklarını toplayıp kış yiyeceğini hazırlamanın mücadelesini veriyor.
Yozgat Merkez İnceçayır Köyü’nde sıcak havaya rağmen bir yandan oruç tutup diğer yandan tarlasında çalışmak zorunda kalan çiftçilerden Hasan Korkmaz; “Tarladaki mahsul ailemizin rızkı, geçim kaynağımız. Ramazanda oruç tutmak da ibadetimiz. Mecburen hem oruç tutup hem de kızgın güneşin altında hasat yapmak, çalışmak zorundayız” dedi.
Korkmaz, 36 yıl sonra yaz mevsimine gelen Ramazan ayının zor olduğunu fakat eskisi kadar tesir etmediğini belirtti.
Teknolojinin olmadığı eski yıllarda hasat mevsiminin daha zor geçtiğini söyleyen Korkmaz, şöyle konuştu:
“Şimdi Allah’a şükürler olsun her türlü imkan var. Tamam hava sıcak, oruçluyuz ama şükürler olsun teknoloji var, traktör var, biçer döver var. Tırpanla ekin biçtiğimiz günleri unutmadık. Bu günlere şükrediyor, tarlada çalışıyoruz” dedi.
İnceçayıköyü çiftçilerinden Ahmet Yılmaz da hasat mevsiminin Ramazan ayında zor geçtiğini söyledi.
Biçerdöver tarlada biçerken kendilerinin kamyon ve traktör gölgesinde serinlemeye çalıştığını belirten Yılmaz; “Irgatlık ayında hasat yapmak, tarlada çalışmak çok zor. Sabah saat 08.00’de başlıyor, gece yarısına kadar çalışıyoruz. İftara gidemediğimiz zamanlarda orucumuzu tarlarda açıyoruz. Zor ama ne yapalım hayat mücadelesi buna da şükrediyoruz” diye konuştu.
Kızgın güneşin altında tarlada hasat devam ederken, traktörlerle köy harmanına getirilen buğdaylar çocuklar tarafından kuşlardan korunuyor.
Köy harmanında kuşlara karşı buğdayları koruyan Hüseyin Yılmaz da oruçlu olmasına rağmen babasının köy harmanına döktüğü buğdayları kuşlara karşı koruduğunu söyledi.
Harman görevinin çocuklara verildiğini söyleyen Yılmaz; “Babam tarlada çalışıyor, ben de buğdayı bekliyorum. Benim de görevim bu” dedi.